6 Eylül 2011 Salı

ARADIĞINIZ İLANA ŞU ANDA ULAŞILAMIYOR



İşinden memnun olmayan bir arkadaşımla buluştuk geçenlerde. Deli gibi iş aradığını söyledi. Ben de nerelerden arıyorsun, diye sordum. Kariyer sitelerine ve çalışmak istediği büyük kurumlara form doldurarak başvuru yapıyormuş. Gazetelerin insan kaynakları ekine de bakıyormuş. Ama, bir türlü istediği gibi iş veya iş yeri bulamıyormuş.

İşsizlik gibi ciddi bir sorunun yaşandığı ülkemizde bir de iş veya iş yeri mi beğenmiyorsun, diye sordum kendisine. İş beğenmekle ilgisi olmadığını, onca ilan arasında, aradığı şeyin doğru iş olup olmadığını anlayamadığını söyledi. Konuyu biraz daha açmasını isteyince başladı anlatmaya ve anladım ki doğru bir özgeçmiş yazmak kadar doğru ilan vermek de doğru iş veya çalışan bulmak için birinci gereklilik.

Konuyu idrak ettikten sonra beraber kariyer sitelerine ve gazetelerdeki iş ilanlarına baktık. Sıkıntısını anlamak zor olmadı. İş arayanlara özgeçmişlerini açık, net ve mümkün olduğunca kısa yazmaları için uyarıda bulunan işverenler, nedense ilan vermek konusunda aynı özeni gösteremiyor. Birkaç firma dışında, anlaşılır ve sadece gerekli bilgiye sahip ilan bulmak çok zor.

Öncelikle, İstanbul gibi bir metropolde yaşayanlar için, iş yerinin konumu çok önemli. Firmalar, kesinlikle çalışma yerinin bulunduğu semti belirtmeli. Kimse işe geç kalmak veya evine geç dönmek istemediği gibi, işverenler de işe geç gelen vaya trafikte çektiği işkence nedeniyle her gün yorgun argın çalışan bir eleman da istemez. İşe alınacak personelin kime bağlı olarak çalışacağı, kime rapor vereceği ve altında kimlerin, kaç kişinin çalışacağı da yazılmalı. İş tanımı konusunda kesinlikle kısa ve öz olunmalı. Kafa karıştırıcı upuzun paragraflar veya alt alta sıralanmış onlarca madde hem göz korkutuyor hem de kafa karıştıryor. İşverenlere sorarım: Kısa ve net CV’leri mi incelemek kolay, yoksa uzun uzun yazılmış olanları mı?

Dolgun CV, adayın çok donanımlı veya tecrübeli olduğunun ispatı olmadığı gibi, upuzun yazılmış bir iş ilanı da o işin çok önemli bir pozisyon olduğu veya çok ileri düzeyde bir yetkinliğe sahip olmayı gerektirdiği anlamına gelmiyor.

Ayrıca, adaylarda aranan özellikler kısmında hep bir klişeler silsilesi var: analitik düşünme gücü, inisiyatif alabilme ve problemleri anında çözebilme yeteneği, esnek çalışma saatlerine uyum, seyahat engeli olmama, üniversite mezunu ve en az şu kadar yıl deneyim sahibi olma vb. Çok fazla sayıda ilanı gözden geçirdikten sonra şahsen, bu niteliklerle arananın şu olduğunu anladım: Salak olmayacaksın, söyleneni tek seferde anlayacaksın, yaptığın işin her adımında müdürüne veya patronuna her detayı sormak zorunda kalmadan cevapları kendin bulabileceksin, gerektiğinde geç saatlere vaya haftasonlarına kadar sesini çıkarmadan çalışacaksın, seni nereye gönderirsek gidebileceksin, bahane bulmayacaksın, akademik ortamlarla çalışma hayatı konusunda az da olsa bilgi sahibi olacaksın ki yaşadığın sıkıntılar karşısında işi bırakıp gitmeyeceksin. Bizi de ikide bir eleman aramak zorunda bırakmayacaksın.

Devamlı iş arayanlar artık bu klişelerin alt metnini ezbere biliyor. O nedenle, biraz daha yaratıcı olmak gerektiğini düşünüyorum. “Leb demeden leblebiyi anlayan, bir sorunla karşılaşınca kafasında anında ışık yanan, gerekirse mesai saatleri dışında da bizimle birlikte çalışabilecek, şehir dışına çıkış yasağı olmayan, diplomalı, iş hayatına en az şu kadar yıl önce atılmış” vb metinler de kullanılabilir. Böylece ilan da kendini diğerlerinden farklılaştırmış olur. Adayların sempatisini kazanan ilana eminim ki daha çok başvuru olur, ama aranan elemanı bulma şansı da artar.

İş arayanların ilanlardan sonra yakındıkları en büyük sorun ise, insan kaynakları şirketleri tarafından verilen ilanlar. “Sektörün öncülerinden olan firmamız için sekreter aranmaktadır” gibi ifadelerle başlayan bu ilanlarda, şirket adının verilmemesi, iş arayanları caydırıyor. Ne şirket adı belli, ne yeri. Bilmediğiniz bir şeye neden başvurasınız ki? Gerçekten işsizlikten ölüyor olmanız lazım. Hakikaten insan bilmek istiyor nereye gideceğini. Arkadaşım birkaç kez bu ilanlara başvurup insan kaynakları firmaları tarafından arandıktan sonra, adını bilmediği yerlere başvuru yapmaktan vazgeçmiş. Adı sanı duyulmamış, kurulma aşamasında olan veya evine dünya kadar uzak yerlere görüşmeye göndermişler kızcağızı. Hem de o ilanlara bakılırsa bütün firmalar sektöründe öncü. Ama “Görüşmeye gidiyorsun, küçücük bir ofis, içinde beş kişi çalışıyor. Vaktini harcadığınla kalıyorsun” diyor.

İş araya araya piyasanın kurdu olmuş adaylar, özgeçmiş yazma sorununu çözdüler. Sıra, klişe ilanlarla eleman arayanlarda…

Hazır elim değmişken, bir sonraki yazımda emlak ilanlarına değineceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder