16 Kasım 2011 Çarşamba

ÇARŞAMBA MUŞAMBA 16.11.11



Bundan sonra çarşamba günlerini kendime deşarj olma günü ilan ediyorum. Hep duygusal veyahut eleştirel yazdım, kendimi tuttum; ama içimdeki mizahı bastıramıyorum. Yazıp güleyim bari. Belki okurken siz de gülersiniz. Gülmezseniz de siz bilirsiniz. Ben yazarım; anlayan anlar, anlamayan parmak kaldırır, bir daha anlatırım. Yine anlamazsanız altına yorum yazarsınız. “Biz anlamıyoruz. Sen de adam mısın be!” dersiniz. Ben de sizi sallamıyor gibi yaparım ama geceleri eve gidince yorganın altında ağlarım. “Bana niye öyle dediler ki?” derim. Dışım sert, içim yumuşaktır benim. Eti Puf gibiyimdir. Marşmelovluyum yani. 

Neyse işte… Artık her çarşamba geyik günü. Ben ilkokuldayken çarşambaları zeytin günüydü, bizimkisi de o hesap. Peki neden çarşamba? Çünkü, perşembe günleri mizah dergileri çıkıyor. Onları alıp okurken beni sallamazsınız, diye düşündüm. Bir de, perşembe günü dergiyi alıp okuyan, bir sonraki çarşambaya kadar onu bitirdiği için arada mizah ihtiyacı olduğunda, açlığı bastıracak atıştırmalık bir şeyler yapayım dedim. Dolapta yemek var, ısıtın yiyin, hesaaabı.

Peki neler anlatacağım size? Ne bileyim işte, belki günlük hayatımdan bazı tespitler, belki sosyal medyadaki paylaşımlarımız, belki birini övme ya da yerme… Hepsi ya da hiçbiri olabilir. Elimize nasıl geliyorsa öyle olsun. Amaaaan, boşverin! Bir kadeh de benim yerime için! Fazla düşünmeyin. Başımıza ne geldiyse düşünmekten gelmedi mi? Burada düşünülmüşü, yazılmışı, çizilmişi, gülünmüşü var. Buyrun buradan yakın.

Asteriks Asteriks Asteriks

Geçen gece nevresimi değiştireceğim, sökmesine söktüm ama takmak eziyet. Hele ki yorgana nevresim geçirmek bana beyin ameliyatı gibi geliyor. Bir türlü beceremiyorum. Arkadaş, bir iş bu kadar zor olabilir mi? Ben tamirat yapan insanım, ama yorgan yüzü takmayı beceremiyorum. Yazdım Facebook’a. Gecenin köründe bir sürü yorum gelmiş. Gülücükler mülücükler… Aradan bir saat geçti, nevresimi alnımın akıyla takmayı başardıktan sonra rapor verdim: Ameliyat başarılı geçti, yorgan yaşayacak!

Asteriks Asteriks Asteriks

Tenim koyu olduğundan baharatlı, şekerli, meyveli kokular seviyorum. Daha doğrusu tenim seviyor. Onlarla barışık. Çiçeksi kokular uçar gider benden, durmaz. Baharat ağırlıklı parfüm ise kalıyor ve güzel duruyor tenimde. Lakin, son aldığım parfüm şişede durduğu gibi durmadı. Baharat olayını abartmışım. Sabah sıktım, bütün gün resmen karabiber koktum! Devamlı olarak kendimi aktarda gibi hissettim. Parfüm çöpü boyladı.

Asteriks Asteriks Asteriks

Bazen bir kadın şarkıcıyı veya radyocuyu dinlediğimde, sesini beğenmişsem çok güzel bir kadın olduğunu hayal ederim. Ama sonra tipini görürüm, bir maymun çıkar. Hayal kırıklığı! Geçen gece de internetten bir klip izleyeyim dedim. Şarkıyı ve şarkıcının sesini çok beğeniyorum. Böyle sarışın bir afet bekliyorum tamam mı? Bir açtım klibi: sanki sokaktan geçen alelade bir kadın. Zaten klip de sokakta geçiyordu. Aynı gün bir arkadaşım bir laf söyledi. Evlat olsa sevilmeyecek iki kadın: eski sevgilinin yeni sevgilisi, yeni sevgilinin eski sevgilisi. Bir bu ikisinin çirkin ya da vasat çıkması hayal kırıklığı değil herhalde.

Asteriks Asteriks Asteriks

Uçakta bebekle yolculuk edilmesine şiddetle kılım. Geçen senelerde bir bayram dönüşü Adana- İstanbul uçağındaydım. Yetişkin başına 3 çocuk düşüyordu. Ama gerçekten başına düşüyordu. Anneler, bebekleri oyalamak için havaya atıp atıp tutuyordu/tutamıyordu. Veya bebekler koltukların aralarından falan el, kol, kafa uzatıp insanları taciz ediyordu. Anlayacağınız, veledini karnından çıkaran, uçağa atlamış. Bebek milleti de uçmayı sevmez. Basınç değişiminden kulakları acıyor. Nasıl acımasın, benimki bile fena oluyor. Ama bu, poposunu yırtmasını gerektirir mi? Gerektirmez. Uçakta tek bir bebek bile ormanda 40 kaplan gücündeyken, koltuğunuzun yakınında beş tane bebeğin aynı anda ağladığını düşünün!! Ya da vazgeçtim, düşünmeyin bile.

Asteriks Asteriks Asteriks

Bebek demişken, kedilere de değinelim bari. Sosyal medyada en çok paylaşılan videolar onlara ait. Salaklıkları ve şirinlikleriyle bizleri güldürürken düşündürüyor, düşündürürken öldürüyor. Poposunun üstüne oturmuş vaziyetteki bir kedinin arkasından kendisine seslendiniz mi hiç? Kafasını çevirip bakmak yerine arkaya doğru eğilip bakar. Çok salak!

Asteriks Asteriks Asteriks

Twitter’da ‘trending topic’ diye bir kavram var. Hakkında en çok konuşulan konu demek. ‘Topic’ de konu başlığı demek zaten. İngilazca. Fakat, benim aklıma mezeden başka bir şey gelmiyor. Nedir topik? Humusa benzeyen, nohut ve tahinden yapılan bir meze. Kültür mozaiği Türk mutfağına Ermeni damak tadının katkısıdır. Yapımı da çok zordur. Topik, Ermenilerin perhiz yemeklerinden biridir. Yedi hafta süren Büyük Perhiz süresince et ve süt ürünleri yenmez, zeytinyağlı yemekler hazırlanır. Topik de bunlardan biridir.

Bu haftalık bu kadar. Yeter gari. Yazmaktan kolum yoruldu. Hadi salıncakla kalın, tahterevalliye binmeyin!

Hepinize, göbeğinizin olmadığı bir dünya diliyorum.

P.S: Haftanın diğer herhangi bir günü, geyiksiz yazılarıma devam edeceğim. Benden kurtuluşunuz yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder