30 Aralık 2010 Perşembe

MASKE

Niye sevdiğine yaranmak için değişir insan? Neden sırf karşısındaki kişi kendisinden hoşlansın diye, olmadığı biri gibi davranır? Sonra da yanlış anla(ş)malar karşısında neden çaresiz kalır? Niye sevdiğimiz insanlara kendimizi sevdirmek yerine, daha zor olanı, onların sevmek isteyeceğini düşündüğümüz kişiyi sevdiririz? Bazen kendimi de anlayamıyorum bu sorulara veremediğim cevaplar yüzünden.

Aşık olunan biri de olsa, arkadaş, dost olunmak istenen biri de olsa, illa ki tuhaf haller içine girerek sempatik gözükmeye çalışırız karşı tarafa. Tuhaf alışkanlıklar edinir, sevmediğimiz müzikler dinler, hoşlanmadığımız filmlere gider, gerekirse yalanlar söyleriz. Belki ormanların yanması bizi de yakıyordur ama sevdiğimiz kişi bunu umursamadığı için içimiz cız ede ede “yanarsa yansın!” deriz. Bazen gerçekten çok severiz ve kişiliğimizi, gururumuzu bir yana bırakırız karşıdaki kişinin bizi gurursuz ve karaktersiz görmesi pahasına. Sonunda belki seviliriz, kazanırız o kişiyi. Ama hep örseler bizi o insan. İstediğimiz şekilde sevmez bizi, sevemez. Bizim onu sevdiğimiz gibi sevemez; yanlış tanımıştır çünkü. Yanlış tanıtmışızdır kendimizi.

Hatayı baştan yapmışızdır ona olmadığımız gibi görünerek. Bu yüzden örseler bizi işte. Aşağılar, küçümser, horgörür kimi zaman. Gün gelip de bu örselenmek, kişiliğimizde bir kenara koyacak bir şey bırakmayınca, çekip gitme ihtiyacı hissederiz o insanın hayatından. Dönüp de geriye bakınca sonra, o insanın aslında bizimle ilgili hiç bir şey bilmediğini anlarız ve başlarız o kişiyi suçlamaya: “Beni görmek istediği gibi gördü; tanımaya çalışmadı!” Halbuki bizdik buna sebep olan, ona karşı maske takan. Yanında kendimizi gergin, rahatsız hissettiğimiz kişiye kötülük yaptık aslında. Ama en büyük kötülüğü kendimize yaptık. Başkalarının yanında rahattık, çünkü kendimizdik ve bu rahatlığın bedelini o insanı kaybederek ödedik.

Maskemizi çıkardık çıkıp gidince o insanın hayatından. Ama artık dönüş yok geriye. Şimdi çırılçıplak çıksak da o kişinin karşısına, değiştiremeyiz onun zihninde çizdiğimiz resmimizi. O artık bizi hep maskemizle görür. İmkanı yoktur onu yeniden sevmenin, kendimizi baştan sevdirmenin. Yapılacak tek şey, onun değişmesini ve bizim de değişmiş olabileceğimizi düşünmesini beklemektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder