tag:blogger.com,1999:blog-32272978303231973772024-03-12T18:50:02.917-07:00ALİ SABIKALAR DİYARINDAAycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.comBlogger63125tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-51509961173769358332012-03-14T02:26:00.006-07:002012-03-15T05:31:40.746-07:00MUŞAMBA 14.03.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Merhaba sevgili Muşamba toplumu,</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dün kapkara bir haber ile sadece ülkemiz tarihine değil, insanlık tarihine kapkara bir leke daha sürülmüş oldu. Aslında, o leke 19 yıl önce sürülmüştü ama, dün 'temizleriz, bu lekeden kurtuluruz' sanmıştık. İz bırakacak olsa da… Öyle olmadı. 37 kişinin yanarak can verdiği Madımak olayları, zaman aşımı nedeniyle tarihe gömüldü, gitti. Dava düştü. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR5l3PalYcojVzo8c8AO0oM0bpBwvKhAupnoWV98Vl-BwAAc5dC7jWYI7OShwNCj4v2qqikAJUEoVYYmgqraAlB0L3Ah2T3cfNrb8weedHK2tCPXmNlj3E2_U5g33Bpwg4c6LCFzIwrHZL/s1600/fire.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR5l3PalYcojVzo8c8AO0oM0bpBwvKhAupnoWV98Vl-BwAAc5dC7jWYI7OShwNCj4v2qqikAJUEoVYYmgqraAlB0L3Ah2T3cfNrb8weedHK2tCPXmNlj3E2_U5g33Bpwg4c6LCFzIwrHZL/s320/fire.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu kara haber ile birlikte benim de tansiyonum düştü. Bunu gören iş arkadaşımın ayağı takıldı, kızcağız yere düştü. Zaman aşımı kararını duyan halk, sokaklara, yollara düştü. O esnada bir başka sebeple borsa düştü. Borsa beni ilgilendirmez, insanlık ayaklar altına düştü. Düşen, dava değil insanlığımızdı, namusumuzdu, adaletimizdi, hukukumuzdu.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir yandan tüm TV kanallarında başbakanın meclisteki grup toplantısı yayınlanmaktaydı. Başbakan,</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"> Sivas olaylarına hiç değinmedi, yüzüm düştü. Davanın düşmesini protesto edenlerin yaptığı eylemde, kalabalığın üstüne biber gazı sıkıldı (Her ne hikmetse, Madımak’ı yakanların üstüne sıkılmamış, olayı güvenlik güçleri izlemekle yetinmişti), bu haber medyaya çok geç düştü; konu, kısa geçildi.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Davanın düşme haberi, anında Twitter’a düştü; #sivastazamanasiminahayir, “tt” oldu. Birkaç saat içinde mesele unutuldu, Twitter’dan düştü. Belki de birilerinin müdahalesiyle mevzu da zaten gündemden düştü. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sivas konusu gündemden düşünce benim de içime bir şüphe düştü. Ne çabuk tüketir olduk her şeyi, dedim. Bir haberi protesto etmeyi bile tüketilecek bir meta haline getirdik, konuştuk; bitti, dedim. Çekirdek gibi çitleyip attık, dedim; çekirdek kabukları yerlere düştü.</span> <span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu haberler konuşulurken, Konya’da eğitim uçuşu yapan bir F-5 uçağımız düştü. 'Yıldız' pilotumuz şehit oldu; pilotun ailesinin ocağına ateş düştü; ateş, düştüğü yeri yaktı. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Avrupa’nın en büyük adalet sarayını yapıyoruz diye övüneduralım, adalete olan güven halk arasında ne yazık ki düştü. Pankart açan gençlere 15 yıl veren adalet, 35 kişiyi yakanların davasının defterini kapatınca, o gençler de bir anda gözden düştü. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ben Muşamba için komik ve eğlenceli şeyler yazayım diye yırtınırken gülmek, eğlenmek, gündemimde geriye düştü. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çok mu düştüm üzerinize? Dilinizden düşürmezsiniz artık beni. Düşe kalka geçinir gideriz.</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Gökten üç elma düştü: Biri Adem ile Havva'ya, biri Newton'un kafasına, biri de Steve Jobs’a… Apple’ın değeri 515 milyar dolar olmuş. Hayırlı olsun. Yeni iPad de piyasaya daha yeni düştü.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Keşke bütün olan biten, ben uyurken yaşanmış olsaydı da uyandığımda “Tüm bunlar birer düştü” diyebilseydim.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Düşenin dostu olmaz.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">“Karanlığa küfredeceğine bir mum yak!” sözü vardır Çinlilerin. Oysa Sivas’taki olay tam tersi cereyan etti; karanlığı isteyenler ateş yaktı; biz şimdi ateşe küfrediyoruz. Ateşten korkutuyorlar bizi. Bir mum dahi yakmayalım, karanlıkta kalalım diye… </span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-47557557737263006922012-03-08T01:44:00.003-08:002012-03-08T01:54:47.529-08:00MUŞAMBA 08.03.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sevgili Muşamba,</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu hafta yazımızı perşembeye erteledik. Neden mi? Çünkü dün yazıyı yazıp, ekleyip, gönder tuşuna basmayı unutmuşum. Tıpkı, fırına yemeği koyup açma düğmesine basmamış bir ev hanımı gibi, yemeğin pişmesini beklemişim saatlerce. Hehe, şaka şaka. Yok öyle bir şey. Dünya Kadınlar Günü’nü bekledim. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK43hhe5kR5tX2YiJgbRGcCLt5hCM9rEZ8Zkmp0tQeCR2pyCgZApIipt1INOIPNZlON7oeCj5EqjTzaJx2_iDJNKWJqBrwh0w9peIh_g8wJ_jDqIyZNrqs1pKn-_dySlU4m_XfumtdmMb8/s1600/IMG_0549.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK43hhe5kR5tX2YiJgbRGcCLt5hCM9rEZ8Zkmp0tQeCR2pyCgZApIipt1INOIPNZlON7oeCj5EqjTzaJx2_iDJNKWJqBrwh0w9peIh_g8wJ_jDqIyZNrqs1pKn-_dySlU4m_XfumtdmMb8/s320/IMG_0549.JPG" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sabah işe geldim, masamda kırmızı bir karanfil, kapında sırılsıklam, görürsen bir gün şaşırma. Sana sarı laleler aldım Japon pazarından… Neyse, gözünüz kalmasın. Sağ olsunlar, bu iş yerinde kadınları unutmuyorlar. Yılda bir gün çiçek verip gönlümüzü hoş ediyorlar işte.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Oysa kadınlar, yılın diğer günleri her türlü şeye maruz kalıyor şu hayatta, öyle değil mi? Memlekette kadının hali içler acısı. Bir toplum ne zaman adam olur, biliyor musunuz? Kadınları ihya olduğu zaman... Okuma yazma bilmeyen, aile içinde ve dışında şiddete maruz kalmayan tek bir kadın bile kalmadığı zaman… Çünkü, topluma yeni evlatlar kazandıran da kadınlar. İki üç tane sığınma eviyle, mahalle arasına göstermelik el sanatları kursu açmakla ihya olmaz kadınlar. Zihniyet değişmeli. Bunun için de yasalarda ciddi değişiklikler yapılmalı ve bunlar topluma çok iyi anlatılmalı. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Neyse ki kadına şiddet uygulayan kişilere elektronik kelepçe veya bileklik takılmasına imkan sağlayan kanun tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Tabii, uygulanabilirse… Zaten önce tasarının cumhurbaşkanının onayında geçip yasalaşması gerekiyor. Şimdiden hayırlı olsun. Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">* * *</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu kış sesim mahvoldu. Her geçen gün biraz daha çatallandı, en sonunda rahmetli Laura Branigan’a benzedi. "You take my self control" dediğimde fark ettim. Önce, “Dumandan gevremiş, tütsülenmiş sesimle Adele'e rakip olabilirim. Eurovision’da Can Bonomo'ya vokal mi yapsam?” diye düşündüm. Çünküm, ne yazık ki uykuda geçirdiğim süre haricinde bütün gün etrafımda fosur fosur sigara içiliyor, İstanbul'un havası zaten duman… Duman da benim sesime iyi gelmiyor. Zaten Duman gurubunu da sevmem. Yazın gayet iyiyim. Kaloriferler yanmaya başladığından beri buğulu bi' sese sahibim. Tahriş edici…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/jReLLA6OsnE?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sigara demişken, Türkiye'de 1925 yılında 2 milyar 420 milyon adet olan sigara tüketimi yıllar içinde atarak 1999 yılında 114 milyar 400 milyon adete ulaşmış. Sigara tüketimi, 2000 yılından itibaren başlayan düşüşle 2011 yılında 91 milyar 210 milyon âdete kadar gerilemiş. Vay arkadaş, sigara içmesek demek ki memleketin havası daha temiz olacak, heee. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu arada, bilmiyorsanız söyleyeyim: Alkol ve sigara birlikte içilirse daha zararlı oluyor; ağız içi, gırtlak, yemek borusu, karaciğer ve pankreas kanserlerine davetiye çıkarıyormuş. İçmeyin diyoruz o kadar, boşuna demiyoruz. İlla birilerinin akciğerlerinizi dışarı çıkarıp size göstermesi lazım, değil mi? Bakın, sahte alkol üreticileri bile sizi sizden daha çok düşünür olmuş. İnsafa gelmişler, millet ölmesin, sürünsün diye sahte içkiye daha az alkol, daha fazla su katmaya başlamışlar.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sahte alkol üreticilerini tutuklamışlar, hapse koymuşlar. Ortaçağ usulü endüljans satanları da tutuklamışlar. Fakat bence, cennetten tapu alabileceğine inandığı için para ödeyenleri de tutuklamalılar. Adam, 'cennetten arsa veriyoz, ev veriyoz!' diye 11 kişiyi kandırıp, 6 milyon lira çarpmış. Her saf, kendi uyanığını yaratır. Ona inananın hiç mi suçu yok? Üstelik, o 11 kişiden biri de emekli öğretmen. Onca insan yetiştirmiş. Bu saflıkla, ne olacak bu memleketin hali, şahsen çok merak ediyorum. Kesin başıma bi'şey gelecek. Ne de olsa, insanın başına ne geliyorsa ya meraktan ya da...</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Muşamba’yı bitirirken sizi kargalarla baş başa bırakıyorum. Candan Erçetin'in uyanık olmayı öğütlediği şarkısı... Bugünlerde dikkatle dinlemeye ihtiyacımız var. Gözlerimiz net görmez oldu sevgili Muşamba. Hakemin gözüne gözlük! They take our self control, diyorum size inceden. Öperim yanağınızın kulaklarınıza yakın kesiminden. Yer yer ıslak öperim.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/RXuvGTNSeBU?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">P.S: Sol üstte yer alan ankete de bir tık atalım plz.</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-63015622151952418762012-03-04T13:18:00.000-08:002012-03-04T13:18:47.264-08:00PAZAR SENFONİSİ<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Pazar akşamı, Yalova'dan feribotla Yenikapı'ya geliş: 75 dakika. Yenikapı'dan Taksim'e geliş: 15 dakika. Taksim’den Beşiktaş'a geliş: 30 dakika. Sebep: Beşiktaş-Trabzonspor maçı. Maçı sadece kadınlar ve çocuklara açtıkları için ortalık genç kızlar ve birkaç anne kaynıyordu. Taksim Meydanı, bu kadar kadını bir arada görmemiştir. ‘Sporun güzel yüzü’ diyelim buna. Beşiktaşlı kızlardan bazıları türbanlıydı. Trabzonsporlu kızların ise sadece birkaç tanesinin başı açıktı. Neymiş? Maç sadece kadın ve çocuklara açı olsa da, trafik çilesi bitmiyormuş.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">* * *</span></o:p></div><div class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></o:p></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Eğitim sisteminde 4+4+4 modeli, bence AKP’nin aleyhine olacak. Neden mi? Şimdi birçoğumuz, çocuk işçiliği artacak, okula devam azalacak, kızlar kocaya verilecek, okuldan alınacak, imam hatip liselerine girişin yaşı küçülecek, dindar/yobaz nesiller yetişecek, diye endişeleniyoruz ya? Bundan endişelenmesi gerekenler, aslında bu sistemi en çok isteyenler olmalı. 8 yıllık zorunlu eğitim yokken, okullaşma oranı daha düşüktü. Kızlar erkenden okuldan alınıyor veya okutulmuyor, evlendiriliyordu. Çocuk işçiliği daha fazlaydı. Bu da toplumun en alt kesimlerinin bazı imkânlara erişimini engelliyordu. Ancak, eğitimde fırsat eşitliğiyle beraber, toplumun en alt tabakasındaki/en uç kesimlerindeki çocuklar bile ortaokul, hatta lise okudu; daha fazla kız okula gitti, erken yaşta evlendirilmekten kurtuldu; daha az çocuk küçük yaşta çalışmak zorunda kaldı. Bu da daha fazla sayıda gencin meslek sahibi olması, makûs talihini yenmesi, daha iyi bir geleceğe kavuşarak ailesini de kurtarması gibi fırsatların önünü açmış oldu. Şu an AVM’lerde tüketerek ekonomiye can veren bir yapay orta sınıf varsa bu, biraz da bu sistemin eseridir. Çocukları 10 yaşında kendi yolunu çizmeye bırakır, ailelerin kız çocuklarını okuldan almasına, erkekleri çalıştırmasına veya evlatlarını din eğitimi alsın diye imam hatiplere göndermesine sebep olursanız ne olur biliyor musunuz? İleride erişemedikleri, mahrum bırakıldıkları her fırsat ve olanak için sizi suçlarlar. “Toplumun marjinlerinde kaldık, alt sınıftık, hep böyle kalacağız, bizi buna mahkûm eden elitler utansın!” diyerek sizi suçlarlar. Tam da ‘ülkeyi elitlerin boyunduruğundan kurtardık’ derken çok küçük yaşlarda çocukları eşitlikten mahrum bırakırsanız bu toplumu yine o hiç sevmediğiniz elitlere mahkûm edersiniz. Çünkü imkânı olan ve biraz eğitimli her aile (geçmişte ‘elit’ olarak nitelendirilen aileler), çocuğunu üniversiteye kadar okutacak ve meslek sahibi yaparak iş hayatına hazırlayacak. Ancak, eğitimini tamamlayamamış gençler, ne yazık ki, iş bulmakta zorluk çekecek; imam hatipliler de ilahiyat okumak zorunda kalacak ve iş dünyasında, yeterince donanımlı olamadıkları için, kendilerine yer bulamayacaklar. Her ilde üniversite kurularak amaçlanan diplomalı toplum yaratma projesi de sekteye uğrayacak. Şimdi tekrar düşünelim: Dindar nesil yaratmak mı daha iyi olur, meslek sahibi olabilecek nitelikte bir nesil mi?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">* * *</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Cumartesi akşamı kapımı zorlayarak evime girmeye çalışan hırsız! Evet sen, soldaki esmer ve siyah montlu olan! Muvaffak olamadığına sevindim. Çünkü kapıyı açıp içeri girdiğine, inan, değmeyecekti. Performans/ganimet değerlendirmesinde düşük puan alan bir ev seçmişsin. Ölçek ekonomilerinde 1 birim mal üretmekle 1000 birim mal üretmek aynı maliyete çıkıyorsa, 1000 birim üretirsin, değil mi evladım? Senin için de benim evime girmenle çok fazla ganimet toplayacağın bir eve girmen aynı maliyet, ancak elde edeceğin sonuç çok farklı. Ha, benim eve giremedin, git şansını başka yerde dene, demiyorum sana. Fakat eminim ki şu hayatta çalmadan da yapabileceğin güzel işler var. Üstte yer alan, eğitimle ilgili yazımı senin için yazdım. Küçük kardeşin de senin gibi olmak zorunda kalmasın diye... Kendine saygını asla kaybetme, bu işleri kendine layık görme. Senin atanla benimki aynı. Ben o kadar aciz değilsem, sen de o kadar aciz olamazsın!</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-15481102565659925282012-02-29T00:47:00.004-08:002012-02-29T06:09:11.427-08:00MUŞAMBA 29.02.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ey Muşamba milleti, <o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Aşağıda yazılanı iyi oku. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi diye değil, i</span></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large; line-height: 115%;">bretlik bir paylaşım olduğu için diyorum. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large; line-height: 115%;">Atatürk yaşasaydı ve Facebook’ta bunu paylaşsaydı, “like” ede </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large; line-height: 115%;">ede, “share” ede ede bir hal olurdunuz. Okullardan </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large; line-height: 115%;">kaldırılması düşünülen hitabe diyor ki:</span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i><strong><span style="font-weight: normal;">Ey Türk Gençliği!</span></strong><o:p></o:p></i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><strong><span style="font-weight: normal;"><i><br />
</i></span></strong></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i>Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.<o:p></o:p></i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i><br />
</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i>Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, <a href="http://www.bdp.org.tr/tr">dahilî </a>ve <a href="http://www.takvim.com.tr/Dunya/2012/02/26/barisin-tek-engeli-abd">haricî </a>bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin <a href="http://www.gazetevan.com/Van-Depremi-raporunu-acikladilar-47692.html">imkân ve şerâitini</a> düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87uval_olay%C4%B1">galibiyetin </a>mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Kuleli_Askeri_Lisesi">kaleleri </a>zapt edilmiş, bütün <a href="http://www.galataport.org/">tersanelerine </a>girilmiş, bütün <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Ergenekon_davalar%C4%B1">orduları </a>dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.<o:p></o:p></i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i><br />
</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i>Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!</i><o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><i><br />
</i></span><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi durup dururken bunu neden mi paylaştım? Canım istedi. Eğitim sistemi yine değişiyor arkadaşlar. E, haklısınız, “İki senede bir sistem değişir mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Değişir. Değişmek zorunda kalacaktır, çünkü zaman hızla akıp giderken teknoloji, bilgiye ulaşma biçimimiz ve düşünce yapılarımız da değişiyor. Yani, bir sistemi ilelebet sürdürmek için ısrar etmek büyük hata olur. Buraya kadar anlaştık. Ama 8+4 mü, 4+4+4 mü, ilk dört seneden sonra ne olacak, gibi muğlak konuları netleştirirken, toplum vicdanına da kulak vermek gerekiyor herhalde. İçinden çıkılmaz bir hal aldığı için ben de üstünde kafa yormayı bıraktım. Durumun vahametini anlamak için üstteki paylaşımı bir kez daha okumanızı tavsiye ederim. Eğitim sistemi parçalara bölünerek ülkenin getirilmek istendiği bir nokta olsa gerek sevgili Muşambacılar, değil mi? Muhtaç olduğunuz kudret, beyninize takılacak çipte yer almadan önce, Atatürk’ün bilmem kaç yıl evvel yaptığı uyarıya kulak vermekte fayda var.<o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXdX65jkPDN_zpJenSpdyVQ2XSyX-43Kxv7xFXjs2lDrHAJL_h_rvYtA6coGjN9c8BbgYnI-rB7u64yLADAKc3etglfCfcgfpIo7o09Pei0KoQBVum4vamYRWsNHu62GuegRrA_fXJLEcm/s1600/tablet.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXdX65jkPDN_zpJenSpdyVQ2XSyX-43Kxv7xFXjs2lDrHAJL_h_rvYtA6coGjN9c8BbgYnI-rB7u64yLADAKc3etglfCfcgfpIo7o09Pei0KoQBVum4vamYRWsNHu62GuegRrA_fXJLEcm/s320/tablet.jpg" width="258" /></a></div><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asteriks hüptrix popderix<o:p></o:p></span></b><br />
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kadınlar arasında bir Biscolata efsanesidir gidiyor. Ne erkekler onlar ama! Her biri Adonis! Aman yalebbim! Erkeklerin sinirini kaldıran reklam. N'oldu? Zorunuza mı gitti beyler? En dandik ürünün reklamında bile çıplak kadınlar, ilik gibi vücutlarıyla kol gezip size göz banyosu yaptırırken, siz karılarınızın, sevgililerinizin yanında o vücutlara ağız sulandırırken iyiydi, değil mi? Kadınlar da doğru dürüst erkek görünce hepinizin foyası meydana çıktı. Kel, göbekli ve bıyıklı olduğunuzu hatırladınız ve kıskandınız değil mi. Hepiniz reklama b*k atıyorsunuz. Gerçek değillermiş! Sizin ağzınızın suyunu akıtan kadınlar da gerçek değil o zaman. Gerçek olan kadın, aha da resimdeki teyzedir. Kapmış gül gibi delikanlıyı. Kanlı canlı kavramış abiyi. Olay budur. Helal olsun teyzeme! <o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrs9_aAztIDU-wer5iQy50pGKiiYv8HfwQ1DzttYR5WGU61JCPuFi3rRFxnmrcs_Bwou4qtII3qsXERaO66AB6yJyXcutoO9HcVOFTGLVcH6L1kgW8vZ4pMT8u1bhhpwFsarFiXdvA-gvT/s1600/biscolata.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrs9_aAztIDU-wer5iQy50pGKiiYv8HfwQ1DzttYR5WGU61JCPuFi3rRFxnmrcs_Bwou4qtII3qsXERaO66AB6yJyXcutoO9HcVOFTGLVcH6L1kgW8vZ4pMT8u1bhhpwFsarFiXdvA-gvT/s320/biscolata.jpg" width="240" /></a></div><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Pastörix tetrix matrix<o:p></o:p></span></b><br />
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kadınların bu evlilik düşkünlüğü meselesi beni benden alıyore. Her kadın aynı değil tabii. Ben de bir kadınım, ama evlenmeyi hayatının amacı edinmiş kadınlar garibime gidiyor. Onların başka niyeti olduğunu düşünüyorum. Keza, bunu da evlenme programlarında görüyoruz. Eş değil finansör arıyor hatunlar. Oraya gelmeden önce tembihlenmişler adeta. “Çulsuzsa gitme aman, parası, evi varsa fare de olsa git!” Sonuç ortada. Bir gram abartı yok bu karikatürde yemin ediyorum.<o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4K2ZDBGUpb9ILXs0fVa6UfKcWnx9CLczrNi2m49K9jkxu7yj5UaKOTrpL4Ewh_3bQlZHbiOQFvCuyovGo2TtBSaVDWtWXAy6E6UAfYf9aVswgl4ynFFi1_Z6v8cSoIqK_mQzmNUroU9PL/s1600/fare.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="245" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4K2ZDBGUpb9ILXs0fVa6UfKcWnx9CLczrNi2m49K9jkxu7yj5UaKOTrpL4Ewh_3bQlZHbiOQFvCuyovGo2TtBSaVDWtWXAy6E6UAfYf9aVswgl4ynFFi1_Z6v8cSoIqK_mQzmNUroU9PL/s320/fare.jpg" width="320" /></a></div><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bomba bomba bomba<o:p></o:p></span></b><br />
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwcOcHAvHndaVibbj_K22vFr35UReOaEuwn6WLqdk_LZ84sPeTbbq0HLZdpQ47bWdAz9lkf5uwdEB9ohTFoR504frYCdbrt_JMO54A1jmxLSIH6bdU7q4Y6CAY83F3S2ccgtEDndd3upZ_/s1600/test.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwcOcHAvHndaVibbj_K22vFr35UReOaEuwn6WLqdk_LZ84sPeTbbq0HLZdpQ47bWdAz9lkf5uwdEB9ohTFoR504frYCdbrt_JMO54A1jmxLSIH6bdU7q4Y6CAY83F3S2ccgtEDndd3upZ_/s320/test.jpg" width="320" /></a></div><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Biraz da çevremizin sesini dinleyelim. Amerika, dünyanın öbür ucuna elini uzatır, İran'ı atom bombası yapmakla, dünya güvenliğini tehdit etmekle suçlarken kendi yediği naneyi görmezden geliyor. Ama biz alıştık, değil mi? Amerika bu, yapar. Hepimizin boğazını keser, sonra uzakta birisi bıçakla bir başkasını tehdit ettiğinde kahraman kesilir ve hem bıçak tutan kişiyi hem de boğazına bıçak dayanmış kişiyi öldürür. Sonra da "Yes, we can" der. "Demokrasiyi getirdim hehe" der. Eyvallah Amerika, sağ ol. Sen de olmasaydın kim nükleer deneme yaparak dünyanın anasını belleyecekti? Tabii, bir tek sen değilsin günah keçisi. Diğer ülkelerin ettiğini de yadsımamak lazım. Yaptıkları nükleer denemenin sayısı kadar bombayı atmalarına </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">hiçbir zaman </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">gerek olmayacak oysa. "Birisi bomba atar da dünyayı yaşanmaz bir yer yaparsa ne yaparız!" deyip zaten her gün bombalıyorlar anasın satayım. Bu adamlarda ne kafası var, harbiden merak ediyorum.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ha, bir de bunlar yetmezmiş gibi, İran'ın uranyum zenginleştirme projesinden ödleri patladı. İyi de, o adama uranyumu zamanında siz vermişsiniz. Hem siz yaparken iyi, başkası yapmasın mı? Oldu canım!<o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ha, bir de işin öteki yüzü var: Ne hikmetse, Akademi de gitti Oscar’ı İran'a verdi, şaştım kaldım. Bir nevi baltaları gömme operasyonu muydu acaba? İsrail'in de bir filmi adaydı, ama ödülün İran'a gitmesi şaşırtıcı, hatta süprik. Stratejik bir karar olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle tarafsız değil.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Of yahu, bu hafta ne çok siyaset yaptık düz ovada, ayak üzeri. Gelin, biraz da dağda siyaset yapalım. Kış bitmeden dağlara gidip kayalım. Zaten bu kış uzun geçeceğe benziyor. İstanbul’a yılın beşinci karı yağdı ve her yer buz. Nisan sonuna kadar kayılır dağlarda, ben size diyim beybi.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dipnot: Bugün 29 Şubat diye iğrenç espriler yapmaya kalkmayın. Dört yılda bir gerçekleşen bu duruma biraz saygınız olsun lütfen. Dünya, Güneş'in etrafındaki dönüşünü kolay kolay tamamlamıyor. Ne badireler atlatıyor, bilseniz...</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-54742640155540099762012-02-22T01:02:00.000-08:002012-02-22T01:52:24.096-08:00MUŞAMBA 22.02.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ey Muşamba ahalisi! Nasılsınız bugün? Geçtiğimiz bir hafta boyunca ne yaptınız kendiniz ve sevdikleriniz için? Ya ülkeniz için? Gazete okudunuz mu? Okumadıysanız hiç okumayın zaten. Basılı gazetelerin hepsi yandan yandan vurur olmuş. Şöyle karşıdan bakan bir tane gazetemiz kalmamış, affedersiniz. En iyisi mi, internetteki birkaç tarafsız haber portalını seçin siz. Gözümün akıyla sarısını ayırın, akını poğaçanın içine, göz bebeğimi üstüne kullanın. İyyy, iğrençsiniz!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>İstanbul seni döver sen beni döversen</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İstanbul çok pahalı bir şehir oldu çıktı. Dün Beşiktaş'tan çift katlı ekspres otobüse bindim. Hakikaten ekspres ha! Duraklarda durmuyor, sadece ‘yolcu varsa alırım belki’ diyerek yavaşlıyor. Yolcu yoksa tekrar hızlanıyor. Avrupa Konutları-Kabataş hattıymış. Levent’ten geçiyor diye bindim. Resmen geçirdiler bilet ücretini. 2,95 tee lee gitti İstanbul Kart'ımdan. Öğrenci indirimli 1 liraya gittiğim yola 3 katını verdim. Ha bu da bize ders olsun!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İstanbul’da sadece ulaşım değil, her şey pahalı. Attığın her adıma depozito ödüyorsun, geri adım atınca paranı iade ediyorlar. Kiraya, suya, yemeğe, eğlenceye dünyanın parasını harcıyoruz. Sırf "İstanbul'da yaşıyorum, uluslararası bir firmada departman şefiyim" diyebilmek için şu eziyeti çektiğimize inanamıyorum. 15 milyon enayi yaşıyor bu şehirde.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederken peygamber efendimizin vasiyetini yerine getirdiğini düşünüyordu. Nereden bilebilirdi İstanbul'un gün gelip de ırzına geçileceğini, kalbine kocaman kocaman hançerler sokulacağını, kirletileceğini, ayarıyla oynanacağını? O sandı ki yedi cihana buradan hükmedecek, İstanbul'un önünde tüm cihan devletleri saygıyla eğilecek, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve dünyanın finans merkezi olacak, 2016 olimpiyatları burada yapılacak. Zaman makinesiyle şehrin şimdiki halini ziyaret etme şansı olsaydı bence almaktan vazgeçerdi Fatih, İstanbul'u.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9O64AjKnT-_qAcEEN1NGI3Ssd7tGauKDdy6tkNQS0XD6iTY_BjG9zomzT5xN2-KIkoHeTAsa8N0g6NxKWyQnwISydCZvMx9FIY14et5CogJ5O9kAqNJksXt0KSu68KyE4ESDR_Kt9Cmn3/s1600/fetih1453.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="243" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9O64AjKnT-_qAcEEN1NGI3Ssd7tGauKDdy6tkNQS0XD6iTY_BjG9zomzT5xN2-KIkoHeTAsa8N0g6NxKWyQnwISydCZvMx9FIY14et5CogJ5O9kAqNJksXt0KSu68KyE4ESDR_Kt9Cmn3/s320/fetih1453.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Fatih demişken, Fetih 1453 filmi de vizyona girdi; hayırlı uğurlu olsun. Gişelerdeki yoğunluk azalsın ben de gideceğim izlemeye. Görüşlerimi paylaşırım. Şu an çok yoğun bir ilgi var filme. İzleyenler beğeniyor, eleştirmenler de filmi topa tutuyor. Neymiş? Kendimizi övüp düşmanı aşağılıyormuşuz! Siz hiç düşmanı yücelten bir savaş filmi gördünüz mü? Amerikalılar, madara oldukları Kore ve Vietnam maceralarını anlattıkları filmlerde bile düşmanlarını yerden yere vururlar. Kimsenin de sesi çıkmaz; hatta o filmlere Oscar verilir. Atalarımız Orta Asya'dan geldiğinden beri ilk kez bir fetih filmi yapıldı memlekette, onu da yerden yere vurdular. Yazıklar olsun! Hepinizin üstüne muşamba örtesim var. Orta Asya, Orta Asya olalı böyle eziyet görülmedi!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Türklüğü aşağılamak, benim çocukluğumda yaşadığımız toplumsal aşağılık kompleksinin dışavurumu haline geldi. Ezelden beri nedir bu aşağılık kompleksimiz, bilmem. Bu kadar şanlı geçmişi olan bir millet, o kadar aşağılık olduğunu düşünüyorsa, yükseğe çıkmak için neden bir şey yapmıyor o halde? Türklüğe dil uzatmak, geçmişinden utanmak soysuzluktur yani. Başka bir şey değil. Hangi evlat annesini inkar edebilir? Yazıklar olsun o annenin emzirdiği süte! Karnında taşıdığı 9 aya! Helal etmez valla. Yapar bunu anneler. Gazabından koru yalebbim! <o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Film, filmdir. Belgesel değildir. Filmde kurgu olur. Bire bir gerçeği yansıtmak zorunda değildir. Başroldeki oyuncu da Fatih’e benzemiyor ona kalırsa. Hokka gibi burunlu bir delikanlı bulmuşlar. Fatih’in burnu, kemerli Osmanlı burnuydu. (Kemerburgaz)<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ya neyse gençler, sizi de bunlarla sıkmayayım. Benim canımı sıktılar diye sizin kafanızı şişirmeyeyim şimdi. Efkardan tinerci minerci olursunuz, başıma kalırsınız.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks asteriks asteriks</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sene bin dokuz yüz çift sıfır… Gene bir ekonomik kriz sonrası varımı yoğumu kaybettiğim bir akşam arkadaşlarla toplandık, bir büyük rakı deviriyoruz. Konu evlilikten açıldı. ‘Ah ah! Nerde o eski evlenme merasimleri’ dedik. Eskiden, erkek ile kız kendi aralarında sözlenirdi. Sonra da erkek, kızı istemeye giderdi. İsteme işi onaylandıktan sonra nişan yapılırdı. Nişanın üstüne de çeyiz düzülür, ev hazırlanır, tarihi geldiğinde düğün yapılırdı. Düğünden önceki gece kına gecesi olurdu. Nikah için de belki ayrı bir merasim… E, haliyle de 40 gün 40 gece düğün dernek yapılır, alt tarafı yasal olarak çiftleşecek iki insan için toplumun tüm birimleri seferber edilirdi. Aileler, kendi aralarında çeyiz meselesi yüzünden sürtüşürdü. Çeyizi onlar mı kullanacak sanki? Evet. Aileler hiç gitmezdi ki yeni çiftin evinden. Hayırlı olsuna gelenler rahat bırakmazdı gelinle damadı. Düğünün üstünden kısa bir süre geçince de ‘bebek var mı? Aa? Yok mu’ muhabbetleri. Süre uzarsa ‘tüh tüh, neden olmuyor acaba’lar. Sonra ‘vah’lar. Gelin hamile kalınca bin bir türlü tebrik vs derken, asla özel hayatınız olmazdı.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgMHAPhN7bC44FjW2ZMkaXLhEMsVTM6VbSTEwijjzGRBXZOPNNa-FqW5VRRbrHSTgx_s06WTpEtAlzAH-0SOmbPknW6h25s3zu_UWN3O059WohMc2pqFkKHWM3-6IWTX_T05x4lt-npXeh/s1600/normal_komik-resimler-dugun-070.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgMHAPhN7bC44FjW2ZMkaXLhEMsVTM6VbSTEwijjzGRBXZOPNNa-FqW5VRRbrHSTgx_s06WTpEtAlzAH-0SOmbPknW6h25s3zu_UWN3O059WohMc2pqFkKHWM3-6IWTX_T05x4lt-npXeh/s320/normal_komik-resimler-dugun-070.jpg" width="292" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi bakıyorum da azizim... Erkek kıza tek taşı takıyor. Sonra istemeye gidiliyor. Hemen oracıkta nikah hariç tüm prosedürler uygulanıyor. Söz, nişan vs… Birkaç aya diğer işlemler tamamlanıyor ve süreci kına ile düğün takip ediyor; düğün salonunda nikah da aradan çıkarılıyor. Oh! Mis! İsrafa son! O kadar parayı sırf gösterişe, düğüne, derneğe, havaya saçacağına evine barkına harcıyor insanlar. Zaten şimdi evlenmek de zor. Altın fiyatları kol gibi. Sırf bu yüzden kimsenin düğününe gitmiyorum. Benimkine de kimse gelmeyecek anlaşılan. (Olursa tabii, olmazsa yırttınız, ki bu gidişle olacak gibi de görünmüyor)<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Evet sevgili Muşambacılar. Bu hafta psikologum izinli olduğu için kendisini göremedim. İçimi size döktüm. Dilim, elim, kalemim sürçtüyse affola. Kendinize iyi bakın, açıkta kalan yerlerinizi streç filme sarın. Naylon sevmiyorsanız alüminyum folyo kullanın.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Öpüldünüz.</span><span style="font-family: Cambria, serif;"><o:p></o:p></span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-4367069092529985702012-02-15T01:51:00.000-08:002012-02-15T06:41:41.352-08:00MUŞAMBA 15.02.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Selam Muşambacılar...<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu hafta İstanbul’a yine kar yağıyor. Son 4 haftadır İstanbul’da her çarşamba-perşembe deli gibi kar yağıyor; hafta sonu ceremesini çekiyoruz; pazartesi-salı yarım yamalak bahar oluyor; sonra hop, bir daha kar. Döngü bu şekilde işliyor. Alıştık artık. Herhalde bu havayı Mart sonuna kadar çekeceğiz. Avrupa da epey soğukmuş. Yüzlerce kişi ölüyor sokaklarda. Doğal seleksiyon resmen. Ayıkla insanlığın taşını. Tövbe estağfurullah!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kar yağınca yapmayı en çok sevdiğimiz şeylerden biri de kardan adam. Ben beceremem, ama sanat şaheseri yaratabilenlere hayranım. Yılların Ankaralısıyım. Yoğun kar yağan o şehirde bile bol kara rağmen kocaman bir kardan adamı becerip de yapamadım. Burnuna havuç takamadım. Burnuna mı takıyorduk yahu? Neresine takıyorduk?<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM53qpBUDUIgwDn0cxg8v1WmEIiVnSZYTP9wBzI41WqeJirng92qABfrhlvXfP9TqU6wwmGjICs2rNdJkufQ4O29lFYqJ7-eDnghJoWouq0acv2TgGJwL79Zllxk1opHIQ9YseLPjxKAg4/s1600/havuc.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM53qpBUDUIgwDn0cxg8v1WmEIiVnSZYTP9wBzI41WqeJirng92qABfrhlvXfP9TqU6wwmGjICs2rNdJkufQ4O29lFYqJ7-eDnghJoWouq0acv2TgGJwL79Zllxk1opHIQ9YseLPjxKAg4/s1600/havuc.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Köpeğin de olur</b></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-xrwq2hg3uX5YS3VAZEZBndgdm0c6dX-be5l9Q5jjMImJRik2v9nNNJpI0iYjA-WIFZLFqIdD_qrSWL5avUpW73StffmRwMzKY-Q4j7pSTviAIoRU1MNyZ06m-Q32rPBgUTWwGqUtkFwE/s1600/celkmece.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="302" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-xrwq2hg3uX5YS3VAZEZBndgdm0c6dX-be5l9Q5jjMImJRik2v9nNNJpI0iYjA-WIFZLFqIdD_qrSWL5avUpW73StffmRwMzKY-Q4j7pSTviAIoRU1MNyZ06m-Q32rPBgUTWwGqUtkFwE/s320/celkmece.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi, bu fotoğraftaki orijinallik beni benden alıyor sevgili dostlar. Mobilya tasarımcısı arkadaşı tebrik ediyorum. Köpeğin de mobilyası var sayesinde. Alt çekmecede mama kabı, bir üst çekmecede mamaların paketi, en üst çekmecede de köpeğin tasması, giysileri falan var herhalde. Bendeki hayal gücü de La Fontaine’de yok şerefsizim. Olsaydı masal yazmakla kalmaz, romanla da taçlandırırdı edebi kariyerini. Ne diyordum? Nasıl şifonyer ama? İstemez misiniz köpeğinizin böyle bir mobilyasının olmasını?<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks, beni burada arama, kapıda adımı sorma</b></span></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Öpücük, çok özel bi’şey. İnsanlar arasında bir iletişim yolu. Sıvı aktarımının ötesinde (Fransız öpücüğü, Fransa’nın, 1915 Ermeni olaylarını ele alış şeklinden dolayı yasaklandı. Fransız manikürü de yasaklandı. Düz oje sürüyoruz artık) insanlar arasında duygu ve düşünce aktarımı yapıyor. Tabii, öpücüğün de çeşidi var. Azeriler, hangi öpücüğün ne anlama geldiğini açıklamışlar. Buyrunuz:<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhouh7YPpJEJRdSvaSCi8yHWZLyAeF5eLbMrx61KPO_5oNdqkJ2xn70YoPvtws5GxKJeB9xcmT-6WnhHo5sBuWqJ5X1j0IaFEaGqNlHCh_dEA1aC8hyphenhyphen4ZfRfWTbTOi9TxN08zRj4IUkwMna/s1600/opcuk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhouh7YPpJEJRdSvaSCi8yHWZLyAeF5eLbMrx61KPO_5oNdqkJ2xn70YoPvtws5GxKJeB9xcmT-6WnhHo5sBuWqJ5X1j0IaFEaGqNlHCh_dEA1aC8hyphenhyphen4ZfRfWTbTOi9TxN08zRj4IUkwMna/s1600/opcuk.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Öpücük sadece sevgililer arasında olmuyor işte. Sevdiklerimizi ve selamlaştığımız kişileri de öpüyoruz. Hele ki bizim kültürümüzde ne kadar yaygın değil mi? Mesela, misafirliğe gidersin, orada birisiyle tanışırsın, sarılıp öpüşürsün. El sıkışma yok. Eğer sadece el sıkışıp bırakırsanız darılır. Kendisinden hoşlanmadığınızı düşünür. Kırsalda bu çok yaygın. Büyük şehirlerde biraz daha resmi ilişkiler kuran insanlar, sarılıp öpüşmek, koklaşmak yerine sadece el sıkışırlarken, kırsalda koklaşmak, şapırtılı ve tükürüklü öpüşmek gerekir. Ha, bir de öpmekle yetinmeyip sarılıp iki saat sağa sola yalpalayan, lodosta kalmış tekne gibi sallananlar var. Onların nasıl bir sosyal kafası var, merak ediyorum. Çok uzun zamandır görmediğin birisiyle sarılmanı, sarılıp kalmanı anlıyorum da, henüz iki gün önce gördüğün biriyle uzun uzun sallanmak, vals yapmak neden?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Oldu da bitti maşallah!</b></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Öpüşmek, koklaşmak derken, Sevgililer Günü’nü bu yıl da kazasız belasız atlattık ya, oh, geçmiş olsun, diyorum. Her sene böyle bir vıcık vıcık aşk, sevgi teması bangır bangır her yerde. Ve her yıl iş daha da çığrından çıkıyor. Arkadaş, neden sevgilinizi yılın bir günü anarsınız? Yılın sadece bir günü mü sevmek, aşık olmak gerekiyor? Hem ayrıca, bu günde sevdiğinden umduğunu bulamayanlar neden psikopata bağlar?<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dünya Öykü Günü’nün bu nedenle doğduğunu biliyor muydunuz? Sevgililer Günü’nden kıl kapan bir yazar, sırf karısı o gün kendisinden bir şey beklemesin, başının etini yemesin diye 14 Şubat'ı Dünya Öykü Günü ilan ettirmiş. Böylece her 14 Şubat'ta, kutlamalar dolayısıyla meşgul oluyor ve karısından sıvışabiliyormuş. Bu kadarı da gaddarca bir yaklaşım tabii. İnsan, karısından uzaklaşmak için başına iş açar mı be? İnsan olan yapmaz bunu bence.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Aşk, dön ölümden, bir sebepten girme dünyama...</b></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Öykü ve aşk demişken… Aşk çok kötü bi’şey. Hastalık… Aman diyim hasta olmayın, üstünüzü iyi giyinin, terli terli soğuk su içmeyin. Uzun vadeli plan yapmayın. Kimseye bağlanıp kalmayın. Kendi tasmanızı sıkı tutun, dizginleri asla elden bırakmayın. Kontrolü karşı tarafa vermeyin. Kalbinizi gerekirse çelik kasada saklayın. Açıp alamasınlar. Kaynak makinasıyla bile açılamayacak sağlamlıkta bir yere koyun. Kalbiniz hep emniyette olsun, kimse çalamasın. Kalbi olmayan insan yaşayamaz. Yapmayın, yapmayın, yapmayın!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>RIP Whitney</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">I Will Always Love You, I’m Every Woman gibi unutulmaz şarkılara sesiyle hayat veren Whitney Houston, aramızdan ayrıldı. Bir şok yaşadım duyunca. Koskoca yıldızların birer birer kayması beni çok üzüyor. Çok genç yaşta, henüz 48’inde hayat gözlerini yumdu dünyaca ünlü yıldız. Huzur içinde yatsın ve artık ünlü insanlar otel odalarında değil, evlerinde falan ölsün. <o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">I’m Every Woman şarkısını çok severim. Biraz beni anlatıyor, diye belki. O nedenle, bu hafta Muşamba’yı bu pop klasiği ile bitiyorum.</span><span style="font-family: Cambria, serif;"><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><object class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://2.gvt0.com/vi/H7_sqdkaAfo/0.jpg" height="266" width="320"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/H7_sqdkaAfo&fs=1&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><embed width="320" height="266" src="http://www.youtube.com/v/H7_sqdkaAfo&fs=1&source=uds" type="application/x-shockwave-flash"></embed></object></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-2449317291122463162012-02-14T00:48:00.000-08:002012-02-14T00:48:45.647-08:00BABAM BORDUM (SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZEL)<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu akşam sanki hiç kaymamışız gibi hissetmek istedim</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">En sevdiğim bord pantolonumla en sevdiğim mor termal içliğimi giydim</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Güzel bir ortam dümeni hazırladım beraber aldığımız vaksları buldum</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şarap açtım bir sana bir bana iki kadeh çıkardım</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sevgilim ve dostum</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Babam bordum</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Arkadaşım dude’um her şeyimdin sen</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çok sisler karlar geçti üzerimizden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Özür dilerim seni çizdirdiysem</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sadece dinle hiçbir şey düşünmeden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi bunlar geldi içimden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu akşam seni çok vaksladım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bağlamalarını sıkıca bağladım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Acemiliğim bile geçti, kalmadı </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi bunlar geldi içimden</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu akşam sanki beni hiç düşürmemişsin gibi hissetmek istedim</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">En son tatilimizi düşündüm sezon bitmeden 20 gün önce</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dünyanın en güzel resortlarından birinde kaydık kilometrelerce</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İz bıraktık şalelerde, telesiyejlerde, pistlerde</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sevgilim ve dostum</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Babam bordum</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Arkadaşım dude’um her şeyimdin sen</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çok sisler karlar geçti üzerimizden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Özür dilerim seni çizdirdiysem</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sadece dinle hiçbir şey düşünmeden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi bunlar geldi içimden</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu akşam seni çok vaksladım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bağlamalarını sıkıca bağladım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Acemiliğim bile geçti, kalmadı</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">şimdi bunlar geldi içimden</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu akşam sanki hiç çizilmemişsin gibi hissetmek istedim</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Uyurken bile kaydığımı görürdüm delicesine</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Düşündüm durdum, sordum, anlamadım, beraber kaydığımız günleri andım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Seni son kez özledim ve bu şarkıyı yazdım</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/DSWIVHj8Hrw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-13660960925444978612012-02-08T04:59:00.000-08:002012-02-09T02:13:19.984-08:00MUŞAMBA 08.02.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Geçen hafta sayfadaki yerimizi alamadık. Ama sayfa boş mu kaldı? Hayır. Söz uçuyor, yazı kalıyor neyse ki.<o:p></o:p></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Yazı kalıyor, demişken, internet demokratikleştiriyor. Herkesin bilgiye ulaşma şansını ve imkanını eşitliyor, evet. Öte yandan, işin içine telif hakları unsuru giriyor. Artık şuraya çıkardığınız her bir cümle dünya malı. Söz gelimi, buradan benim herhangi bir cümlemi kopyalayarak, Facebook’unuzda durum güncellemesi yapabilir ve kendinizin imalatıymış gibi arkadaş listenize yutturabilirsiniz. Elinizi vicdanınıza koyun, siz bilirsiniz.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İnternet yokken yazılan diğer eserler de çalınıyordu, hoş. Geçenlerde bir arkadaşım dizi senaryosu yazıp kanallardan birine teklif götürmeye hazırlanıyormuş. Evine gelen bir oyuncu arkadaşına senaryodan bahsetmiş. Bizimki teklifi kanala götüremeden, öbür oğlan araya adam koyup kanala kendisi gitmiş, teklifi azıcık modifiye edip kanal yöneticisine vermiş. Anlayacağınız, eseri çalmış. O değil, gelmişken arkadaşımın evinden 1988 yılı bir şişe iskoç viski, dedesinden kalan protez damak ve bir kutu da prezervatif çalmış. Tam bir puşt çıkmış herif.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks, sen de adam mısın?</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBSAUjnoMcP3K9pd5VaIX4YLHV3Brmo87gnqCsmET3ncmpWMEFquvn38XDFzoc8aNjkfT-P0-VM5nzKxDd4IbE4CTriS3dumWIS4zHmWjeYutZ-cxFTSaY5FPATLIYbaek2sHMpbyQAZVz/s1600/395749_10150545017519627_844134626_8658980_606831040_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBSAUjnoMcP3K9pd5VaIX4YLHV3Brmo87gnqCsmET3ncmpWMEFquvn38XDFzoc8aNjkfT-P0-VM5nzKxDd4IbE4CTriS3dumWIS4zHmWjeYutZ-cxFTSaY5FPATLIYbaek2sHMpbyQAZVz/s320/395749_10150545017519627_844134626_8658980_606831040_n.jpg" width="305" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Habere dikkat! Biraz eski, ama bahane müthiş. Yıllar evvel de milletvekili Kamer Genç’in başına böyle bir şey gelmişti. “Hanımla çiçek suluyoruz” demişti. O günden beri bütün kadınlar çiçektir ve çiçekler su ister, anasını satayım. Tabi, gazeteciliğin verdiği tarafsızlıkla, görmüş olduğunuz habere yorum katmamışlar, ki bazı haberler yorum istemez. Bu haber de yorumsuzluğu hak ediyor. Adeta bir Zaytung haberi azizim. İbretlik bir paylaşım fesübhanallah!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Anatomik bozuklukmuş (!)</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXojOjXuhRRaoWaH6NmrPcAlJh6uSk6uyNYQ7ChiSFyEWJbNqUUGWFIJC7EUKtGFLJQ4Kgea209EitcrFn1gVYfZqeZBqqNmJu14q3LLqnpZmnekqAwOcR9UyL2PPerX-pT_RVYVBw974y/s1600/385105_325846910780650_201319283233414_1024747_756121310_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXojOjXuhRRaoWaH6NmrPcAlJh6uSk6uyNYQ7ChiSFyEWJbNqUUGWFIJC7EUKtGFLJQ4Kgea209EitcrFn1gVYfZqeZBqqNmJu14q3LLqnpZmnekqAwOcR9UyL2PPerX-pT_RVYVBw974y/s320/385105_325846910780650_201319283233414_1024747_756121310_n.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şu R&B tayfasına, emo’lara, apaçilere kılım. Hem de şiddetle... Pantolonu bu kadar yere indirmenin, donu aşağı sarkıtmanın manası nedir? Şahsen ben, kemerim azıcık aşağı indi mi, rahatsızlıktan duramıyorum. Pantolonun ağı bu kadar aşağı sarkarken nasıl rahat ederler bilmem. Şalvar olsa, onu da anlayacağım. Ağı aşağıda, ama lastiği belde, diyeceğim. O da değil. Neyse, akıl sır erdiremediğimiz sırrı sonunda çözmüşler. İsviçreli bilimadamlarına kocaman bir alkış!<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Sizi uyarmıştım!</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQZkxMDP_CwiP_iWnzHF2T_yCS4n_3Tk0iCcKfSagWlykxvmjmmSbpafAkkLTyy5CbKBz5rfLHH2MPcc3fRfeFTozhTHzo_kWfOqURu0dfGmMXSVCe397gcds_kqwwI_8O6IdIxFRS0qPy/s1600/427680_343372332360508_100000632312066_1117290_1382060881_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="275" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQZkxMDP_CwiP_iWnzHF2T_yCS4n_3Tk0iCcKfSagWlykxvmjmmSbpafAkkLTyy5CbKBz5rfLHH2MPcc3fRfeFTozhTHzo_kWfOqURu0dfGmMXSVCe397gcds_kqwwI_8O6IdIxFRS0qPy/s320/427680_343372332360508_100000632312066_1117290_1382060881_n.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Pazartesi günü, dizileri hayranlıkla izlemenizi ama hayvanlaşmamanızı <a href="http://aycanturk.blogspot.com/2012/02/hayran-hayran-izle-ama-hayvan-olma.html">söylemiştim</a>, değil mi. ‘Bu kadar etkilenmeyin, gerçek hayat sanallaşır sonra’ gibisinden inceden mesajlar vermeye çalıştım. Anlamayanlar olmuş olabilir. Daha somut anlatalım. Resimdeki çocuğa bakınız efendim. Bunlardan gerçek hayatta çok var. Yani diyorum ki, İstiklal Caddesi’nde gezerken kitapçı vitrinine bakıp Yaprak Dökümü kitabını görünce “Aaaa! Kitabı çıkmış!” diyenini duyduk. Titre ve kendine gel Türkiye! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcut, televizyon dizilerinde değil.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Hitabeyi nereye kaldıralım?</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">‘Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi’ni kaldırma tartışmaları gündeme geldi bu ara. Bir arkadaşım, “15 santim yukarı kaldıralım da herkes görsün” diyor. Galiba arka sıradakiler görememiş. Kalksın. Göremeyenler ayağa kalksın. Andımız, İstiklal Marşı’mız, Gençliğe Hitabe, paralardan Atatürk, tüm resmi bayramlar kalksın. Kimliksiz, çapsız, özünü bilmeyen bir millet olalım. Zaten uyuşturdunuz yeni neslin beynini dizilerle, boş beleş evlenme programları ve yarışmalarla. Ne olacak ki? Canlarına minnet bu gariplerin. Sonra dindar mı olurlar, tinerci mi olurlar, orasını bilemem. Dindarlığın tam zıttının tinerci olmadığı kesin. Ama, bu kafayla sübhanekeyi bile ezberleyebileceklerini sanmıyorum. Dizilere enstalasyon yapmak lazım galiba. Tecavüz temaları yerine biraz da insan olmanın 5 şartı işlense, daha güzel bir toplum olabiliriz. Ne dindarlar gördüm, içinde insan yoktu.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>İçmek yürek ister!</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwwO8Q8yZ05_VTZvsXSSrOerCMxvjU8JyImquohquobmwtFmvZtKUJ-aJ5qYbgh7Mjkq5PgvfrRWw1cyCjGxuAtrCpZ0JcixP0h0y54P6A3z-wFzXP30ZKYS91B9lhlppoocOv7OnAM-K0/s1600/424608_345058682179149_254711351213883_1265623_84512776_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwwO8Q8yZ05_VTZvsXSSrOerCMxvjU8JyImquohquobmwtFmvZtKUJ-aJ5qYbgh7Mjkq5PgvfrRWw1cyCjGxuAtrCpZ0JcixP0h0y54P6A3z-wFzXP30ZKYS91B9lhlppoocOv7OnAM-K0/s320/424608_345058682179149_254711351213883_1265623_84512776_n.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Azerbaycan’da bir votka şişesinin üzerinde yazılan talimatname. Aman, bunu okumadan Azeri votkası içmeyin sakın! <o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Efenim, Türkçe’si, şöyle: <o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><i><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yararlı şeyin (!) hazırlanmasında özel seçilmiş buğdaydan yüksek teknolojiyle elde edilmiş ekolojik, temiz, ekstra tipli etil akol ve yumuşatılmış su kullanılmıştır. <o:p></o:p></span></i></div><div class="MsoNormal"><i><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İçmeden önce soğutunuz.<o:p></o:p></span></i></div><div class="MsoNormal"><i><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></i></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sanıyor musunuz ki, sadece Azerice bize komik geliyor. Onlar da bize gülüyorlar, hiç endişeniz olmasın. ‘Anasını satayım’ dediğinizde çok gülüyorlar. “İnsan hiç anasını satar mı canım? Olur mu öyle şey? Yapmayın allahaşkına, puhhaaaa!!!" diyorlar.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Bana korkunun resmini yapabilir misin Abidin?</b><o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhwTbcRmSmNZt2JLO5Wi3tQAa41AHuJZzbJ5Z1bvDKiTJ9XHIDUs2hAVUIrWe8do3iTJ1XOcPQ-hY-q_HqDBgEBXxL3xl7lZy83XrEYZMwcv8xW9NmYwbEhngrzMUyQQpymkqpozvXsg-T/s1600/430222_325141930861511_283850824990622_941124_473172089_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhwTbcRmSmNZt2JLO5Wi3tQAa41AHuJZzbJ5Z1bvDKiTJ9XHIDUs2hAVUIrWe8do3iTJ1XOcPQ-hY-q_HqDBgEBXxL3xl7lZy83XrEYZMwcv8xW9NmYwbEhngrzMUyQQpymkqpozvXsg-T/s320/430222_325141930861511_283850824990622_941124_473172089_n.jpg" width="240" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çocuk telekside asılı kalmış; nasıl olduysa, t-bar onu yukarı çekmiş. Olacak iş değil, ama olmuş. Çocuk da pek sakin. Benim bu korkuyu yenmem için bacaklarımı morartmam gerekti. O esnada ben asılı kalmış olsam var ya, korkudan bayılırdım herhalde. Çocuk olmak ne güzel. Cehalet mutlulutur, cesarettir. Don Kişotluk’tur. <o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu haftalık da bu kadar. Kendinize sıcak bi çay koyun, ya da sahlep. Pencereye pıtır pıtır vuran kar tanelerini izleye izleye için.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Karınız bol olsun. </span><span style="font-family: Cambria, serif;"><o:p></o:p></span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-53066121553825808222012-02-06T03:11:00.000-08:002012-02-06T03:11:24.878-08:00HAYRAN HAYRAN İZLE AMA HAYVAN OLMA<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTy_cKQrXWvyd7czKi5PQmm-pXwple2-DRTR_c26wbTHQa9JMvL_MOvNsWwzjIWJI1DG1sc2qFPk8ddbDqr9kCd86SJqQeoGJNDMcZ5SxcE4pJRlgjtABV0NztLZV4iO26Shv6dbt5cxew/s1600/nielsenfamily_watching_tv.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="255" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTy_cKQrXWvyd7czKi5PQmm-pXwple2-DRTR_c26wbTHQa9JMvL_MOvNsWwzjIWJI1DG1sc2qFPk8ddbDqr9kCd86SJqQeoGJNDMcZ5SxcE4pJRlgjtABV0NztLZV4iO26Shv6dbt5cxew/s320/nielsenfamily_watching_tv.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Birkaç yıldır ekranları kaplayan dizi furyası, hayatlarımızı da kapladı iyiden iyiye. Artık yaşamımızı dizi saatlerine göre planlıyoruz. Aslında, ben dizi izlemem; evde televizyonum bile yok; ama toplum olarak böyle bir hayat tarzını benimsediğimizi görmekteyim. Ailemde dizi bağımlısı çok. Her akşam bir diziye kilitleniyor evin en az bir ferdi ve evlere bir TV yetmiyor, çünkü erkek de başka bir şey izlemek istiyor.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu furyanın hayatımıza diğer yan etkileri, pazardaki ürünlerle oluyor. Sokağa çıktığımda dükkanlarda elle yazılmış şu yazıları görmekteyim: “Hürrem kokusu gelmiştir”, “Fatmagül’ün üstüne dökülen votka bulunur”, vs. Satın alma tercihlerimizi de değiştirdi diziler. Tüketim için yeni güdüler ortaya çıkarıyor ileyicide. Tabi, Hürrem’in nasıl koktuğunu nereden biliyorlar, onu bilemeyeceğim, ama dizilerde görülen giysiler, takılar, aksesuarlar, eşyalar falan şiddetle arzu edilir oldu.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dizilerin bir başka etksi de konuları işleyiş biçimleri. Dikkat ettiyseniz, yerli dizilerde son zamanlarda tecavüz olaylarını işlemek moda oldu. Kadına şiddet her zaman vardı. İlla ki en az bir bölümde dizi karakterlerinden birisi dayak yer, bıçaklanır, kurşunlanır ve hastaneye düşer; genç kızlardan birisi mutlaka kazara hamile kalır. Her dizide kesin şeytani emelleri olan psikopat ruhlu birisi, tüm aileye kan kusturur, birisi sevgilisini aldatır veya iki adam aynı kadına aşık olur. Sorun, tüm bunların normal şeylermiş gibi işlenmesi bence. Evet, her dizide kötüler elbette ettiğini buluyor, ama iyiyle kötüyü ayırt edemeyecek durumda olan onca insan, izlediklerini hayatın normali sanıyor. Oysa, sıradan bir kimsenin hayatında, bu kadar kötülük bir araya gelmez, ki dizi karakterleri de, sözüm ona, hayatın içinden, sizden bizden insanlar. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dizi senaristleri, her ne kadar kendileri de çok iyi bilse de halkın taleplerini çok iyi anladıkları için, onlara gerçek hayattan farklı tablolar sunuyor. Söz gelimi, bir dizi karakterinin oturduğu semti, çalıştığı işyerini, kişiliğini ve sosyokültürel durumunu karşılaştırdığımda, anlamlı bir bütün oluşturduklarını göremiyorum. Senaristler de bunun farkında, ama dizileri de başka türlü çekmenin imkanı yok. Ya mekan, ya konu ya da oyuncu sıkıntısı var. Veya dediğim gibi, halk bunu istiyor.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">O yüzden, izlediğinizden keyif alın, ama ona inanmayın. Emin olun, gerçek hayatta birçok şeyin karşılığı yok. Gerçek hayatta kimse Fatmagül’ün yengesi Mukaddes’e o kadar sabır göstermez. Gerçek hayatta belli bir eğitim, kültür ve gelir seviyesine ulaşmış hiçbir insan, Feriha’ya aşık olup da ona kavuşmak için ailesini ve tüm sosyal çevresini karşısına almaz. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Unutmayın, diziler sadece hayran hayran seyretmek için var; size bir şeyleri aşılamak için değil.</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-57642370715291917492012-01-25T03:34:00.001-08:002012-01-25T08:07:03.347-08:00MUŞAMBA 25.01.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Merhaba muşambacı gençlik!<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Nasıl geçti bakalım bir haftanız? Benimki fena değildi. Dağlar beni çağırıyordu; gittim, bir ziyaret ettim; pek memnun kaldılar. Ellerini öptüm, bi’ çaylarını içtim, karlarını yedim, geldim. Ayrılırken de “Rakı, şiş kebap çok güzel; yine gelecek ben.” dedim.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ocak soğuğunu iliklerimizde hissederken, ölüm yıldönümlerinde andığımız insanların hikayeleri de ruhlarımızı üşütüyor. Ocak ayı, ne tesadüftür ki, ülkemizin birçok önemli insanının katledildiği ay. Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Özdemir Sabancı, Hrant Dink… Hepsi ocak ayı içerisinde öldürüldüler. Ve ocakta hayatını kaybeden başkaları da var. İsmail Cem mesela… Çok sevdiğim ve beğendiğim bir insandı. Çok zarif bir siyasetçiydi. Ama, iyiler fazla yaşamıyor işte. Ve çok yakın zamanda kaybettiğimiz Rauf Denktaş ile Lefter Küçükandonyadis’i unutmayalım. Bu arada, komşunun da başı sağolsun, dünyaca ünlü yönetmenleri Theodoros Angelopoulos’u saçma sapan bir trafik kazasında kaybettiler. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Tüm merhumların huzur içinde uyumalarını diliyoruz.<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Gelelim kendi gündemime…</b><o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5KPK8smVWvfM8jA6chYpNGRWHBaJSQ1SLr7PZO-FfiNOyxJ3ys76o7ejh5wOY1wPd2e5dR2thrykFFgHMaxZhZld2Bnpa-7rs8jHy-0OlRJV67GfVctvfZeeMka_00hxV-uLLvepbbFhx/s1600/402979_2885034978020_1624509143_2497172_100649216_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5KPK8smVWvfM8jA6chYpNGRWHBaJSQ1SLr7PZO-FfiNOyxJ3ys76o7ejh5wOY1wPd2e5dR2thrykFFgHMaxZhZld2Bnpa-7rs8jHy-0OlRJV67GfVctvfZeeMka_00hxV-uLLvepbbFhx/s320/402979_2885034978020_1624509143_2497172_100649216_n.jpg" width="320" /></a></div><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sabah haberlerde bir haber gördüm, hani ‘haberlerden haber beğen’ derler ya, öyle bi’şey. Beğenmedim orası ayrı da, günün haberiydi bence. 44 ülkede yapılan İngilizce düzeyi araştırmasında Türkiye, Avrupa sonuncusu olmuş. Dünyada da Kazakistan’dan sonra ikinci en kötü ülkeyiz. Norveç, Hollanda ve Danimarkalılar çok iyi konuşuyormuş. E, iyi de kardeşim, bu sonuca ulaşmak için 43 ülkeyi taramanız gerekmiş olabilir ama Türkiye’de araştırma yapmanıza gerek yoktu ki. Sorsanız ben söylerdim. Türkiye’ye gelen her yabancı “Ya, her şeyiniz iyi güzel de, şu dil sıkıntınız çok fena. Bir şeye ihtiyacımız olsa ilaç için halimizi anlatacak bir insan bulamıyoruz” falan diyor. En uç örnek de, Fransız bir arkadaşımın İngiliz menşeli dört harfli bir banka şubesinde, hem de İstanbul’un en turistik yeri Beyoğlu’nda, derdini İngilizce olarak anlatabileceği bir adam bulamaması. Kızın işini halledebilmek içn taaa bilmem nerdeki şubeden adam getirmek zorunda kalmışlar. O derece! Ve Türkleri de en çok şaşırtan şeylerden biri, gittikleri en sefil ülkelerde bile İngilizce bilen dilencilere rastlamış olmaları. Halimiz harap valla. Halimiz harap, içelim şarap.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Fotoğrafa bakıp konuyu ne zaman oraya bağlayacağım diye bekliyorsanız, hiç beklemeyin. Fotoğrafı geçin, habere, yazıya odaklanın. </span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>İt gibi içki içmek…</b><o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGtJ0MSuWGHXjdtZ9iQuTEJAe3RseW1uxstLVvA-SRYOzxDNYO2V1rNITP7f-xG-98c9uykxkzYw6yp_lzo5bS2VnCVWI7jNNcvR642I-NlTR2VB8xzots-S2Mpa4p-U6ZD6B8o1gGpVHv/s1600/400478_284086558312372_100001330905864_739058_73011446_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGtJ0MSuWGHXjdtZ9iQuTEJAe3RseW1uxstLVvA-SRYOzxDNYO2V1rNITP7f-xG-98c9uykxkzYw6yp_lzo5bS2VnCVWI7jNNcvR642I-NlTR2VB8xzots-S2Mpa4p-U6ZD6B8o1gGpVHv/s1600/400478_284086558312372_100001330905864_739058_73011446_n.jpg" /></a></div><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Biz şarap içelim iyi güzel de, bu köpeğe kim bira içirdi kardeşim? Neden böyle bi’şey yaptınız lan? Skol bira reklamı mı bu? Garibim, ne de güzel oturmuş diii mi? Patinin teki, duvara dayanmış falan. Seksi bir duruş bi’ bakıma. İyi ki hayvancığa kaş göz çizip makyaj yapmamışlar. Bir de bazı hayvanlara böyle fetiş şeyler giydirirler ya? Onu da yapmamışlar neyse ki. Zavallıcık, içmiş yamulmuş. Kim içirdiyse gelsin alsın yahu! İçince şu köpecik gibi efendice kendi kendine bir köşede sarhoşluğunu yaşayan insanlara da saygım sonsuz. Ağzınızla içiniz, kendi bedeninizle sarhoş olunuz. Lütfen başkalarını rahatsız etmeyiniz. Edenleri dürtükleyip kaçınız.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Türkçe, bildiğimiz gibi değilmiş</b><o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCAjb47BUsRj6d44tpkVicsOvT8zsgtFGxhqqRs4q5A0R9aEqKqAmNro_Px8k2ZOciLhplguKzwFhILV5I4Z4RSYZkN9W8KbShmmbU6QEYbw7DBY2DECWDIMicSuVoiuJSnDI_1MCwmI-T/s1600/405484_283800758348120_167592766635587_790584_1979103807_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCAjb47BUsRj6d44tpkVicsOvT8zsgtFGxhqqRs4q5A0R9aEqKqAmNro_Px8k2ZOciLhplguKzwFhILV5I4Z4RSYZkN9W8KbShmmbU6QEYbw7DBY2DECWDIMicSuVoiuJSnDI_1MCwmI-T/s320/405484_283800758348120_167592766635587_790584_1979103807_n.jpg" width="296" /></a></div><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şu Türkçe’yi okunduğu gibi yazmayalım, yazdığımız gibi okumayalım beyler, hanımlar. Sonra böyle Facebook köşelerinde madara oluruz. Etmen eylemen. Daha da yorum yapmam Davos’a!<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Zaten ne idüğü belirsiz, afedersin</b><o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQdgwMriZyYbpktIctzDkJ5EYUGvOhtJuQqnF4e08q2h6duzplrWcZKgUKdyZNe1agKd3dWfwC-9B4GUbFMQGmjt1T8-SFfYwxleGEKfSWTwgOnNUUohKR9FBM8GtRSzY9pu859QuP5zb6/s1600/396155_260066270731726_149845395087148_621449_1483947828_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQdgwMriZyYbpktIctzDkJ5EYUGvOhtJuQqnF4e08q2h6duzplrWcZKgUKdyZNe1agKd3dWfwC-9B4GUbFMQGmjt1T8-SFfYwxleGEKfSWTwgOnNUUohKR9FBM8GtRSzY9pu859QuP5zb6/s320/396155_260066270731726_149845395087148_621449_1483947828_n.jpg" width="262" /></a></div><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Arkadaşın yorumuna katılmamak elde değil velhasıl (elde değilse nerde o zaman?). Düşüncelerimize tercüman olmuş, kamu vicdanını rahatlatmıştır kendisi. Buna da yorum yok, zaten burada yapılmışı var.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Okunmuş pirinç, üflenmiş şiir</b><o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSZR-Xl2TV29nNJZeuZ5AW5GoACFkUXq2-8bTOELnow4gJj57DmOeGqNGcgSDaAHNX6QC1fwHpqXaB8hIrbdiMJVBDMEsJoigjQmcyHsMBWRC9R7s-BE_QOgYfWveuyoEuLpEHxk3ZeaOG/s1600/401030_363963583617973_273354499345549_1592309_1913256357_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="167" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSZR-Xl2TV29nNJZeuZ5AW5GoACFkUXq2-8bTOELnow4gJj57DmOeGqNGcgSDaAHNX6QC1fwHpqXaB8hIrbdiMJVBDMEsJoigjQmcyHsMBWRC9R7s-BE_QOgYfWveuyoEuLpEHxk3ZeaOG/s320/401030_363963583617973_273354499345549_1592309_1913256357_n.jpg" width="320" /></a></div><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bazı satırlar, bazı sözler vardır ki, okuyan aşık olur. Bu şiir de öyle olsa gerek. Eh, amca da şanslıymış hani. Ben, aşıkken beni bırakıp gidenlere ne mektuplar döşendim, adamlar tınmadı. Yazanda değil maharetin tümü, biraz da okuyanda galiba. Öküzün önünden tren geçse nasıl bir etki bırakır öküzde? Bir de aynı trenin Kızılderililerin önünden geçtiğini düşünün. Tren onlar için define demek, ganimet demek. Öküz için ise çok oturgaçlı tüttürüklü götürgeç. Olay budur abicim. İletişimde, senin gönderdiğin mesaj, karşı tarafın beynindeki kodlarla örtüşmüyorsa, o mesajı dekode edemiyo beyin. Beyin bedava da, senin yıllar evvel izlediğin Cine5 yayını gibi oluyo işte. İstediğin kadar şiir yaz, Nobel Edebiyat Ödülü al, adamın beyninin, kalbinin şifresi sana kripte edilmişse, o şifreyi çözüp de içeri giremen, gideni de döndüremen. Gün gelir anlar ne demek istediğimi nasılsa. Ben de şimdi o mektuplarımı okuyup, ne güzel yazmışım, diye kendime küçük mutlulular yaratıyorum işte. Hee, salağım, var mı?<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu haftalık da bu kaaa. Haftaya gene görüşürük. Zate haftaya yeni bir aya giriyoruk. Bu sene 29 gün çekecek olan ay aşağıdakilerden hangisidir?<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">a) recep<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">b) şubat<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">c) muharrem<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">d) aralık<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Cevabını yaz, bir boşluk bırak, adını, soyadını yaz, kopyala, aha da aşağıdaki yorum kutusuna yapıştır gitsin. Annene selam söyle.<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-59287957147552310972012-01-18T02:38:00.000-08:002012-01-18T02:45:40.874-08:00MUŞAMBA 18.01.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Oh! Nihayet finallerim bitiyor. Bugün bir tane sınava giriyorum, yarın da bir sunum yapıp 4 haftalığına derslere elveda diyeceğim. İnsan kaç yaşında olursa olsun, öğrenci psikolojisine girdi mi, zeka seviyesi de ilkokula başladığı güne dönüyor resmen. Sınavlarda ter basıyor, ödevi yapmayınca korkudan altına ediyorsun, derse gidemezsen arkadaşlara sorup soruşturuyor, notlarını fotokopi çektiriyorsun. Sınavda uç, silgi vs alışverişi oluyor. Hatta, bazı hocalar bile hâlâ ilkokul tekniğiyle ders anlatıp sınav yapabiliyor. Şaşıyorsun.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ben aslında inek bir öğrenci değilim ama şu yüksek lisansı 3 ortalama ile bitirme meselesi beni geriyor. O nedenle, bu dönem azıcık dişimi sıkıp iyi ortalama getireyim de, kalan dönemlerde sermayeden yerim, diye düşündüm. Lisansta da öyle yapmıştım. Sonra, herkes 3-3,50 arası ortalamayla mezun olurken ben 2,76 ile okul bitirdim. Ama o herkesçikler 5 ders alırken ben 7 ders alıyordum.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Lise, lisans, yüksek lisans… demek ki eğitimin özü ‘lis’miş<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKpD86r3OpP_BWL1UU0soWETq7NFeL8TMWqrMTDm4fKZGhLtVkFxFfMxkqLBLgA9paWhGB7itFOshbSYYSRDQ1ElxIln_FFWfciq4dQjebsQi2pelLsAZv8IFn3Fsf1vQ4rPFmBulxxqNO/s1600/19+mayis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKpD86r3OpP_BWL1UU0soWETq7NFeL8TMWqrMTDm4fKZGhLtVkFxFfMxkqLBLgA9paWhGB7itFOshbSYYSRDQ1ElxIln_FFWfciq4dQjebsQi2pelLsAZv8IFn3Fsf1vQ4rPFmBulxxqNO/s320/19+mayis.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Lisedeyken de inek sayılmazdım, ama derslerden iyi not alacak kadar çalışırdım. 100 alamadım diye hayata küsmezdim bazı arkadaşlar gibi. Fakat, hayatın bana küstüğünü düşündüğüm zamanlar oldu her ergen gibi. Ergenlik de zor zanaat be. Keşke her ergen, Gülben Ergen gibi olsa, ama olmuyor işte. Bir de insanı zorla korolara, okul etkinliklerine 19 Mayıs çalışmalarına falan gönderirler. Bizim için eziyetti o zamanlar bu tür çalışmalara katılmak. Lakin, bilseydik ki birileri Cumhuriyet Kupası’ndaki son maçın rövanşını almak için elimizdeki tüm değerleri değersizleştirecek, durur muyduk yerimizde? Gönüllü gider, karda soğukta çalışırdık.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">10 Kasım’ın sıradan bir gün olacağını, 29 Ekim törenlerinin iptal edileceğini, 19 Mayıs’ın artık stadlarda kutlanmayacağını bilseydik, ergen tribi yapıp burun kıvırmazdık hiç. Şimdi resmen, gülünecek halimize ağlıyoruz yani.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Gerekçesi soğuktan etkilenmek olan 19 Mayıs törenlerinin iptali, yalnız ve yalnız Ankara için geçerli değil. Türkiye’nin en soğuk yerlerinden birinde öğrenciler soğukta çalışsın, ama Adana’da ve İzmir’de donmasın mı? Yani, “Adana ve İzmir gibi sıcak memleketlerde devam etsin, fakat soğuk yerlerde tören yapılmasın” dense biraz daha mantıklı gelirdi de, bu karar, “Yakında 10 Kasım törenleri de sıcak çarpmalarını önlemek için iptal edilir” dedirtiyor insana.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İhale bana kaldı sevgili Asterix<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii0HGViNMth6WXSx7KEywdLZf31xgmF0VqtNt_Jt4wQttmuVPqVVIyoeHSB1FLbUZR5hrWwlNFGHSixxHFXBgN87A5jrjBlFP0Bgpm6uI-2it25Un6uzqkBnce9J0G5Gdzy2NNbMTjDei1/s1600/karrr.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii0HGViNMth6WXSx7KEywdLZf31xgmF0VqtNt_Jt4wQttmuVPqVVIyoeHSB1FLbUZR5hrWwlNFGHSixxHFXBgN87A5jrjBlFP0Bgpm6uI-2it25Un6uzqkBnce9J0G5Gdzy2NNbMTjDei1/s320/karrr.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu arada, İstanbul’a yapılacak 3. köprünün ihalesi vatandaşa kaldı. Ödediğiniz her kuruş vergi, yol, su elektrik, köprü olarak size dönecek. Siz de yol yakınken dönün bu sevdadan, işinize yakın yerde oturun ya da evinize yakın yerde iş arayın. İstanbul’a değil üç (3), beş (5) köprü de yapsan, bu sevda bitmez. Trafik sevdası, araba sevdası… İki damla yağmur yağınca hayatı felç olan bu şehirde, kar yağışıyla deprem aynı etkiyi yapıyor. Ne sevdaymış arkadaş! Sevdan bir ateş oldu bende, diyorum ve sözü Walk off the Earth’e bırakıyorum.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Artık sadece bir tanıdıksın benim için (hatta ölüsün, Allah rahmet eylesin)<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Walk off the Earth diye bir grup keşfettim. Çok nefis cover yapıyorlar (bu ‘cover’a da Türkçe bir karşılık bulmak lazım aga, kavır ne la?). Birkaç şarkılarını dinledim, hepsi gerçekten inanılmaz kaliteli, ancak en çok ‘Somebody that I used to know’u sevdim. Gotye’nin şarkısını Gotye’den daha iyi söylemişler. Tek bir gitar, her şeyi çözmüş valla. Üstelik Gotye gibi kötü bir isimle değil, Walk off the Earth gibi dandik bir isimle… Dinleyin siz de beğenin. Ben Ferdi Özbeğendim.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/d9NF2edxy-M?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bugün sınav var diye canım da çok fazla yazmak istemiyor aslında. Öte yandan, yazacak çok şey var. İnanın çok şey yazmak, çok şey söylemek ister canım. Çok sinirlendiğim, hınçlandığım birden fazla insan var şu ara. Kimine olan hıncım bir süre sonra sönecek, kimine hiç geçmeyecek, biliyorum. Bir başlasam susmam, saatlerce anlatırım da içime atıyorum bu ara. Hay allah, içimizi dökelim diye blog yaptık ama kendimizi blokladıktan sonra neye yaradı? Birileri incinmesin ya da birileri durumdan vazife çıkarmasın, üstüne alınmasın diye yazamadığım şeyler var. Hıncım var ama bir yandan da o insanları incitmek istemiyorum bi bakıma. Bu nasıl bir paradoks yalebbim? İnternet böyle bişey işte. Yayınladıktan sonra ok yaydan çıkmış oluyor, bazı şeyleri geri alamıyorsun. Ben de o yüzden hiç yayınlamıyorum. Peki, yazıyor muyum? Onu da yapmıyorum.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İnternet çıktı mertlik bozuldu be baba! Eskiden günlüğümüze yazardık, kimse okumasın diye. Şimdi ise “Kimse görmeyecekse neden uğraşayım ki?” diyoruz. Yalan dünya, sen nelere kadirsin? Rabia Kadir.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Yurovijın *** end dı tvelf poyints goğz tuuuuuu<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkQVcFxDl_M-_2suAut1TpeaarOm5gm2WBpO1mh7MfIQ1selpNxcDRsNawDimqkxcnYVzGT5JYJPUa-8nVLy52CWK-oBxNc3zuq5WqDyijhuIw7zfhrKv2DKA1IY5f5VuTikA9-p778MGU/s1600/Adele-1a.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkQVcFxDl_M-_2suAut1TpeaarOm5gm2WBpO1mh7MfIQ1selpNxcDRsNawDimqkxcnYVzGT5JYJPUa-8nVLy52CWK-oBxNc3zuq5WqDyijhuIw7zfhrKv2DKA1IY5f5VuTikA9-p778MGU/s320/Adele-1a.png" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dingiltere yurovijına Adele ile katılacakmış. Anlayacağınız, İngiltere adelelerini gösterecek bize. Triseps, biseps... Soğşıl medya da kafayı takmış, yok biz bir soytarıyla çıkacakmışız sahneye de İngiltere işi biliyormuş, falan filan. E soytarıyla katılalım işte, ne var? Zaten yurovijın son yıllarda ‘en iyi kim soytarıcak yarışması’ olmadı mı? Yeter ki Can Bonomo adlı kemçik ağızlı arkadaşımız soytarılığın hakkını versin, ciddileşmesin gittiği yerde. Yüzümüzü kara çıkarmasın. Can, Bonomo’dan geliyor artık.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmyGRLHy-OB6Af59OACr0RaXMpFbfP879BqsQ9vcpF1hiEAVy_11Fn7F3Ya4DFOYudYgt7O-0smmO_ov5hRxYZ9UMKKs5xrnnsltiVte54QtthSM4fomqSlNXa9-WCHRkAkYg9UBWdZ0Zy/s1600/Can-Bonobo-%25C5%259Ea%25C5%259Fk%25C4%25B1n-Dinle.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmyGRLHy-OB6Af59OACr0RaXMpFbfP879BqsQ9vcpF1hiEAVy_11Fn7F3Ya4DFOYudYgt7O-0smmO_ov5hRxYZ9UMKKs5xrnnsltiVte54QtthSM4fomqSlNXa9-WCHRkAkYg9UBWdZ0Zy/s320/Can-Bonobo-%25C5%259Ea%25C5%259Fk%25C4%25B1n-Dinle.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">End dı goldın glob goğz tuuuuuu<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ha, bir de Twitter Meltem Cumbul’u konuştu 3 gün. Altın Küre ödüllerinde çıkmış, en iyi yabancı film anonsunu yapmış. Yok kıyafeti kötüymüş de, orada ne işi varmış da, Amerikan medyası kim bu kadın, diye sormuş.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Haklısınız. Kesinlikle katılıyorum. Hollywood’dan olmadığı o kadar belli ki Cumbul’un… “Ben bu dünyaya ait değilim!” diye bağırıyordu kıyafeti ve tarzı. Orada olmayı çok istiyor olabilir, ancak ne yazık ki, saçı ve tipi çok kapıcı kılıklıydı, kıyafeti deseniz, evdeki temzilikçiye giydirmem. Çok ağır oldu ama, onlarca Hollywood yıldızı arasında, düştüğü durum aynen buydu. Yani, ‘Hollywood yıldızı’ gibi diye bir tabir var. Bir insanın ne kadar bakımlı, şık ve hoş olduğunu anlatmak için… Boşuna da değil hani. Madem sahneye çıkma fırsatını yakaladın, hakkını da vereceksin. Yok, helal olsun, oraya çıkıp sunum yapmak onun için büyük başarı olsa gerek, lafımız yok ama, Amerikan gazetelerinin diline düşmek de hoş bi’şey değil. Gerçekten de hepsi, ‘kim lan bu’ diye birbirine sormuş. İnanın, valla biz de son dakikaya kadar Meltem Cumbul’un sunuculuk yapacağını bilmiyorduk. Bize de süprik oldu.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQFgS7XZmCbg9z9kcYwcTRnfVOaosIL1M3xCMdC8_cr9vX6ouqZxh6S7NukZ9bSNWr1iJ3OL9oNQIHAsh4J3aa-esBJhMl9xGVt9UvPuR82IAxVtlC-prcQvRqGLAqfa0X1Azped50wdUV/s1600/meltem_cumbul_golden_globe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQFgS7XZmCbg9z9kcYwcTRnfVOaosIL1M3xCMdC8_cr9vX6ouqZxh6S7NukZ9bSNWr1iJ3OL9oNQIHAsh4J3aa-esBJhMl9xGVt9UvPuR82IAxVtlC-prcQvRqGLAqfa0X1Azped50wdUV/s320/meltem_cumbul_golden_globe.jpg" width="183" /></a> </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E bu haftalık da bu kadar dostlar, yazasım yok dediğim halde gene de iyi yazdım valla. Bir de süper yazıyom ki görseniz, yalan yanlış. Sonradan 20 kere düzeltiyorum. Ehehehe: ) Bana sınavlarımda başarılar, size de kar sonrası felç olmuş hayatlarınızda sorunsuz günlük yaşamlar diliyorum.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Elinizden öperim.<o:p></o:p></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">NOT: Ben sizi salonda değil, balkonda seviyorum.</span><span style="font-family: Cambria, serif;"><o:p></o:p></span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-42084153432645346092012-01-11T03:30:00.000-08:002012-01-11T03:53:33.975-08:00MUŞAMBA 11.01.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Merhaba sevgili muşambacılar. Bugün, daha doğrusu iki gündür biraz rahatsızım. Ya ne diye ezilip büzülüyorum ki, bayağı bir hasta olmuşum üzerinize afiyet, tadım tuzum yok. O yüzden de yazımı geç teslim edebildim (Hehe, sanki ortalıkta bir yaz işleri müdürü varmış havası vereyim, havali olur!). Kusura kalmayın yani. Stay with me.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEif0I_Gve-oWNKwDju1xvlPc1OpCJneQNq9mFkD_4p4ddK6V1Oj22DIo9tXPePDci-M2fvuHsZXrqgZN-KuWuqEAwEdWP9mXDecynapH70YLEbg1vQI07i_H1sS2yZfAVQL491vZkQCUSOp/s1600/immunity1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEif0I_Gve-oWNKwDju1xvlPc1OpCJneQNq9mFkD_4p4ddK6V1Oj22DIo9tXPePDci-M2fvuHsZXrqgZN-KuWuqEAwEdWP9mXDecynapH70YLEbg1vQI07i_H1sS2yZfAVQL491vZkQCUSOp/s320/immunity1.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Birkaç gündür İstanbul’da kış, kıyamet, zemheri etkili olduğundan herkesçikler hasta tabi. Bunu da yazalım bir kenara. Ortada kaldı yahu. Geçen Perşembe sevgili bacım geldi ılıman memleketlerden. “Bu ne be, geldim gelesi yağmursuz beş saniye görmedim!” diye isyan etti. Hakkaten ha, son 6 gündür yağan yağmurun miktarı bir tufan kadar sanırım. Hepsi bir günde yağsaydı, Nuh’un gemisine atlayıp giderdik artık uzak diyarlara.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ee, siz ne yaptınız? Siz anlatın bakalım. Hep ben anlatıyorum, rahatlıyorum. Hiç de sormuyorum var mı derdiniz, sıkıntınız. Final sınavlarınız mı geldi? Evet ya, aynı dert bende de var. Çok stresliyim. Lisans öğrencileri bu kadar gerilmiyordur ama. Benim ortalamayı belli bir seviyede tutma gibi bir derdim olduğu için acayip kasıyorum valla. Umarım hepimizin dönem sonu ortalaması iyi olur, karnemiz çiçek gibi olur. Sınıfı geçersem annem bana araba alacak(!)</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir ödev yapalım dedik, kıltüyümüz arttı.<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Pazarlama Yönetimi dersimin hocası, benim Bataleon marka anahtarlıklı bellek çubuğumu (eşantiyon) görünce beni asırlık snovbordcu sandı. Dönem sonu ödevi olarak da benden bir snovbord yarışması tasarlayıp onun pazarlama planını hazırlamamı istedi. Hayda! Atilla Mayda! İnanır mısınız, iki haftadır kan ter içinde kalıyorum ödevi kotarıcam diye. Neyse, bir şeyler çıktı ortaya ama, bazı temel bilgileri toparlamak için snovbordu yalayıp yutmuş arkadaşlardan yardım istedim. “Kızım, internet derya deniz, Google ne güne duruyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de o derya denizde bilgiye boğulmamak için yardım aldım zaten. Nokta atışı yapabileceğim kaynakları buldum.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E tabi bu araştırmayı yapınca da bir sürü şey öğrendik, kıltüyümüz, pardon, kültürümüz arttı. Tam da bu esnada bir arkadaşım, Facebook duvarıma bir video yapıştırmış. Meğersem snovbordun Amerika’da 70’lerde icat edilen benzerini, bizim Karadenizli amcalar Kaçkarlar’da 1946’dan beri kullanıyormuş ve yaklaşık 400 yıldır da benzer bir eğlenceleri varmış. Aşağıdaki videoyu oturun izleyin bana inanmıyorsanız. Ama sonuçta, bugün pistlerde kullanılan modern bordun babası Burton Amca (Tim Burton değil, o Johnny Depp’in babası) olarak biliniyor ve işin kaymağını o yiyor. Bu Laz amcalar bilselerdi ki dünyanın başka yerlerinde de insanlar benzer şeyler yapıyorlar, içlerinden ticari zihiniyete sahip birisi belki patentini neyim alırdı.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/P1g36YXcGfQ?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Başınıza kadınlar kadar taş düşsün</b></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_Xbi8DK_ubH02iIhBNNytDig3nB5KdBTrSy82WZzCJa0h3O1xlzVgCkJPKFvnwRTIfDOxH8-aI5Vvni2PRIdAbLqELrj-lRxQ0Fo7N6DfWrk3oZ8oTpLGHFQAqypg0CqRwO0Td5LUV_oA/s1600/385826_169829763118016_100002729794114_201786_1411109851_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="244" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_Xbi8DK_ubH02iIhBNNytDig3nB5KdBTrSy82WZzCJa0h3O1xlzVgCkJPKFvnwRTIfDOxH8-aI5Vvni2PRIdAbLqELrj-lRxQ0Fo7N6DfWrk3oZ8oTpLGHFQAqypg0CqRwO0Td5LUV_oA/s320/385826_169829763118016_100002729794114_201786_1411109851_n.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu fotoğraf komik mi sizce? Bence değil. 21. yüzyılda hala kadınları aşağılayarak eğlenen erkekler olduğunu bilmek garip. Kadınlar artık erkekleri ciddi anlamda tehdit edecek bir güce sahipken, artık erkekler de mayışlı kız arar, bazıları sırtını karısına dayamanın dayanılmaz hafifliğini yaşarken, bu sığ şakalara gülmek nasıl bir sens of hümordur? Aklınızı mı yediniz oğlum? Açın cüzdanınızdaki resminizi, kendinize gülün!</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu, ‘kadınlar’ diyerek aşağıladığınız ve alay ettiğiniz mahluklar, sizin anneleriniz, bacılarınız, eşleriniz, kızlarınız ulan! Unutmayın ki, sizi de bir kadın dünyaya getirdi! Hem de “Doğurursam bu zıkkım ileride benim hemcinslerimle alay eder” diye düşünmeden! Ve ne meşakkatli bir iş bir insan dünyaya getirmek, hiç düşündünüz mü? İçinde bir hayat yeşeriyor, 9 ay o canı, kendi canı pahasına içinde taşıyor ve sonra onu bin bir güçlükle dünyaya getiriyor. Bunu yapmak için ya karnını ya da afedersin apış arasını kesiyorlar kadının. Sen hala bu üstün varlıkla yok, bir para çekecek alt tarafı, 24 adımda beceremedi, diye alay ediyorsun. Sen de o zaman çocuk doğur becerebiliyorsan, ben de seni göreyim! Doğuma sen katlanmak zorunda kalsaydın, acıdan ölürdün çıtkırıldım efendi! Nohut beyinli mahluk seni! Allah senin gibileri yaratırken içine çip koymayı unutmuş. Her üretimde bazı hatalar oluyor işte, naparsın?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Bir de böyle kadınlar var</b></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Adını ilk kez ilgili haber içinde duyduğum, yazar olduğunu iddia eden Sema Maraşlı isimli bir hemcinsimiz, kadınlara, erkeğe teslimiyet telkin etmiş. Kadından otorite olmayacağını savunan Maraşlı, “Kadınlar, okuyan kız çocuklarını bile elinde mesleğin olsun, kendine güven, eşine muhtaç olma, diye yönlendiriyor. Bu bilinçle yetişen kızların ileride evlilikleri yürümüyor. Evliliklerin psikolojiden ziyade inançla yürütülmesi gerekir” dedi.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4NBZ-r4LitoeuprGYV_7QmdNSs3km6ANpwg75GYiPPeIunggbPaOmUtcJaF9BC6SvukGVlyZiQ6-rjEwCOBNimuyPgrj4yYDRA-qD499IKkQPOTFoc1nwcXlX74QGiko7n5OF1-lu6oJQ/s1600/the-happy-couple.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4NBZ-r4LitoeuprGYV_7QmdNSs3km6ANpwg75GYiPPeIunggbPaOmUtcJaF9BC6SvukGVlyZiQ6-rjEwCOBNimuyPgrj4yYDRA-qD499IKkQPOTFoc1nwcXlX74QGiko7n5OF1-lu6oJQ/s320/the-happy-couple.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sayın Maraşlı, Türkiye boşanma istatistiklerine bakıp, ‘çalışan kadınların olduğu çiftler arasında boşanmalar, ev hanımlarının olduğu boşanmalardan fazladır’ sonucunu mu bulmuş, kafadan mı atmış, bilemiyoruz. Ama, kanaat önderi pozisyonunda yer alan bir kadının bu sözleri sarf etmesi ne acı! Deminden beri bizleri aşağılayan erkeklere hadlerini bildirmeye çalışıyoruz Sayın Maraşlı, ama siz o nohut beyinleri haklı çıkarıyorsunuz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bi kere, artık mayışsız kızla, kentli ve belli bir kariyeri olan erkekler evlenmek istemiyor, haberiniz olsun. Yok artık öyle “Ben bilmemne markasına genel müdür oldum, annem de köyden bana helal süt emmiş kız bulsun, karım çocuk doğrusun ben bakarım” diyen erkek. Kadınların kendi ayakları üzerinde durabildiğinde daha az sorun çıkaracağını erkekler de gördü. Bütün gün evde hapsolup, akşam bütün birikmiş enerjisini kocasından çıkaran dırdırcı ve cahil kadın istemiyorlar. Öğrensin, kendini geliştirsin, erkeğin hayatını da kolaylaştırsın istiyorlar. İki laf söyleyince küssün, ağlasın, evde kendilerini derbeder ve saç baş dağınık vaziyette karşılasın istemiyorlar. Hatta, “Karım arada bir şehir dışına iş gezisine gitsin de evde tek başıma kafamı dinlesem” diyorlar. Çalışan adamın halini ancak çalışan eşi anlar, diye düşünüyorlar. Şimdi oldu mu Sayın Maraşlı?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu dediklerimin olması için erkeğin illaki de çok üst düzey yönetici olması gerekmiyor. Bugün artık insan gibi yaşamak için eve en az iki maaş girmesi şart. Bırakın eşleri, çalışma yaşı gelmiş çocuklar bile eve ekmek getiriyor, getirmelidir de. Üstünlüğü erkeğe teslim edeyim, o en zekimiz, o uludur, o yücedir, o çalışsın, derseniz, işte erkeği o zaman ezersiniz; erkek de o eziklikle ailesine her türlü mutsuzluğu yaşatır, yuvalar asıl o zaman dağılır. Karısına şiddet uygulayan bir baba, hapiste erkek çocuklar, dayak yemekten insanlığını kaybetmiş bir anne ve evden kaçıp kötü yola düşen kız çocukların olduğu aileler mi toplumun yapı taşı?</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dipnot olarak İngiltere'den bir haber: Facebook is cited in 33 percent of divorces in the United Kingdom. This is for the year 2011: the statistic increased from 20 percent for the year 2009. Will it be over 50 percent by 2015?</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Yani, İngiltere'de 2011 yılındaki boşanmaların üçte birinin sorumlusu Facebook! </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Madem yeri geldi, şu özlü sözü de edemeden geçemeyeceğim:</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Erkeğin kalbine giden yol kıçından geçer. Kıçına tekmeyi bir koyarsın, hop, hemen kalbinde baş köşedesin!</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ve bu haftayı bitirirken, insanların ölüm döşeğinde itiraf ettikleri pişmanlıklar listesi TOP 5’i paylaşmak istiyorum.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">1-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Keşke başkalarının benden olmamı beklediği kişi değil, istediğim kişi olsaydım. </span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">2-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Keşke o kadar çok çalışmasaydım.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">3-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Keşke hislerimi kolayca açıklayacak cesaretim olsaydı.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">4-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Keşke arkadaşlarımla daha çok görüşseydim.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">5-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Keşke daha mutlu olabilmeme izin verseydim.</span></div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Karl Marx veya Can Dündar dememiş bunu, hastalarının son anlarına tanık olan deneyimli bir hemşire paylaşmış. Bence ibretlik bir paylaşım.</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-50741762075846120672012-01-04T01:10:00.000-08:002012-01-04T06:08:26.799-08:00MUŞAMBA 04.01.2012<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hehe 04.01.2011 yazıcam sandınız di mi? 'Eski yılı üstünden atamama sendromu' diyoruz buna. Yeni yılın ilk ayında yaşanan bu sendrom uyarınca, ‘ocak’ yazılması gereken ay genelde ‘aralık’ ve yürürlükteki sayıyla yazılması gereken yıl, bir eksik yazılır. Nedense insan, ömründen bir yıl daha geçip gitmesine ve tarihlerin eskimesine direnir. Şubat ayı geldiğinde ise yeni yıl artık yavaş yavaş eskimeye başlamış olduğundan, tarihler doğru yazılmaya başlar.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir de şu, “Yeni yıla girdik, kaç olduk biz şimdi?” “Bana ne oğlum! Aralık’ta da doğsan senin yaşına bir yaş eklendi şimdi, aynı yaşta olduk!” geyiği vardır ama, o arkadaşının yaşına 1 yıl eklenen şahıs, kendisinin de 1 yıl yaşlandığını hesap edemez genelde.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-EpxEjplMbIQ/TwQW5KSoa5I/AAAAAAAAAZg/nGhHd8YMsCM/s1600/2011fuck.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-EpxEjplMbIQ/TwQW5KSoa5I/AAAAAAAAAZg/nGhHd8YMsCM/s320/2011fuck.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Eh, nihayetinde yepyeni bir yıla girdik, hadi hayırlı olsun. Birçoklarınız “Aman neyse, lanet olası 2011 gitti de kurtulduk!” diyor. Duymadım sanmayın. Öyle demeyin kız, 2011 kırılır, üzülür, size ne yaptı zavallı? Her yılın kendine has iyi yanları ve kötü yanları var. Unutulmaması gereken şey: geçip giden yılların geri gelmeyeceği. Yani, yılınız nasıl geçerse geçsin, yaşadığınız her bir anın tadını çıkarmanız lazım. Yoksa, öyle ona buna söve söve ömür geçmez. Ayrıca burası, gıcık olduğunuz her şeye sövebileceğiniz ve sövmekten küfürbaz olacağınız bir mecra değildir. Dikkatinizi sündürrüm. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Neyse, şimdi onu bunu bırakın da, bu sayıda biraz deyimlerden bahsetmek istiyorum. Tek başına söylediğinizde anlamsız gelen veya birbirinden tamamen alakasız iki kelimenin yan yana gelmesiyle oluşan bu deyimler ne ayak aga? Hadi gelin, biraz derinine, bilinçaltına inelim şu deyimlerden bazılarının.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Karasuları<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-QSEYo9j7moc/TwQW5wS7FGI/AAAAAAAAAZs/4oQvtXw2SfU/s1600/corap.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-QSEYo9j7moc/TwQW5wS7FGI/AAAAAAAAAZs/4oQvtXw2SfU/s320/corap.jpg" width="268" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ayaklarına kara sular inmek. İnsanın ayağına neden kara sular iner? Küçükken bu deyimi duyduğumda, çamur içinde yürümüş veya kömür tozunun getirdiği yağmur suyuna basmış, ayakkabısı su geçiren insanlar gelirdi aklıma. Böylece, ayakkabının içine kara sular kaçardı veya çoraplar simsiyah olurdu. İnsanın neden yürümekten ayağına kara sular insin ki? Başka açıklaması olamazdı. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sonra, televizyon haberlerine dikkatle kulak kesilmeye başladığım yaşlarda, Türkiye ve Yunanistan arasındaki karasuları krizini duydum. Aha, kara sular yine iş başında! Ama ne demekti ki karasuları?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir ülkenin, başka ülkelerin de kıyısı olduğu bir denizdeki egemenlik sahasıdır. 1982 yılında BM, ulusal karasuları sınırını azami 12 mil olarak belirlemiştir. Özel anlaşmalarla belirlenen sınırlar daha kısa tutulabilir. Yani, bu mesafe içindeki deniz, sizin oyun alanınız. Yüzün, gemiyle açılın, avlanın, dalın. Ama karasularınız dışına çıkınca uluslararası deniz kanunları geçerli. Denizde mal bulanındır.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ege Denizi, büyüklüğü itibariyle bu 12 mil ölçüsüne elvermediğinden Türkiye ve Yunansitan arasında hep sorun çıkıyor. Kıyılardan itibaren 12 mil olan mesafeyi Yunanistan, en uçtaki adalardan itibaren, yani burnumuzun dibindeki 12 Adalar’dan itibaren ölçtüğü için, ülkemiz de “Gel de içime gir oldu olacak!” deyip komşuya sövüyor. Bu sorunu çözmek için çalmadık kapı bırakmayan Türkiye'nin ayaklarına kara sular iniyor.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Halka açılmak<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-6zn5EWUi-GM/TwQW4erx4TI/AAAAAAAAAZc/YNHc8dO7Cgo/s1600/877stock_exchange.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="210" src="http://1.bp.blogspot.com/-6zn5EWUi-GM/TwQW4erx4TI/AAAAAAAAAZc/YNHc8dO7Cgo/s320/877stock_exchange.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir şirketin içi sıkılır sıkılır, derdinden şişer. Böyle durumdaki şirketler sine-i millete giderler. Yani, halka açılırlar. “Açıl bana, derdini söylemeyen dermen bulamaz.” diyen halk, o şirketi bağrına basar, derdini kendi derdi sayar ve yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Ve artık o şirket, halka açılmış şirket olur. </span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Keşke böyle olsa…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Halka açık şirket, hisselerinin tamamı veya bir kısmı halka arz edilmiş şirket türüdür. Bu hisseler, hisse senedi olarak borsada işlem görür. Siz de satın alabilir ve şirketin bir ortağı olabilirsiniz. Kapiş?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Benim için ise halka açılmanın bir anlamı daha var. Yine çocukluğuma gidelim. (Ulan bende de ne çocukluk varmış! Ne bilinçaltıymış be! Freud olsa beni laboratuvara hapseder, inceleye inceleye bir hal ederdi. Ne öğrendiysem çocukluğumda öğrendim, bütün anılarım çocukluğuma dair. Çocukluğumu geri verin uleyn!) </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Okula başlamadan önce anaokuluna gidiyordum. Bize oyunlar oynatırlardı. Bunlardan biri de adını hatırlamadığım, ancak nasıl oynandığını hatırlayabildiğim halka oyunuydu. “Büzül dersem büzülür, süzül dersem süzülür” deyip halka olurduk. Büzülde halka içe doğru kapanır, süzülde halka açılırdı! Açılınca, halkayı bozmadan dönerdik fırıldak gibi. Ne keyif alıyorduysak artık…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Guş <o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-MxxR0-5qF-8/TwQW7Vaa2UI/AAAAAAAAAZ0/TL4Qons2HgI/s1600/kuss.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="220" src="http://3.bp.blogspot.com/-MxxR0-5qF-8/TwQW7Vaa2UI/AAAAAAAAAZ0/TL4Qons2HgI/s320/kuss.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Birisi çok büyük hata yaptıysa ve affetmesi mümkün görünmüyorsa, “Ağzıyla kuş tutsa olmaz” derler. İyi de, insan niye kendini affetirmek için ağzıyla kuş tutsun ki? Kuş, ceylan falan avlamanın çok makbule geçtiği dönemlerde bu bir başarı olabilir, ama şehir insanına bu çok saçma gelmiyor mu? Hem de kuş gribinin dehşet saçtığı günümüzde, neden kuşu ağzıma alayım be? Millet o kuş giribi dalgasında, evindeki muhabbet kuşlarını bile itlaf etti. Aklınız alıyor mu kuşu ağzına almayı? Zaten kuş gibi yerinde duramayan bir hayvanı neden yakalamaya uğraşayım canım kardeşim?</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu zamanda birine yaranacaksanız, sihirli değneğinizin olması lazım. Kırdığınız arkadaşınıza dokundurun, ne muradı varsa olsun ki sizi affetmek bir yana, peşinizden ayrılmasın. İş yerinde ölümcül hata mı yaptınız? Değneği dokundurun patrona, şirket kâr eğrisi yukarı doğru dimdik çizgi olsun! Şirketin has adamı olursunuz. Sevgilinize yamuk mu yaptınız? Dürtükleyiverin değnekle, sizin istediğiniz insana dönüşsün. Böylece bir daha size gak guk yapamaz!</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kafama en çok takılan 3 deyimi paylaştım. Bence bugünlük bu kadar yeter. İşim de var zaten. Bankalar arayıp duruyor ne zaman ödeme yapıcan diye, daha onlara cevap vericem. Siz de gıcık olduğunuz deyimler varsa aşağıdaki yorumlar kısmına yazın. Niye gıcık olduğunuzu da yazın ama. Onları da irdeleyelim. İnteraktif olalım gençler! Tek yönlü iletimle gün geçmiyo. İletişmek lazım!</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-27375023294037495992011-12-28T01:56:00.000-08:002011-12-28T02:04:23.879-08:00MUŞAMBA YIL SONU ÖZEL SAYISI<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ecoUdyZp4CY/Tvrngo_E--I/AAAAAAAAAZQ/uLcZ2KBDtx4/s1600/997Santa_Claus.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://3.bp.blogspot.com/-ecoUdyZp4CY/Tvrngo_E--I/AAAAAAAAAZQ/uLcZ2KBDtx4/s320/997Santa_Claus.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Merhaba Noel Baba’yı bekleyenler… Merhaba Noel Baba’ya inanmayanlar… Merhaba yeni yıldan beklentisi yüksek olanlar… Merhaba “Yeni yıl da neymiş!” diyenler… Merhaba “Yeni yıl, yılbaşı kutlaması gavur adeti, bize her gün bayram” diyenler… Ve merhaba radyolarını yeni açanlar…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Muşamba’da yılın son yazısıyla sizlerleyiz. Acısıyla tatlısıyla, ekşisiyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ye ekşiyi doğur Ayşe’yi, ye tatlıyı doğu atlıyı demişler. Yedik yedik kilo aldık. Baktın yiyemedin, bakmayacaksın, derken, koskoca bir yıl geride kaldı aha. Dile kolay. Koccaman 362 gün geçti, bitti. Eh, ne diyelim, geçsin varsın. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bana tek yıllar iyi gelmez pampitolar. Dolayısıyla, 2011’in de süper geçtiğini söyleyemeyeceğim. Ama hakkını da yemeyeyim. Kıyakları da olmadı değil. Zaten bana hiçbir yılın şöyle duacısı olacağım bir kıyağı olmadı ki. Noel Baba’ylan aram iyi değil galiba. Hoş, sadece Noel değil, hiçbir babayla iyi değil aram. Pek sevmem babaları. Babalara gelmekten korkarım, sonra alırım babayı diye. Neyse…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asteriks tommiks teksas<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yılbaşında hediye de alamadık kimseye. Meteliğe kurşun, cıva, osmiyum, ne kadar ağır metal varsa atıyom ki zehirlenip ölelim, kurtulalım bu hayattan. Bu dünyaya çocuk da getirmek istemiyorum, ne işim olur. E ne anlamı var o halde havadaki okşizeni boşuna tüketmenin? Borç harç boyumu aşmış, siz hediye diyorsunuz. O kadar canınız istiyorsa siz bana alın hediye. Valla borcum yüzünden bankaların önünden geçemediğim gibi, ATM’lerinin bile önünden geçmiyorum. Yalanım varsa Noel Baba’nın yüzünü görmek nasip olmasın. Ama geyikleri kovalasın beni boş viteste.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bankalardaki tüm hesapları boşalttım, vapurda ekmek attığınız martılar bile benim alacaklım. Kredi borçları, kredi kartları derken, yurt dışına kaçacak hale geldim. Lakin, para olmadığı için gidemiyorum. Yürüyerek Meriç Nehri’ne ulaşabilirsem belki oradan Avrupa’ya firar ederim. Bir başkadır benim memleketim.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hopdediks hopdedix santa claus<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Baktım parasızlık iliğimi somuruyor, ben de öküz öldüren diyetine başladım. Bütün gün sebze kokteyli içiyorum. O da ne diye sormayın lan artık. Bildiğin sebze çorbası işte. Her şey var içinde. İçiyorsun, doymuyorsun, devamlı açsın. Elini, kolunu, bacağını kesip yiyesin geliyor. Bir nevi oruç. Açın halinden çok iyi anlıyorsun. Bir de nefsin körelmediği için her şeyi istiyor canın ve karnın sırtına yapışıyor. Büzüşüyor. Birkaç güne alışırım, midem küçülürse yiyemem hiç, diye umutlanıyorum. Zira, giydiklerim olmuyor pampitocuklarım. Elbiselerimin içine sığmıyorum resmen.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çuvaldız baldız maltız<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yıl böyle geçip giderken ve ben de ona öküzün trene baktığı gibi bakarken çuvaldızı kendime batırmayı bir ödev bilirim. Benim de kusurlarım oldu. Ben de insanım. Çok pişmanım. Sizi karşılıksız sevdiğim için… Hayatınızda benden çok daha fazla sevdiğiniz insanlar varken sizleri karşılıksız sevdiğim için çok pişmanım uleyn! Size değer verdim, derdinizi dinledim, size komiklikler yaptım kederinizi unutun diye. Ya siz bana ne yaptınız karşılığında? Bir yorum bile yazmadınız yazılarıma. Alacağınız olsun! Bari bana bi yılbaşı hediyesi verin ve ufak da olsa yorum yapın. İyi dileklerinizi sunan…</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Polyanna karl marx aşkın nur yengi<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İyice, ağlarken gülen soytarı maskesi oldu yüzüm. Can’t read my poker face hesabı. Vallaha için için ölüyorum kederden, sıkıntıdan ama inanılmaz iyimserim. Dışa vurmuyom mu, delirdim mi, yoksa çok mu safım bilmiyorum, içimde salakça bi iyimserlik var. Suratımı sivilceler bastı, lakin sanki borç batağında değilmişim, sanki hayatımdaki her şey tıkırındaymış, sanki müthiş bir aşk yaşıyormuşum, gezip tozup eğlenip bir hal oluyormuşum gibi mutluyum. Beheyt!! İnanın ki keyifsizlikten yılbaşı heyecanım yok. Sanki yeni bir yıl gelmiyor, yılbaşı gelmiyor gibi, bana sıradan geliyor her şey. Sanki bu yıl uslu durmadığım için bana yeni bir yıl gelmeyecek, eski yıllardan birini tozlu raflardan çıkarıp önüme koyacaklar. Bari ben seçsem hangi yılın geri geleceğini. Zaten iş yerine hediye mediye de gelmedi. Allah için bi ajanda bile gönderen olmadı. Anlamadım bir şey. Yaşla da ilgisi var galiba. Yaşlanınca o çocuksu sevinçler kalmıyor zahir. Ama bir yılda pat diye değişir mi canım insanın kafası? Gereksiz acılar çekerse değişir.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Doğumgünü bebelerine balon<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yıl ‘hepi börtlek’ diyerek doğumgününü kutlayamadığımın evlatları… Size topluca buradan sesleniyorum. Hepinizin doğumgünü kutlu olsun. Kutladık da ne oldu ki kutlamasak olmayacak? Aha bak yepyeni bir yıl geldi ve yeniden doğumgünün geliyor. Yeni seneye artık. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Açım abilerim ablalarım<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çok açım oğlum, eziliyo içim be! Yılbaşı gelse de yesek içsek. Bi o gün bozucam diyeti mecburen. Yılbaşında da zebze çorbası içip tembellik yapacak değilim. Değilim de ne yapacağımı da bilmiyorum. Geçen sene yılbaşında bir arkadaşa “Yeni yılın kutlu olsun, şöyle olsun böyle olsun” vs diye mesaj atmıştım. Herkese atmıştım da bir tek ondan gelen cevap garipti ne yalan söyleyeyim: “İnternette tartan kilt bakıyom.” Hangi zihniyet yılbaşını internette İskoç eteği aramakla heba eder ki? Şaka olduğuna inandım ve hala da o kafadayım o günden beri. Dilerim ki öyledir. Velev ki öyle olsun, n’olmuş? Yok yok, kimsenin yeni bir yıla böyle sıkılarak ve düz girmesini istemem. Varın gidin sevdiklerinizle bir araya gelin, eğlenin. Maksat eğlenip kurtları dökmek (bu da ne demekse, iyk), sevdiklerle toplanmak zaten. Bir düğünler, bi doğumgünleri, bir de yılbaşı ve bayramlar buna vesile oluyor. Onu da heba etmeye gerek yok. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Umarım güldünüz, eğlendiniz sevgili dostlar. Benim elimden bu seferlik bu kadarı geldi. Keşke imkanım olsa da sizlere daha fazlasını yapabilsem.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hadi, yeni yılınız kutlu olsun.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sevdikleriniz hep yanınızda olsun. Kavuşamadıklarınıza kavuşun bu yıl, içinizde ukde kalmasın bari. Yarım kalan ne varsa tamamlayın, gözünüz açık gitmeyin. Yarın kıyamet kopacağını bilseniz bugün ne yapardınız? Hah, onu yapın işte.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Baş baş.</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-65442719521901314162011-12-27T05:40:00.000-08:002011-12-27T10:43:02.333-08:00RÜYADA ARABA GÖRMEK<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-KJhGwU6e3Ng/TvnKziGlM0I/AAAAAAAAAZE/xtXFfjlskgw/s1600/terk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="http://1.bp.blogspot.com/-KJhGwU6e3Ng/TvnKziGlM0I/AAAAAAAAAZE/xtXFfjlskgw/s320/terk.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Duygusal ilişkilerim hep araba olarak yansır rüyalarıma. Ben ve sevdiğim adam arabadaysak ve yol bitiyorsa, kesinlikle yakında ayrılık gelecektir. Araba durduysa ilişkide bir duraklama, bir soğuma vardır. Arabayı kim kullanıyorsa, kontrol onda demektr. Arabada bir yabancı varsa, artık yerimi başkasına bırakmanın zamanı gelmiştir. Birisi beni arabasında ön koltuğa, eski sevgilisini arka koltuğa oturtuyorsa, istediği kişi benim demektir. Bunun gibi bir sürü izdüşüm ve yorum…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"></span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Rüyalar geçmişin bir yeniden yorumu mu, bilinçaltının sibobu mu, yoksa gelecekten haber veren birer imgelem mi, bunu çok derin ve farklı boyutlarda tartışırız. Fakat ben, bugüne kadar gördüğüm rüyalardan edindiğim deneyimle ancak bu sonuca varabiliyorum. Zaten genelde de bu araba rüyalarını, bir ilişkinin başında ya da sonunda görüyorum. İlişkiyi bitirmeyi kafama koyduysam veya terk edileceğimi hissediyorsam görüyorum yani. İşin içine yine bilinçaltı karışıyor sonuçta. Ya da o rüya beni yönlendiriyor belki.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi, şöyle bir geri sarınca filmi, ilişkilerin yolculuktan farksız olduğunu anlayabiliyorum. Dolayısıyla, rüyalara da bu şekilde yansıması şaşırtıcı değil. Aynı arabaya binip bir yolculuğa çıkıyoruz sevgilimizle. Arabayı kim kullanıyorsa, o yönetiyor ilişkiyi. İyi sürücüyse, hedefinize sağsalim ulaştırır, acemiyse kaza yaptırır, kötü sürücüyse can güvenliğiniz tehlikeye girer, yolculuk yorar, yolun bir yerinde inmek istersiniz. Sürücü siz değilseniz, arabayı kullanan sizseniz, bunlar yine sizin başınıza gelir, ama yarı yolda inen siz olmazsınız.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kimi ilişkide kontrolü karşı tarafa bırakırız. Belki arabayı biz yapmışızdır ama anahtarı karşı tarafa verir ve “Hadi sür!” deriz. Belki arabamıza binmek istemiyordu da onu ikna edebilmek için direksiyonu ona emanet ettik. Fakat, ne olur biliyor musunuz? Araba çetin yollardan geçtiğinde, sürücü arabaya güvenmediğinde veya yolcunun onu yalnız bırakmasından korktuğunda, kontağı kapatıp arabadan iner veya karayolunda belli bir istikamete doğru giderken fikir değiştirebilir ve kenara çekip size durumu anlattıktan sonra sizden inmenizi isteyebilir. Siz, inmem derseniz, anahtarı size verir ve o inip yoluna devam eder. Ama yalnız başına yürüyerek, ama otostop çekerek, ama bir otobüse binerek… Bazen de ikinize birden cazip gelecek iki farklı istikamete giden bir yol ayrımında durdurursunuz arabayı. Birbirinizi ikna etmeye çalışır, aynı yola gitme isteğinde buluşamazsanız, arabayı orada bırakıp ikiniz de birer otobüse binip ilerlersiniz ayrı hedeflere. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çok nadiren de olsa otoyolda giderken son sürat, birden bire sizi arabadan atabilir sevdiğiniz, güvendiğiniz insan. Neye uğradığınızı şaşırırsınız. Birisini bu şekilde ölüme terk etmek, ancak katillerin veya kötü niyetli kişilerin yapacağı bir şeydir çünkü. Tek kelime edilmeden, hareket halindeki bir araçtan, tüm koşulların elverişli olduğu otobanda son sürat giden arabadan atılmak… Hem şaşkınlıktan hem korkudan hem de yaralarınızdan büzüşüp kalırsınız. Bir süre ana karnındaki cenin gibi beklersiniz. İnsanın tehlike anında kendini korumaya alma içgüdüsü bunu yaptırır. Öğrenilmiş bir şey değildir, DNA’nızda vardır bu.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Olayın şokunu atlatınca, koskoca otobanda yapayalnız kaldığınızı anlayınca, içinizi bir korku kaplar, bir de cevabını bilmediğiniz ve sizi için için kemirecek bir soru: Neden? Araba sapasağlamdı, yol iyiydi, aynı istikamete gidiyorduk, karnımızı doyurmuştuk, ihtiyaçlarımızı gidermiştik, yolculuk güvenliğini tehlikeye atacak davranışlarda bulunmamıştık, benzin deposu doluydu, araba sağlamdı, araba sağlamdı, araba benimdi üstelik. Neden? Bir süre, arabanın geri gelmesini ve sürücünün sizi attığı yerden almasını beklersiniz. Bir hata yapmıştır, şakadır, kafası karışıktır, beni denemiştir deyip onu haklı çıkarmaya uğraşır durursunuz. Beklersiniz, beklersiniz, beklersiniz…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Aradan saatler geçmiş, gece çökmüş, gelen giden yok. Pek çok araç geçer yoldan, ama hiçbiri sizi görmez, hiçbiri sizin için durmaz. Herkesin ulaşmak istediği belli bir istikamet vardır. Siz yavaş yavaş yürümeye başlarsınız, çünkü artık karanlık ve soğuk, beklemenize engel olmaya başlamıştır. Kafanızın içinde sizi arabadan atan sürücüyü haklı çıkaran mazeretlerin yerini, kendinizi haksız çıkaracak ve olayın sorumluluğunu size atacak açıklamalar almaya başlar. Çünkü, hiçbir canlı suçsuz yere böyle bir kötülüğe maruz kalmayı benliğine anlatamaz. Mutlaka bir hata yapmışsınızdır canım, tanrı sizi unutmadı ya? Stockholm Sendromu başlar ve celladınıza sempati duyarsınız. Işıkları takip ederek karayoluna çıkan sapağa kadar yürümeyi başarırsınız. Kırıklarınız sızlarken topallayarak yürüdüğünüz o yol öyle uzun gelir ki, kanayan yaralarınızın acısını hissetmezsiniz kalbinizin acısından. Terk edilmek her canlıya aynı acıyı verir. Kalp ağrırken kırıklar ve yaralar utanır acımaya, ağrımaya. Kalbiniz acırken, umrunuzda olmaz kan kaybı. Kalp atmazsa, pompalayacak kan da olmaz ne de olsa. Kalp durursa, onu taşıyacak kemiğe ve bedene de ihtiyaç kalmaz nasıl olsa. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sapaktan karayoluna dönmeden önce, son bir kez bakarsınız gelen giden var mı diye. Yok. Topallama, sürünmeye dönüşür takat kalmayınca, kırıklar yer çekimine karşı koyamaz. Binbir güçlükle, sürünerek karayoluna ulaşırsınız. Burada, sizi en yakın hastaneye taşıyacak bir araç bulursunuz kendi imkanlarınızla. Araç sürücüleri sizi severse ve insanlıktan nasiplerini almışlarsa hastaneye kadar size eşlik de ederler, kapının önünde bırakıp gitmezler. Kırıklarınız alçıya alınıncaya, yaralarınıza pansuman yapılıp durumunuz stabil hale gelinceye kadar başınızda beklerler de. Taburcu olurken de yanınızda dururlar.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İyileşince çıkarsınız oradan. Kendi başınıza yürüyebilecek ve ilk otobüsle evinize dönebilecek kadar güçlenmişsinizdir. Hatta, otostop çekip boş bir arabaya binecek kadar… Tabi, aklınızdaki o soru hala cevabını bulmamıştır: Neden? Bilemediğiniz için kimseye de diyemezsiniz başınıza geleni. Hiç öğrenemeyeceğinizi de bilirsiniz artık o saatten sonra. Birden kafanıza bazı şeyler dank eder ve neden arabadan atıldığınızı değil ama o arabanın nereye gittiğini anlarsınız:</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Cehennemin dibine! </span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-37146806769738988152011-12-25T06:46:00.000-08:002011-12-25T09:26:18.312-08:00TEKNOLOJİDEN YORULDUM<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-3vioVoMie0Q/Tvc3BBuBFRI/AAAAAAAAAY4/J713nlN2bTg/s1600/sevgili.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-3vioVoMie0Q/Tvc3BBuBFRI/AAAAAAAAAY4/J713nlN2bTg/s320/sevgili.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ne zaman unuttuk sevmeyi, birbirimize güvenmeyi? Ne zamandı en son birisine çırılçıplak sırtınızı emanet edişiniz? Onun bıçak saplamayacağından, sizi düdüklemeyeceğinden emin oluşunuz? Ne zamandan beri en yakınlarınızı bile yabancıymış gibi hissediyorsunuz? Ne zamandan beri aşık olduğunuz insanların ciğerinin beş para etmediğine, size pislikmiş gibi davrandığına ve bir an önce sizi başından atmak istediğine inanıyorsunuz? Çok uzun zamandır ve çok uzun zaman önce…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ayo Technology’de Milow diyor ki, "Teknolojiyi kullanmaktan yoruldum." O sözleri yazan ellerini öper, yalarım Milow’un. Al benden de o kadar... Teknoloji hayatlarımızı iyice doldurduğundan beri –ki istila ettiğinden bahsetmiyorum. Artık istiladan çok öte bir şey bu, teknoloji olmadan tuvalete bile gidemez hale geldik- birbirimizden koptuk. Sadece birbirimizden değil, kendimizden bile koptuk. İçimizdeki insandan, içimizdeki çocuktan… Teknoloji, hücrelerimize kadar işledi ve yararlı organelleri bir bir söküp atıyor hücreden. Yakında bir nükleus bir mitokondri kalacağız. Seçici geçirgenlik zaten tarih oldu. Artık geçici seçirgen olduk. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Teknoloji, internet, sosyal medya, ilişkilerimizi ve ruh sağlığımızı nasıl olumsuz yönde etkiliyor, farkında mısınız? Teknolojiye karşı olduğum için yazmıyorum bunları. Ben de internetin ve sosyal medyanın, web 2.0’ın sayesinde bu yazıyı sizlere ulaştırabiliyorum sonuçta. Ancak, ortada bir sorunumuz var. Birileri, bizim internet başında daha fazla vakit geçirmemizi ve beynimizin uyuşmasını istiyor olabilir mi? Sosyalleşmek sandığımız şey, aslında çevremizden kopmamız olabilir mi? Bir güç, bizi birbirimizden koparmak için, birbirimize daha çok bağlandığımızı düşündürten bir tezgah kurmuş olabilir mi? Bunu bir komplo teorisi olarak algılamaya gerek yok. Ama bundan 15 yıl önce randevu verdiğimiz arkadaşlarımızla bugün artık cep telefonu olmadan, şehrin en belirgin noktasında bile buluşamıyorsak, teknolojinin hayatımızda çok ciddi değişikliklere yol açtığını kolaylıkla söyleyebiliriz.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sosyal medya, ilişkilerimizi kangerene çeviriyor. En çok da duygusal ilişkilerimizi zedeliyor. Sevgilinin eski fotoğrafları içimizi acıtırken, başkalarıyla yaptığı yazışmalar veya paylaşımlar içimize kurt düşürüyor. Bizim eylemlerimiz de onun canını acıtıyor. Ortada fol fos olmasa dahi... Sevgililer birbirinin her şeyini bilmediklerinde daha mutluydular. Birbirlerini daha kolay kandırabildiklerinden değil… Cehalet mutluluk olduğundan… </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ayrılınca işler daha da kötü oluyor. Facebook’tan silseniz dahi bir şekilde eliniz o sayfaya gider ve onun en ufak bir eyleminden anlam çıkarırsınız. Off, çok kötü bir şey bu. Eski sevgililerimi Facebook‘ta sırf bu yüzden bloke ederim. Kazara elim gidip açmışsam da karnıma ağrılar girer. Sanki idam sehpasına götürülüyormuşum gibi kan ter içinde kalırım. Fazla hassasım değil mi? Ama içinizde, benim gibi hassas kalplerin olduğunu biliyorum.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Gelelim baştaki paragrafa… Ben bu sorulara verilen yanıtların da belirleyicisinin sosyal medya, internet ve teknoloji olduğunu düşünüyorum. Artık kimse kimseye değer vermiyor. Çünkü, elini sallasa internette onlarcasını bulacağını düşünüyor. Sizi kaybetse çok da bir şey ifade etmiyor ona. Siz dünyanın en değerli insanı olsanız da... Zaten değerinizi anlamıyor ki…</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-34604422864623921772011-12-21T02:23:00.000-08:002011-12-21T02:23:57.019-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 21.12.2011<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><br />
<div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Maya takvimine bir yıl kala…<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGYB-6_kzcnSoBHYe2bNuhG9yqGZzD5QMmDzmrhXyV71p0os3EN71epRPcXcuv4epJ7-mJUp6ntODGjwIKW8jipAiYnyEPCUI-P3LYFgbrGyYZKpRX0FLUoFQt0AAhWbPr-joksq77BRPA/s1600/asteroid.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="289" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGYB-6_kzcnSoBHYe2bNuhG9yqGZzD5QMmDzmrhXyV71p0os3EN71epRPcXcuv4epJ7-mJUp6ntODGjwIKW8jipAiYnyEPCUI-P3LYFgbrGyYZKpRX0FLUoFQt0AAhWbPr-joksq77BRPA/s320/asteroid.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bugün 21 Aralık. Kış gün dönümü... En uzun gece... Hadi yırttık; bundan sonra günler uzayacak. Gecelerin uzun olmasını sevmiyorum abi. Psikolojimi bozuyor. Karanlık, insanı depresyona sokuyor. Kuzey ülkelerinin insanı niye depresif? Bundan işte. Güneş de görmüyor fukaralar, osteoporoz çok yaygın. O kadar da süt içiyorlar, ama yetmiyor şekerler. Güneşi görecen. Mahsun Kırmızıgül gibi olucan. Güneşi görmek için gerekirse 3 kıta, 2 okyanus aşıcan. O film vizyona girdiği sene mayıs sonuna kadar hava açmamıştı. Hep bulutluydu, kafayı yediydim. Benim gibi güneş enercisiyle çalışan bi insan için berbat bi durum. Film vizyona girdi, hiç unutmuyorum, 12 Nisan’dı tarih. Güneşi görmek için filmi izlemeye niyet ettim Allah rızası için. Neyse ki 3 gün sonra güneş açtı. Bataryaları ‘şarz’ ettik.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bugünün bir anlam ve önemi daha var. Maya Takvimi’nin bitmesine bir yıl kaldı. 1 yıl sonra bugün Dünya patlayacak sananlarınız var. Öyle bir şey yok bea! Dünya’nın yok olması için kocaman bir göktaşının çarpması lazım. O zaman da Dünya değil, yaşam yok olur sadece. Dünya kendini birkaç bin yılda yeniler, üzerinde yeni yaşam türleri yeşerir. Dünya’da bu elverişli durum varken… Ha, ama böyle Ay kadar göktaşı veya kuyruklu bela gelip çarparsa, o zaman parça pinçik oluruz tabi. Parçalarımız 45 bin ışık yılı uzaklıktaki gezegene kadar gider (bkz. Dünyayı Kurtaran Adam). Fakat, Dünya’nın çevresinde daha büyük kütleli gök cisimleri varken, o aletin gelip bize çarpması da şans yani. Korkmayın. Bize bişey olmaz. Ben bize değil, Ay’a bir şey çarpacak da heder edecek diye korkuyorum. Ay biterse sen de bitersin. Sen ölürsen herkes ölür. İklimleri, okyanus akıntılarını, gel-gitleri Ay yapıyor panpitolar. Boru değil. Dünya’yı seveyim, Ay’a bir şey olmasın! Bence, not only save the planet but also save the moon, gençler.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ha, bugünün benim içn bir diğer meali, sevgili kuzenim Pınar’ın doğumgünü olmasıdır. Kendisi İsviçre’de yaşamaktadır ve bugün takribi 17. yaşını bitirmektedir. Kendisine nice güzel yaşlar diliyorum. Öpüldün kuzen. İşviçre’den gelirkene çukulata getir.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dangıl dungul Asterix<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI8UTZbfHvgpuiz4ihVD9fkJMjDsH1C6tG0Mbcyj88ssbWTbakXJmLFzyKyGCKaMsrLzNItocFSXs-_Qa_77yc4Xy5OXUqanZsEzHeZ8QkaPhkPFVOHF3f8eq3m96etn6npCJliMTPIhuW/s1600/mali.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="195" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI8UTZbfHvgpuiz4ihVD9fkJMjDsH1C6tG0Mbcyj88ssbWTbakXJmLFzyKyGCKaMsrLzNItocFSXs-_Qa_77yc4Xy5OXUqanZsEzHeZ8QkaPhkPFVOHF3f8eq3m96etn6npCJliMTPIhuW/s320/mali.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Obaa! Giriş yazısını amma abartmışım len! Sevgili panpitocuklar, bu aftanın magazin gündemine Memet Ali Birand (Erbil miydi yav?) damgasını vurdu. Besleyip büyüttüğü, telli duvaklı gelinlikle evlendirdiği kızları (kendi kızı değil) magazin basını tarafından görüntülenince “Onlar Vanlı. Besledik, yedirdik, içirdik, evlerine gönderiyoruz.” demiş. Bizim millet de öfke püskürecek adam arıyordu. İyi oldu. Buldunuz, saldırın anasını satayım adama. Vanlılar’ı incitirmiş, adamda insanlık yokmuş da bilmem neymiş. Abi alışamadınız mı Memet Ali Erbil’in fütursuz şakalarına. Bu adam böyle. Onu olduğu gibi kabul edip, dediği laflara fazla kafa yormayacaksınız. Yeri geldiğinde lafı çok da iyi gediğine oturtan bir insandır kendisi, ama ağzının ayarı yok işte. N'apıcaksınız? Ulan oğlum, belki adam Van için yüklü miktarda bağışta bulundu? Nerden bilyorsunuz? Em demiyor ki bunlar Vanlı depremzede diye? Sadece Vanlı diyor? (Benden iyi avukat olurmuş yeminlen) Erif bir dangıl dungul şaka yaptı diye güna keçisi ilan ettiniz. Neredeyse adamı depremden sorumlu tutacaksınız. Evet, kötü şaka, doğru. Adamı da savunmuyorum, ama olayı da bu kadar abartmaya gerek yok bence. Mali işte. (Bu paragrafta eksik olan arfi bulunuz.)</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sunum bir nohut, sun sun kokut<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">(Başlıktaki sun kelimesini İngilizce’deki güneş olarak okuyanı ornitorenk kovalasın!) Bu akşam Araştırma Yöntemleri dersimin sunumu var. AY 101 hehe. Hazırladım işte bir şeyler. Kafamı meşgul eden bir soruyla ilgili araştırma tasarımı hazırladım. Hani bu markalar diyorlar ya, öbür blogumuzda da yazdık, açın okuyun bir zahmet? <a href="http://savasma.blogspot.com/2011/11/skor-degil-islev.html">http://savasma.blogspot.com/2011/11/skor-degil-islev.html</a> Ben de buna istinaden dedim ki, o zaman Facebook'ta hayran sayısı artan markanın satışlarının da artması lazım. Akşama sunum var. Helecandan ve korkudan dizlerimin bağı çözüldü. Sunumda heyecandan kokutmasak bari bebişler.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Lenovo ve Yurtiçi Kargo’nun insanı deli eden işbirliği<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir de bizim kara komediye, vodvile, bürlesk güldürüye ve trajediye dönüşen bir bilgisayar hikayemiz var ki, yine savasma.blogspot.com adresindeki blogumda ilkini NEZLE DİYE GİTTİK BACAĞIMIZI KIRDILAR, ikincisini BİLGİSAYAR GERİ GELDİ AMA... başlığıyla kaleme aldım. Okuyun, ibret alın anacım. Ve aklınızda olsun, sakın Lenovo’dan kibrit çöpü dahi almayın. Anneme o kadar söylememe rağmen gitti aldı. Bir musibettir gidiyor, başımıza gelmeyen kalmadı. Her nevi kanaldan hakkımızı arıyoruz. Son çare olarak yasal yollar kaldı zaten. Hele bir geri gitsin cihaz Lenovo’ya da… Giderse tabi…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ya bizde olsaydı? Hopdedix <o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCH0DaUNrPVhmzbz9yOR59EqXM47NsabW73h0YAdy9qpgsqV54_1x6YWFoMNRUL5P4pm_gb2LNZDfvJ-x1hh8dd9zE_EhIixaVGr3UyFQXnIDlr9vdBURAchF8e-LLXzLrPUcNle3r4qV1/s1600/cuzdan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="230" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCH0DaUNrPVhmzbz9yOR59EqXM47NsabW73h0YAdy9qpgsqV54_1x6YWFoMNRUL5P4pm_gb2LNZDfvJ-x1hh8dd9zE_EhIixaVGr3UyFQXnIDlr9vdBURAchF8e-LLXzLrPUcNle3r4qV1/s320/cuzdan.jpg" width="320" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Geçen gün Coca-cola’nın Portekiz için hazırladığı bir entegre iletişim çalışmasını izledim. Benfica’nın ürünlerinin satıldığı mağazada yere cüzdan bırakıyorlar. İçinde de Benfica’yla en büyük rakibinin maçı için bilet var, ama bilet karşı takıma ait. Diyorlar ki, bakalım cüzdanı kaç kişi yerden alıp mağaza görevlilerine verecek. Yüzde 95 müdüriyete (bu lafa da uyuz olurum) iletiyor cüzdanı. Tabi, cüzdanı verenlere hemen konfetiler yağıyor, şakşaklar çalıyor, peş peşe kolalar açılıyor içiliyor vs. (sanki şampanya patlatılıyor). İyilik, mutluluk teması işleniyor. Aman işte sizin gibi iyi insanlar kaldı mı ki, ödül size kola vs. deniyor. Güzel kampanya ne yalan söyleyeyim. Hem insanlığımızı ölçüyor hem de başarılı bir iletişim çalışması olmuş, bu videoyu viral kampanya olarak da internete yaymışlar. Herkes birbirine izletiyor. Biz de izleyip konuşuyoruz aramızda. Bu da ağızdan ağza bulaşıyor bir yandan. </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi düşünün bir. Portekizliler ne kadar medeni ve hoşgörülü. Fenerium mağazasına bir Galatasaraylı’nın cüzdanını koyun. Hem de maçtan önce... Abovvv! Orada iç savaş çıkar. “Hangi Galatasaraylı bu mağazaya girme cesareti gösterdi!” diye ayaklanırlar. Müdüriyete gidip cüzdanı vermek şöyle dursun, “O Cimbomluyu bize verecen aga, ver onu dedik!” deyip adamları da döverler, kampanyayı yapan iletişimcileri de, Coca cola görevlilerini de. Rezalet çıkar şerefsizim! İşte o yüzden her türlü iletişim işini her ülkede aynı biçimde yapamıyoruk.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Büyük ikramiye çıksın mı, girsin mi?<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Abilerim, ablalarım, yeni yıla 11 gün kaldı ve ben hala MP bileti almadım. Bu yıl bana çıkacak biliyorsunuz, kimseye şans tanımıyorum da, bilet almazsam nasıl çıkacak, onu da anlamış değilim. Bitmeden alsam bari.</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ev reklamı<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOJluJJSKabr0tJNZCJ8cKy0HknCHWXRFeWd6NW3CDSdGzjXXteHo2wL6d2PVKmibNMXdPFhIHtuD_s_9IranNMtoD2RSi3H5BBIe7Fi5NFxIPhGXJRsptIq9ePMmhgx1_J8VcNgqZzhUc/s1600/konut.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOJluJJSKabr0tJNZCJ8cKy0HknCHWXRFeWd6NW3CDSdGzjXXteHo2wL6d2PVKmibNMXdPFhIHtuD_s_9IranNMtoD2RSi3H5BBIe7Fi5NFxIPhGXJRsptIq9ePMmhgx1_J8VcNgqZzhUc/s1600/konut.jpg" /></a> </div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri inşaat. Her yerde koca koca vinçler yükseliyor. Üstelik sadece büyük kentlerde değil, küçük şehirlerde de yeni konut ve iş merkezi projeleri hız kazandı. E tabi bunu satmak için de reklam/ilan vermek gerekiyor haliyle. Günümüzün teknolojisinde inşaatlarda kullanılan malzeme aşağı yıkarı aynı. Evlerin de özellikleri birbirine benziyor. Yatak odası, salon, mutfak, banyo vs... E artık hepsinde sportif ve sosyal tesisler standart neredeyse. Balkona bahçe tasarımı da ilginç gelmiyor. Yani artık, evleri satabilmeniz için projenizi diğerlerinden farklılaştıracak bir şey bulmanız lazım. Ortada alternatif de çok olunca, bunu ancak iletişim yoluyla sağlayabilirsiniz. Tamam, bunu anladık da, konut projelerinin ilanlarında ben abartıya kaçıldığını düşünüyorum. Zaten hepsi henüz temeli atılmadan satıldığı için reklamlarda gördüğünüz imajlar da bilgisayarda yapılmış görüntüler. Yani, gerçek değil. Ev bitince bakalım öyle mi olacak gerçekten... Hadi içi aynı oldu diyelim, ya dışı? Sanırsınız ki bütün projeler ormanın içinde veya deniz kenarında. Etrafında hiç bir şey yok. Bir bakıyorsunuz konumuna, gecekonduların arasında birçoğu. Ha bir de, koordinat bildirirken, çok matahmış gibi ifade etme durumu var. “Şehre 5 dakika” (Beylikdüzü’nde), “Bütün dünyanın yolu buradan geçiyor” (havaalanına yakın), “Yeşillikler içinde” (dağın başında), “Adalar manzaralı” (Adalar’ı teleskopla görebilirisiniz)… Şehre asla 5 dakika olamaz İstanbul’da hiçbir yer. Benim evim şehrin ortasında, işe gitmem en iyi ihtimalle yarım saat. Bir evin havalimanına yakın olması avantaj olamaz. Gürültüden sinir hastası olunur orada. Radyasyon da cabası… Dağın başındaki eve ulaşım zor olur. Adalar’ı teleskopla görebildiğim evin bana ne faydası var? Hayal satıyoruz işte, n’aparsınız. Ben de reklamcıyım, bir şey diyemeyeceğim daha fazla.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hadi salıncakla kalın, haftaya tahterevalliye binmeyi unutmayın. Noel babalar öpsün sizi.</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-45404437016731033692011-12-14T02:19:00.000-08:002011-12-16T15:24:37.805-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 14.12.2011<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yazıları ben mi yazıyorum, kim yazıyor yahu? Nasıl olup da günler haftalar çabucak geçerken, şu iki Muşamba arası bana çooook uzun bir zamanmış gibi geliyor? Mantıklı bir izahı olan barnak kaldırsın. Hayır, bir de bu ara içim fena sıkılıyor, içi boşaltılmış diş macunu tüpü gibiyim. Sıkılmış sıkılmış, içinde kalan son diş macunu için kafam da bükülmüş sanki, höh desem canım da çıkacak yani. Ama bunun karşıt görüşünde olan atasözü de der ki “Sıkı can iyidir, kolay çıkmaz” (tight soul is good, does not get out easily). Evim ve okulum en çok huzur bulduğum yerler, ama onun dışında nereye gitsem sıkılıyorum. Devamlı derin derin iç çekip duruyorum. Annem kızıyor artık, yapma diyor. “Aşık mısın sen habire iç çekip duruyorsun?” diye soruyor. Ahh ah! Keşke aşık olaydım da bu kadar sıkılmayaydım. Aşık olunca salgılanan hormonlar insanı rahatlatıyor. Resmen sakinleştirici etki yapıyor. O kadar sakinleştiriyor ki, hiçbir olumsuzluk umrunuzda olmuyor. İşte buna, ‘aşkın gözü kördür etkisi’ diyoruz (love’s eye is blind effect). Her şey iyi güzel de o aşkın bitiş anı yok mu, işte o zaman tepetaklak oluyor her şey. Ayağınız yerden kesilmiş vaziyettesiniz ya? Terk edilince uçaktan serbest atlamış gibi yere çakılıveriyorsunuz. İşte o yüzden sabahları uyandığınızda yatağınızda krater varmış da siz de içine düşmüşsünüz gibi hissediyorsunuz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Of neyse, ben sizi buraya gülmeye eğlenmeye, isyan etmeye çağırmıştım di mi, boşverin beni bakalım. Siz nasılsınız? Nasıl iş güç? Kayınpeder nasıl? Tansiyon ilacını düzenli alıyor mu?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Seda Sayan Erol Köse’ye karşı<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4zVdxwHupgu8xvXjYikSwS1_7pSKUdq1Nxlz_h_-Ca0436MArz5XN3mQQP1wIIwkvNAgcDqjPz-7WIlx9fqdSGr-0en82Mo_KA2xS9NTUORxFfhL1v6j1i2rq1zHuA5T0xb0iHSwcryXE/s1600/seda.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><img border="0" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4zVdxwHupgu8xvXjYikSwS1_7pSKUdq1Nxlz_h_-Ca0436MArz5XN3mQQP1wIIwkvNAgcDqjPz-7WIlx9fqdSGr-0en82Mo_KA2xS9NTUORxFfhL1v6j1i2rq1zHuA5T0xb0iHSwcryXE/s320/seda.jpg" width="320" /></span></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Erol Köse’yi, Cenk Koray Ödülleri tören gecesinde dövmüşler. Oğlum koşun la kavga var kavga! Valla ödül töreni sırasında mı, çıkışta mı olmuş bilmem ama ben Youtube’da bir dayak girişimi videosu izledim. Linkini burada vermeyeceğim, böyle seviyesiz bişeyi görmeyin zaten. Ama adam dayak yememiş ki, dayak ‘yiyeyazmış’. Yanındaki tipler, girişimci arkadaşı durdurduğu için şovu izleyemiyoruz. Gerçekten de şov yani. Erol Köse, dayak atacak arkadaşı sanki gibi “Ulan bu herif kameraların önünde beni dövmeye kalkacaktı, nerde kaldı?” der gibi sağına soluna bakıyor. Aynı cümleyi tekrarlayıp duruyor gazetecileri oyalamak için. Çok danışıklı dövüş olmuş. Bana pek inandırıcı gelmedi. Hemen arkasından Seda Sayan’ın, kendi televizyon programında Erol Köse’ye meydan okuması iyiydi ama. Harbi kadın. Bir güzel saydırmış. “Erkeksen gel ulan!” diyor en sonunda da. Gözlerinden ateş saçarak… Kadın gerçekten sinirlenmiş, çünkü Erol Köse denen (şahsen basiretsiz ve gıcık bulduğum) adam Seda Sayan’a ve Mehmet Ali Erbil’e saydırıyor. “Onların ne olduğunu ben biliyorum. Biz 40 kişiyiz. Birbirimizi iyi biliriz.” diyor. Valla öyledir ya da değildir, bilemem, ama bunu diyen Erol Köse olunca inandırıcı olmuyor he mi?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Düğün sezonu açıldı, altınları görelim beyler<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjafgOKIZfoKN-vAMYemdxiQTQ1-ZzlD7d8kweZYOpm37r5DE0MBWMC1lmgHMVLtJLw9U8hNo4F6aOLivNhneLDu6eBxs8-V8l_CoUH_Dc9ybPUUMJmKtPDHMxxVx5LSJKTDcW1JnI9baHL/s1600/Besibiyerde-Altin-Taki.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjafgOKIZfoKN-vAMYemdxiQTQ1-ZzlD7d8kweZYOpm37r5DE0MBWMC1lmgHMVLtJLw9U8hNo4F6aOLivNhneLDu6eBxs8-V8l_CoUH_Dc9ybPUUMJmKtPDHMxxVx5LSJKTDcW1JnI9baHL/s1600/Besibiyerde-Altin-Taki.jpg" /></span></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">“İstanbul, 166.000 düğünle dünyanın en çok düğün yapılan şehri olmuş. İstanbul’u 114.000 düğünle Las Vegas izlemiş. Evlenmeye çok meraklıyız!” demiş bir arkadaş Twitter’da. Heee, öyleyiz. Boşanmaya da meraklıyız. TÜİK verilerine göre, 2006’da İstanbul’da 20.679 boşanma olmuş (sanki enflasyon rakamlarını açıkladım ha, habercilikten kalma jargon). Şair Evlenmesi’ni bildin mi? Şinasi’nin... Hah, işte günümüzdeki olay da Şair Boşanması. Ne oluyor insanlar akın akın gelip İstanbul’da evleniyor da? Memlekete veya kendilerine bir faydaları oluyor mu? Boşanıp gidiyorlar aha. 8 yıl flört ettikten sonra evlenip 4 ayda boşananı biliyorum. Demek ki neymiş? Evlilik kağıt üstünde durduğu gibi durmuyormuş. Evleneceğin kişiyi çok iyi seçmek lazımmış. Las Vegas’ın İstanbul’un gerisinde kalması da ilginç tabi. Orada yıldırım nikahı yapılıyor. Genelde çok sarhoşken evleniyor çiftler. Sabah hatırlamıyorlar bile. Hangover izleyenler bilir. Heh heh. Boşanmak için uğraş dur ondan sonra. Günah şehri işte. Günahı legal hale getirmek için icat etmişler ama astarı yüzünden pahalıya geliyor. Peki, Hindistan’daki düğün sezonu boyunca dünya altın fiyatlarının belirgin biçimde arttığını biliyor muydunuz? O kadar çok altın takıyorlarmış ki, piyasalara yansıyormuş. Yani, evlenecekseniz Hindistan’daki düğün sezonundan önce evlenin, takıları kapın, orada sezon başlayınca bozdurun. İyi para ediyor. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Fantezi, evlilikleri bitiriyormuş<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Haber7 haber portalında Mehtap Kayaoğlu, fantezilerin evliliklerin sonunu getirdiğini savunuyor. Şimdi anladık mı neden boşanmalar bu kadar fazla? Yazısında haksız da sayılmaz. Çiftler uygunsuz ve sapkın videolar, filmler izliyorlar, sonra içlerinden biri eşini bunları yapmaya zorluyor, yapmazsa boşanmakla tehdit ediyor, evlilikler sarsılıyor, diyor. Doğru. Amerikalı bir yazarın, pornonun hayatımızı, evlilikleri nasıl mahvettiği üzerine bir kitabını okumuştum. O da aynısını yazıyordu. Hatta daha fazlasını. Pornoya sardıran erkek, karısından uzaklaşabiliyor. Yani işin bir de bu tarafı var. Hayatı pornolardaki gibi zanneden, pornonun idealize ettiği cinsel ilişkiyi normal sanan ve kendisininki öyle olmadığı için bunalıma giren erkekler ve kadınlar varmış. Oğlum durun bir sakin olun yahu! Film lan o film! Gerçek değil. İnsan izlediği şeyi gerçek hayattan ayıramıyorsa izlemesin daha iyi. Korku filmi izlerken korkmayı, yanındakinin elini tutmayı anlıyorum da, film bitince de hayatı böyle mi zannediyorsunuz yani? Aynalar filmini izleyince aynanın önünden geçmeye korktunuz mu yoksa? Porno izleyince etkilenmek de aynen böyle bişey. İzlemeyin o zaman. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Medyumlar iş başında<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeKcsiodx0Bh-D2i1HPGPh1nMpc1FWa8CB518wUL6zLsZRMabxixP_9Iu-IsprwgVy1fU4q-VGAX9XNRXrtdwsee8b_2OqHWvzTBGgHs2v3qf-uPlHhyV_n2Cn8zi7BOyiDHsJY2cVKa_h/s1600/maya-takvimi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeKcsiodx0Bh-D2i1HPGPh1nMpc1FWa8CB518wUL6zLsZRMabxixP_9Iu-IsprwgVy1fU4q-VGAX9XNRXrtdwsee8b_2OqHWvzTBGgHs2v3qf-uPlHhyV_n2Cn8zi7BOyiDHsJY2cVKa_h/s320/maya-takvimi.jpg" width="320" /></span></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">2011 bitiyor ya şimdi? Her yerde gelecek yıla ilişkin tahminler, geride bırakmaya hazırlandığımız yılın değerlendirmesi falan yapılıyor. Klasik yıl sonu geyikleri. Peki sizce 2012’de ne olacak? Twitter’daki arkadaşların fikirlerine göz attım da, Fenerbahçe’nin şampiyon olacağı en güçlü tahminlerden biri gibi gözüküyor. Sakın bana laf atmayın, kulağınızı deler, küpe takarım! Cimbomluyum oğlum ben. Ama ortada da Fener’in allem edip kullem edip şamyion olacağına dair tahmin var. Ne yapayım? Bu gerçeği gizleyeyim mi sizlerden? Dile getirmeyeyim mi? Peki başka neler var? “Erol Köse kesin biriyle tartışacak, pampiş konusunu unutturacak yeni bir olay olacak, saksıda çiçek satışı artacak.” “Seneye görüşürüz esprisine daha fazla dayanamayan bir grup genç bütün arkadaşlarını vahşice katledecek.” “14 Şubat’a yalnız girecek olanlar şöyle diyecek: arkadaşlarımla daha çok eğleniyorum.” “Türkiye'ye şeriat gelecek! Kadın erkek ayrı yerlerde çalışacak. Tecavüz yasallaşacak. Tayyip ölümsüzleşecek!” “<span class="apple-style-span">12.12.2012’de evlenecek 20541354 gerzek çift bulabilirim.” “B</span>iscolata reklamlarına yeni karakterler eklenecek. Brezilyalı, Alman, İngiliz hatta bizim Türk erkeklerinden biri bile olabilir.” Hehe. Benim de tahminim şu yönde: 21.12.2012’de Maya takviminin sonu geldiği için kıyametin kopacağını düşünenler, bir önceki gün sevdikleriyle vedalaşacak. Hatta, bazıları işi abartıp, içlerinde kalmasın diye samimi itiraflarda bulunacak. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Biscolata demişkene<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Biscolata, reklam işini iyice abartıp üç tane seksi erkeği kadınları yemlemek için kullanmış. Fransız, İspanyol ve İtaylan. Ama hiçbiri de gerçek erkeğin yanından geçmiyor. Biri plajda dans ediyor, yağmurda gitar çalıyor, öbürü sanatçı, bir diğeri boş zamanlarını sahilde koşup kas yapmakla geçiriyor. Yani bu reklam, kadınlara hakaret ulan! Kadınlar, siz salaksınız hehe, bizim ürünlerimizden almanız için sizi iyice aptal yerine koyup hayal dünyasının en tepe noktalarında gezdiriyoruz. Fantezi işini de iyice abartıyoruz, demek bu. E az önce ne dedik? Fanteziler yuva yıkardı. Vallaha hiçbir erkek bu reklamları karısına izletmez. Ama, işin feminist boyutu da var. Ekranda ve diğer mecralarda hep idealize edilmiş ölçülerde kadınlar boy gösterirken erkeklerin ağzının suyu akıyordu, sıradan kadınlar da sevgililerinin/eşlerinin suları akarken gıcık oluyordu. Şimdi biraz da kadınların ağzının suyu aksın bakalım. Erkekler de görsün, nasılmış eşinizin başka birine bakması! Hıh!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Peki ya reklamda Türk erkeği olsaydı?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Savaşma swoosh! adlı blogumda, bu reklamların videolarını bulabilirsiniz: savasma.blogspot.com</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Türk erkeğine ilişkin yorumum da şöyle:</span></div><div class="MsoNormal"><i><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hey yavrum! Acaba Batesmotelpro bu reklamların parodisini yapar mı ki? Kıllı, göbekli, kel ve bıyıklı bir Türk erkeği çıkıyor: "Ben yağmurda kadın dövmekten, televizyon karşısında karnımı kaşımaktan, plajda kadınları taciz etmekten hoşlanırım. Kadını kolundan tuttuğum gibi yerlerde sürüklerim, bildiğim tek sanat arabesktir, tespih sallamaktır!" diyor. Ve soruyor: "Benim modum öküzlük. İster misin?"</span><o:p></o:p></i></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-22525177694261137772011-12-13T09:32:00.000-08:002012-01-02T03:08:53.557-08:00ARAP SAÇINA DÖNDÜM<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSOY0CvlEICQQIQYwhZr4SjVALEl1uWkqC5PxfP-fEOc9v3l2rhRIh6GknbC7XKTH8ThkrpbcaywMTteJXca-IaWfYAqfI8ZMitm1_xbwkkd1sC5uXfJQP9HYNOABrN_rnc3mZWSTGLpaC/s1600/DSC01817.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSOY0CvlEICQQIQYwhZr4SjVALEl1uWkqC5PxfP-fEOc9v3l2rhRIh6GknbC7XKTH8ThkrpbcaywMTteJXca-IaWfYAqfI8ZMitm1_xbwkkd1sC5uXfJQP9HYNOABrN_rnc3mZWSTGLpaC/s320/DSC01817.JPG" width="320" /></a></div><br />
<div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu ara hayatım arap saçı gibi hakikaten. Neden mi? Ne bileyim ya? Canım sıkılıpduru (Egeli ağzı). Öyle işte. Çok derin mevzular, hiç girmeyeyim, çıkamayız.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Haftasonu, biraz gülelim, eğlenelim diye arkadaşlarımın yazıp oynadığı Arapsaçı isimli komediye gittik. Yeni Tiyatro grubunun iki perdelik komedi oyunu, her pazar Beyoğlu Old City Comedy Club’ta, saat 19:30’da izleyiciyle buluşuyor.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Baştan uyarayım: Oyun öyle aman aman komik değil. Lakin, oyuncular çok komik. Çok iyi oynuyorlar. Kadro nefis. Serkan Atar, Mithat Subaşı, Serkan Genç, Zeyno Üstünışık, Pelin Yoru ve Osman Dursun’un performansları koca bir alkışı hak ediyor. Arkadaşlarım dediysem, hepsi de konservatuarlı veya bu işin eğitimini iyice almış kişiler. Elleri de kalem tutuyor. Tutmasa oyun yazabilirler mi zaten? Özellikle, Mithat’ın oyun ve senaryo yazma konusundaki yeteneğine ve becersine laf söyletmem. Serkan Atar’ın da performansına şapka çıkarırım. O kadar doğal oynuyor ki, oynuyor mu, yaşıyor mu anlamıyorsunuz. Zaten iyi oyunculuk budur. Fiziksel performansı da şahane. Mithat, Serkan’ı fiziksel performansıyla da ön plana çıkaracak bir oyun yazmış. Öyle ki, oyunun bir yerinde Serkan, bacaklarını yerde 180 dercee açıp oturuyor. Yani “şpagat açıyor.”</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhj2LMDriGtUnYR1pGFSTtsHpwUtwPZ5KtrMswK_Il06-DWZRteX0KAjgOcXji6tk_MuQAjinM1mLacf5jMRERTjQx1G5mq8TLVreSw-SN8pRKwwvDjv7rjnosJpLyKx6mEUj5-De-617j/s1600/DSC01841.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhj2LMDriGtUnYR1pGFSTtsHpwUtwPZ5KtrMswK_Il06-DWZRteX0KAjgOcXji6tk_MuQAjinM1mLacf5jMRERTjQx1G5mq8TLVreSw-SN8pRKwwvDjv7rjnosJpLyKx6mEUj5-De-617j/s320/DSC01841.JPG" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Diğer arkadaşlar da oldukça başarılı. Osman çok iyi bir oyuncudur ki bu oyunda da özellikle bonus kafasıyla göz doldurdu. Hehe. Serkan Genç de ‘keser bıyığı’yla hayli igli çekiyor. Zeynep ve Pelin ile orada tanıştım, beğendim. Yolları açık olur inşallah. İkisi de çok güzel kızlar. Yakında dizilerde görürsünüz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKoG4pn6gOZ3LKv1LL_8C6hOW1XZMuzB5NyJiQ0ZyzguVzz7cX0y6Oiarq09MUJlzlCYccKo8_hqxLdLlQ4RJe6sLP1zHGBN730Wugu701Rf2z03TK_8UHL0EbGrKvEgP1hykTR04qVO0g/s1600/DSC01835.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKoG4pn6gOZ3LKv1LL_8C6hOW1XZMuzB5NyJiQ0ZyzguVzz7cX0y6Oiarq09MUJlzlCYccKo8_hqxLdLlQ4RJe6sLP1zHGBN730Wugu701Rf2z03TK_8UHL0EbGrKvEgP1hykTR04qVO0g/s320/DSC01835.JPG" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Efenim, oyunun konusu şöyle: Ebru (Pelin Yoru) ve Gülay (Zeynep Üstünışık) isimli iki kız kardeşe aşık olan Orhan (Osman Dursun) ve Ahmet (Serkan Atar), kızlarla bir dağ evinde mahsur kalır. O sırada eve, Gülay’ın aşığı Reşat (Serkan Genç) gelir. Reşat, cinayete meyilli, ancak kadınları öldürmeyen bir kabadayıdır. Orhan ve Ahmet de bu yüzden kadın kılığına girer. Her şey bununla kalsa iyi. Orhan Ebru’ya aşık olduğu halde, Ebru da ablasının sevgilisi Ahmet’e aşıktır. Yani, ilişkiler ve duygular tam bir arap saçına dönmüştür. Dağ evinde mahsur kalan bu beş kişi, yollar açılana dek birbirlerini idare eder. Ancak, Ahmet’in işi herkesten zordur, çünkü sevgilisi Gülay’ı Reşat’tan korumaya, Ebru’yu kendinden uzak tutmaya ve hayatta kalmaya çalışmaktadır.</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İşte böyle karmaşık bir ortamda, karmaşık ilişkilerin ve duyguların olduğu bir oyun. Ve bu karmaşıklığın yol açtığı komik olaylar… Hadi bakalım, ayıklayın pirincin taşını.</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Gidin seyredin derim. Biz çok eğlendik.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiFooUH4JqJ0q0PTk0jJoM9e33STyeLukprM86J9bXfq-hIfeA__iBD-IGJMiB_BI-ewTtXKrrO0-MyBcuYptGSNvIzLjE1TODtCqO5iXRr3lqjG47Qur9uZjCAmYY0cmhYpQx_YKs80Bo/s1600/DSC01836.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiFooUH4JqJ0q0PTk0jJoM9e33STyeLukprM86J9bXfq-hIfeA__iBD-IGJMiB_BI-ewTtXKrrO0-MyBcuYptGSNvIzLjE1TODtCqO5iXRr3lqjG47Qur9uZjCAmYY0cmhYpQx_YKs80Bo/s320/DSC01836.JPG" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Yalnız, Yeni Tiyatro grubu arkadaşlarıma bir itirafım var, bunu da hemen söyleyeyim, yoksa sonradan vicdan yaparım ben. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Giriş 20 TL idi; ben öğrenci indiriminden yararlanıp 15 TL ödedim arkadaşlar. </span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-58034228083795180192011-12-07T02:02:00.000-08:002011-12-07T13:51:32.312-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 07.12.2011<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Merhabalar değerli muşambacılar. Bu yazıyla, Muşamba’nın 4. sayısını idrak ediyoruz. Vay be, nice 4’lere, 4x25=100. sayılara diyelim o halde. Lakin, geçen haftadan beri yalnızca bir hafta geçmesine rağmen, bana sanki daha uzun bir zaman geçmiş gibi geldi. Nedendir bilinmez, diyemeyeceğim, çünkü biliyorum. Geçen hafta epey yoğundum. Gennaration yaptım. Sizlere ‘gennarate’ ettim yani. Onun yoğunluğu, misafirim geldi, onu gezdir, sınava gir, okula git, ders çalış vs derken başım döndü. Başım da Dünya’nın tersi yönüne döndüğü için zaman bana daha yavaş geçmiş gibi geldi. Dünya’yla aynı yönde döneydi o zaman görürdünüz siz! Adımı Döndü mü yapsam ki?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Neyse işte, böyle çılgın bir temponun içindeyiz. Başbakanın programını geçtik valla. O da yazık, ameliyat oldu, yeşil sahalardan uzak kaldı, evinde diyneniyor. Kendisine geçmiş olsun diyelim. İyileşsin, kalksın ayağa da yoğun programına başlasın. Onun yokluğunda ben oradan oraya yetişicem diye teptilim şaştı.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İlüminati nedir bilin mi?<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaQDHneDhxCtldnDL0KA2ttJVSdPFViXr5GkUfVEdS-LZ8edEUdNATgH8b2QiPxxVsUIl6CvEdZx1CXY6tnxuQa5b_zSmHHLGLOLPHKWueHzE-wvd-nyZzZsbAkEkvc_4SnJs4H-giCDpP/s1600/Illuminati.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="122" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaQDHneDhxCtldnDL0KA2ttJVSdPFViXr5GkUfVEdS-LZ8edEUdNATgH8b2QiPxxVsUIl6CvEdZx1CXY6tnxuQa5b_zSmHHLGLOLPHKWueHzE-wvd-nyZzZsbAkEkvc_4SnJs4H-giCDpP/s320/Illuminati.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimcik, İlüminati diye bir örgüt, bir yeraltı yapılanmasından söz ediliyor. Ergenekon’un Avrupa uzantısı olduğu iddia ediliyor(!) Daha önce duyanınız olmuştur. Duymadıysanız yuh, çüş, pıs diyorum. Dan Brown’un Melekler ve Şeytanlar adlı eserinde sözü geçen yüksek bilimsel (!) örgüttür kendisi. Bunlar yıllar yıllar önce Haçlı ordusunun askerleriyken birtakım kutsal emanetleri korumakla görevlendirilmiş Tapınak Şövalyeleri olarak tayin edilmişlermiş vs. Sonra derken günün birinde öyle bir kutsal emanete ulaşıyorlar ki, aklınız durur. Onunla tüm dünyayı ele geçirme hırsı başlıyor bunlarda. Ve millete şantajlar yapıp kök söktürüyorlar. Buldukları da lami cimi değil ha, Papa'nın falan ses kaydını buluyorlar, Fransa Kralı’nın, Alman Kayzeri’nin falan… Efendim işte, Avusturya Macaristan veliahtı Ferdinand’ın Macar arşidükü Yanoş’la çekilen samimi görüntülerine falan ulaşınca, tüm dünyaya şantajla hükmetmeye kalkıyor ve büyük başlara meydan okuyorlar. Dünyanın gücünü elinde tutan merciler de bakıyorlar ki bunlarla başa çıkılmaz, Papa bir kısmını Malta’ya, Vahdettin’in yanına sürgüne gönderiyor, bir kısmını katlediyor. Kalan diğer kısım da saklanıyor canını kurtarmak için. Ve yeraltından eylemlerine devam ediyorlar. Tıpkı Saddam… Bu gizli örgütlenmelerinin adına da İlüminati diyorlar. İlüminati, aydınlanma, ışıklanma demek. Milleti aydınlatıp, dini dogmalardan kurtaracaklar güya. Adı oradan geliyor. Din safsatadır, tek gerçek bilim, liselim, kuzu kurdun, Oxford’un gibi yazılar yazdırıyorlar kamyonların arkasına. Derler ki, çok ünlü bilim adamları vs bunların adamıymış. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Haa, konuya nerden geldik? Şimdi efenim, bunların bir web sitesi var. Günlerdir 7 Aralık, yani bugüne geri sayıyormuş da millet yusufçuk olmuş. Ee? N’oldu geri sayım? Bitti. Sayaç sıfırladı. Havaya mı uçtuk? Bişey olduğu yok. Twitter’da dünya çapında yükselen konu başlığı (trending topic dersem canım topik çekiyor) olmuş. E tabi bunu gören de İlümanti’nin resmi web sayfasını açmaya çalışmış. Şimdi açılmıyor. Aşırı yüklenmeden site, sen git çök. Işıklarda çevirme var.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu olayın, tam da benim Michael Sikkofield rumuzlu yazarın blogunu keşfetmemle aynı güne denk gelmesi de ilgincime gitti. Geri gel. Adını Prisonbreak’teki yahuşuklu ve kel Michael Scofield’dan alan bu arkadaşın çok enterestik bir blogu var. Sırf bu konulara odaklanmış. Dünya düzeninin nasıl kurmaca, hayatın aslında ne kadar kandırmaca olduğunu anlatıyor. Belgeleriynen de ispatlıyor. Merak eden gitsin baksın. Michaelsikkofield.blogspot. Fakat, kendisi blogunu en son 5 Ekim’de güncellemiş, bu 7 Aralık mevzuyla ilgili bişey yok. Üzüntü ve muz gabığı.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kızgın bir kuş donmuşmuştu, telefonuma konmuşmuştu<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPr7NEG2GxK63Y-bh8sDfqXgfQ47MPyclq3Bnhj86eg193cAJ2WopSoEOKU0XKTEgypmp3lWMsMdkSg-wCQtmRvxw9jomKJjPAEXTwVdrJfCdi-BSYw8fgkqYKfaYxKoNXIskBZl9kqeSX/s1600/angry-birds-holiday_news.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPr7NEG2GxK63Y-bh8sDfqXgfQ47MPyclq3Bnhj86eg193cAJ2WopSoEOKU0XKTEgypmp3lWMsMdkSg-wCQtmRvxw9jomKJjPAEXTwVdrJfCdi-BSYw8fgkqYKfaYxKoNXIskBZl9kqeSX/s320/angry-birds-holiday_news.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şu Angry Birds nedir yaa? Gören duyan var mı? Dünyanın en çok indirilen aplikasyonu, lakin bir allahın kulunun da telefonunda görmedim hee! Kızgın Kuşlar diye Türkçesi de çıktı boynunu kopardıklarımının!! Allah aşkına, kızgın bir kuşun size caydırıcı gelen bir tarafı var mı? Caydirigubbak Emine. Eli belinde, somurtuk iki tane kuş. Vur kafasına öldür! O kadarcık canı var, bir de bana oradan kızıyor mızıyor böyle tripler falan. Metroya bunların bir akrabasının resmiyle reklam yerleştirmişler. Beni ne doktorlar, ne mühendisler, ne kasaplar istedi, hepsine de gittim diyor. Ee? Meğersem kendisi nakit parayı temsil ediyormuş. Kirli olduğundan, hijyenikliğini kaybettiğinden bahsediyor. Yuh! Resmen bekareti ima etmişler. Sizin reklamcılık anlayışınıza!.. Kadın koysalar hakaret olur diye tribal kuş koymuşlar!! Otur, sıfır! Kuş beyinli seni!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asterik oberik hopdedik<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Geçen hafta trajik, trajikomik bir olay yaşadık. Van depremi sonrası oluşan enkazları kaldıran bir vinç, enkaz altında kaldı. Yıkmaya çalıştığı bina çökünce vinç operatörü, beton yığınlarının altında kalıverdi. Böyle bişey başka bi ülkede yaşanıyor mudur? Nedir? Yaşanmıyordur be baba. Van’daki binaların enkazından depremzedeleri çıkarırken kurtarma ekiplerinin ağzı açık kalmıştı. Bu nasıl bina yapmak, unufak oluyor, dağılıyor beton, diyorlardı. Böyle bir sorumsuzluk, açgözlülük, cahillik olabilir mi? Kimler neden çalıyor malzemeden? Bu memleketin bilinçli müteahhitleri yok mu? Tüm müteahhitler hırsız mı kardeşim? Biriniz de sağlam bina yapın be! Konması gereken kadar demir koyun, deniz kumu karıştırmayın harca be! Nasılsa deprem olmaz, mı diyorsunuz? Amaan, boşver, o binada ben oturmiycam ki, mi diyorsunuz? Hiç mi aklınıza gelmez, bir felaket esnasında çok sevdiğiniz birilerinin o binanın içinde bulunma olasılığı? Ya da o esnada o binanın yanından geçme olasılığınız? Göğün 7 katı tepenize iner inşallah!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">At, avrat, b*k kokusu<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFNIHDKyfu67EvwWUAMBLktbDcTe61zXUYR5hyphenhyphenFWhXudGQe7q461ZtVQijYa89RzQi9Ao9zGTRxlkeNt29Zb1ROVX7PAjhv1J4WFz0xUCewDiSHdUHtos9DBVfMRrG_KStXmLayCuwJ9R5/s1600/buyukada5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFNIHDKyfu67EvwWUAMBLktbDcTe61zXUYR5hyphenhyphenFWhXudGQe7q461ZtVQijYa89RzQi9Ao9zGTRxlkeNt29Zb1ROVX7PAjhv1J4WFz0xUCewDiSHdUHtos9DBVfMRrG_KStXmLayCuwJ9R5/s320/buyukada5.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Pazar günü ailecek Büyükada’ya gittik. İstanbul demeye bin şahit isteyen ama bunun için ödüllendirilmesi gereken bir yer. Zaten o 1000 şahidi de bulmayalım n’olur, orası hep öyle kalsın. Gittik gezdik bi güzel. Hava da şahaneydi. Yürüdük, yüdürük, balık ekmek yedik, fotoğraf çektik, faytona bindik. Vapırda simit-çay yaptık. Hehe. Her şey iyi güzel de, şu adanın at ve at pisliği kokusu yok mu, tek kötü tarafı odur herhalde. Motor sesi olmadığından sessizlik insana iyi geliyor. Kulağınız dinleniyor. Fakat bu sefer de burnunuz yoruluyor. Ada sakinleri artık duymuyorlardır büyük ihtimalle kokuyu. Ama, gezmeye gidenler için zor bir durum. Burnuna eşarp bağlayıp içine de parfüm sıkıcan. Başka türlü çekilmiyor. Bir de temiz hava, yürüyüş ve sessizlik çarpıyor adamı. Dönüş yolculuğunda vapurda herkes sızdı. Benim de uykum vardı da rahatsız koltuklarda uyuyamadım.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Yalnız, bir teşekkürü borç bilirim. Kahve Dünyası’nda masa bulamadığımız için bizi masasına buyur eden, giderken de hesabımızı ödeyen beyefendi, bu yazıyı okuduysa kendisine teşekkür ettiğimizi bilsin. Ama şunu da bilsin: Garson kız, bizi beraberiz sanarak hesabı birlikte kesmiş. Sanırız ki siz de bu duruma itiraz etmediniz. Kesenize bereket. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">UNICEF buzdolaplarına para sıkışma yılı<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgop2e862jVcD0mPVCPrdJ78XYiaVIZG3XtYiuPpZ9eLIZI-1NEDUkY3FevLgzJY3zkPrtbQQ2Ov6g_x8RIi3ntAv-jUItbbhcB9Oba9u9Twhe-jyR5TYI2LxOHZCKSL4id3CG_RD15UQ6J/s1600/buzdolabi1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="216" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgop2e862jVcD0mPVCPrdJ78XYiaVIZG3XtYiuPpZ9eLIZI-1NEDUkY3FevLgzJY3zkPrtbQQ2Ov6g_x8RIi3ntAv-jUItbbhcB9Oba9u9Twhe-jyR5TYI2LxOHZCKSL4id3CG_RD15UQ6J/s320/buzdolabi1.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu yılı Birleşmiş Milletler, buzdolaplarının bozulma yılı ilan etmiş herhalde. Ay bitse de kurtulsak şu 2011! Zaten sevmem tek yılları. Çift yıllar bana daha iyi geliyor. Etrafımda o kadar çok kişi buzdolabının buzulduğundan bahsediyor ki… Benimki de bozuldu, merak etmeyin. 400 lira sıkışmış. Ben gene iyi yırtmışım, 600 lira sıkışan var. Gitmiş yenisini almış arkadaş. İyi etmiş. İstanbul’un buzdolaplarının bozulma sebebini anlayamadık valla. İlüminati’nin işi olduğunu düşünüyoruz. Başka ne sebebi olabilir? Bu bozulanlar yepyeni aletler bir de, 20 yıllık değil. En eskisi 5 yaşında. Yepyeni alet nasıl bozulabilir ki? Bence İlüminati, şehrin gerilimiyle falan oynayıp buzdolabı motorlarını bozdu. Küresel ısınmayı engelliyor. Çünkü, buzdolabı soğuturken dışarıya ozonu delen sıcak gaz salıyor (!). Daha akla yatkın açıklaması olan buyursun beri gelsin.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Osterik osterrayh ostriç<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir arkadaşım var. Tişört ve takı tasarımı yapıyor. Biraz klasik tarzda yani, spor değil. Hanım hanımcık tişörtler ve takılar yapmış, bir mağazaya vermiş satılsın deyu. Ben de dedim ki, senle bir zıpır seri yapalım. Tişört üstlerine yazılar yazalım. Yazıları ben tasarliyim, tişörtleri sen. Oturdum, yazı düşündüm. Hep gavurca yazıyor tişörtlere değil mi? Halbuki Türkçe yazsa iyi olma mı? Utanıyonuz mu dilinizden? Allah sizi n’apmasın? Bildiği gibi yapsın. Bakın şimdi. Mesela bir kız tişörtü tasarladım. Gece kulübünde falan giyilecek bir model. Önünde “Bu gece seninle gelemem” yazıyor. Hehe, asılan olursa deyu. Arkasında ise “Ocakta yemeğim var”. Yani, ben klasik ev kızıyım, yemek vs yaparım. Beni evleneceksen al götür, yoksa senle işim olmaz. Ama artık bar dışında da adam bulunmuyor, diyor bir nevi. Bunun gibi bissürü tasarım var işte. Burada hepsini anlatamam. Tasarlayınca görürsünüz tişörtleri. Serinin adı da WTF. Ne anlama geldiğini tahmin edersiniz artıkın.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ve bu haftalık da muşambayı burada örtüyoruz. Bir atasözüyle bitirmek istiyorum nedense: </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hacı hacıyı Mekke’de, hoca hocayı tekkede, it iti dakkada bulur.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hadi, kar bir an evvel yağsın da dağlara gidin, kayın.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-27135680878996363802011-11-29T14:10:00.000-08:002011-11-30T03:03:40.805-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 30.11.11<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu hafta gündem epey yoğun. Gerçi, Türkiye’de gün geçmiyor ki gündem de değişmesin ama, gün geçmiyor diye diye yılları devirdik, kimse farkında değil. Yine de bu haftanın gündemi kalabalık ve yer yer neşeli. Zira, AB başmüzakerecimiz Egemen Bağış, Leonardo da Vinci’yi saygıyla andığı esprisiyle tüm Türkiye’nin sempatisini kazandı.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ben kamyon sürdüm, Leonardo da Vinci (gülüşmeler…)<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyM0nJEcGZ-gUfN0TTHgtWDGVGF8S_MSBXEvMyR0CTH1LkSkymPQKTNqj9mvLMMto167oR0C-wNgpctvdQL_qsJlZmkeZcsq_xrbLnatXD9wt9U3QooTV77-ZVfVHywmk6m7RVERBdhX6p/s1600/muhsin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyM0nJEcGZ-gUfN0TTHgtWDGVGF8S_MSBXEvMyR0CTH1LkSkymPQKTNqj9mvLMMto167oR0C-wNgpctvdQL_qsJlZmkeZcsq_xrbLnatXD9wt9U3QooTV77-ZVfVHywmk6m7RVERBdhX6p/s320/muhsin.jpg" width="234" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Aslında Leonardo da Vinci günümüzde yaşasaydı, bu, espri değil gerçek olabilirdi. Zira, kendisi ressam, mimar ve inşaat mühendisiydi. Yaşadığı dönemde bu üç mesleği ayıracak keskin sınırlar olmadığından elinden iş gelen, hepsini yapıyordu. Bir inşaat mühendisi olan da Vinci de büyük ihtimalle şantiyede vinci kullanır, resmi de hobi olarak yapardı. Ressamlık Türkiye’de meslek sayılmadığından (adamı da Türkiye’de çalıştırdım ya, helal bana!) ve ressamlar aç kaldığından, da Vinci mühendis maaşıyla nispeten daha rahat eder, mesleğinde ilerleyince de şantiyeden ofis işine geçerdi. Hatta, belki büyük şirketlerin yurt dışındaki iştiraklerinde görev alırdı. Fakat, da Vinci’den ziyade burada kritik olan, Egemen Bağış’ın yapmış olduğu bu soğuk espriyle ortam sıcaklığını mutlak sıfıra yaklaştırması ve anaokulundan beri bunları (utancından) ağzına alamayan yurdum insanının, içindeki tüm soğuk esprileri kusmasıydı. Arkadaş, milletin de içinde varmış. Bahane oldu da döküldüler eteklerindeki taşları. Çünkü, bu şakalar o kadar iğrenç ki ortalama bir ortamda bile yapılsa, insanı toplumdan dışlatır, karizmeyi çizertir. Peki, Egemen Bağış yapınca iyi mi oldu? Olmadı. Avrupa Birliği süreci artık daha çetrefilli. Çünkü, AB Parlamentosu'ndaki aşırı sağcı bir milletvekili, Bağış’ı şakacı bulunca, kendince komik bulduğu bir şey yaptı. Adamcağızın gözüne, çizerini mahkemelere düşüren bir karikatür göstermeye kalkınca skandalımsı bir kriz oldu. Adam adeta “Sen o kadar kötü espri yapabiliyorsun da, senin memleketinde şaka yapılınca karikatürler neden davalık oluyor?” diyordu. Neyse, Bağış akıllı davranmış da soğukkanlılığını kaybetmemiş. Provokatör milletvekili de rezil olduğuyla kalmış. Ege-man ve kainatın hakimleri, bendeniz Titrex.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Anketörler ve pazarlamacılar giremez<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ama biz gireriz. Ben hem anketörüm hem pazarlamacıyım farz edin ki. Giremez miyim? Girerim. Girdim bilene. Acımam, girerim şerefsizim! Efenim, blogumuzun sol üst köşesinde yer alan anketimiz bugün sona eriyor. Bir zahmet, bitmeden şu ‘internette filtre’ konusunu oylayalım beyler! Büyük çoğunluğunuz filtreye karşı, anket bunu ortaya koyuyor. Ramazan’da fitresini ödemiş bir kesimin olduğunu bilmek de beni duygulandırdı. Başınızın gözünüzün sadakası olsun. Yarın yeni anket devreye girecek. Yeni anket ne olsun diye onu da mı oylasam acaba?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">*** (asteriks)</span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtY9H_MC7gsd8luc_6aLU25o7oFZJNKxTJqROrYBQ2P4b2X8tpIps2NWU_a_J0s3wBh4rlCOtrys_lIYzU59kQQ8BPhXdxgB8cX2mXP4v1EYCGly2cRTgeLMBZgm_JYDM00fX0JkxVK1JN/s1600/para.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtY9H_MC7gsd8luc_6aLU25o7oFZJNKxTJqROrYBQ2P4b2X8tpIps2NWU_a_J0s3wBh4rlCOtrys_lIYzU59kQQ8BPhXdxgB8cX2mXP4v1EYCGly2cRTgeLMBZgm_JYDM00fX0JkxVK1JN/s1600/para.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kasım bitmeye yüz tutunca, yeni yıl/yılbaşı moduna girdik. Yapmayın agalar! Sona yaklaşırken neden dörtnala koşarsınız yılbaşlarına? Sonuçta her geçen gün, ölüme daha çok yaklaşıyoruz. Ortalığı sarmış yılbaşı süsleri, ışıkları, Noel ruhu. Yılbaşı biletleri de piyasaya çıktı. Büyük ikramiye 40 melyon. Valla kusura kalmayın, bu sene bana çıkacak. Zırnık koklatmam! Çok borcum var. Kendime harcayacağım. Yıllardır yapmak isteyip de yapamadığım ne varsa yapacağım. Gazeteciler de “40 milyonla ne yapılır, şu kadar ev alınır, şu kadar araba alınır” muhabbetine girmesin hiç. Neden hep maddiyata yönelik şeyler sunarlar? Neden “şu kadar çocuk okutulur, şu kadar fakir ailenin karnı doyurulur, şöyle iş kurulup da şu kadar insana istihdam sağlanır veya bilmem ne kadar ağaç dikilir” demezler? Ya da biri sorsun bakalım, 40 milyonla Aycan Türk ne yapar? Bir kere, borçlarını öder. Sonracıma, önümüz kış. Bütün kayak merkezlerinde, en sevdiği yakınlarıyla birer hafta kayak tatili yapar. O arada okula da gider. Kar eriyene kadar kayar da kayar, snowboardu söker atar. Hatta, yarışmalara katılacak kıvama gelir. Sonracıma, kış bitiminde kendine bir ev alır, dünyayı gezer. Seneye ilk dönem Erasmus’la yurt dışına gider, gelince de kendine iş kurar. Çalışır, ıkınır, sıkınır, parasına para katar. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asteriks oburiks obeliks<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Sibel Can son 9 yılda 177 kilo vermiş. Arkadaş, ne yedin de o kadar kilo alıp verdin? Hayır, ben son 9 yılda Sibel Can’ın kilo alıp verme dışında bir haberle gündeme geldiğini de hatırlamıyorum ki. İnsan neden sadece kilolarıyla PR yapar? İyi bişey mi? Sesin güzel, tipin güzel; ver kurtul. Dikkat et, alma bir daha. Bir de spor yap. Spor yaşamın direği. Vallaha! Ben de baharda sporu bıraktım beri, önlenemez şekilde kilo alıyorum. Kilolarım direnişe geçti, gitmemekte ısrar ediyorlar. Defolun lan!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asterix hopdediks aztex<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kilo olayım yetmiyor, bir de ileri derecede miyop-astigmatım ben. Sol göz 9,25, sağ göz 7,50 olmuş. Resmen körüm yani. Gözlük ya da lens olmadan göremediğim gibi, duyamıyorum da. Hani insan burnu tıkalıyken tat da alamaz ya, onun hesaaabı. Ha, o da yetmiyor, bir de asimetrik paralel proplemim var. Fücudumu diklemesine ikiye böl (sihirbazlar yapabilir aslında) sağ başka, sol başka insan. Sağ ayağım daha büyük, sol omzum daha yüksek, sağ kaşım daha kısa, sol yanağım daha köşeli, sağ bacağım daha kalın vs. Aynada kendime bakarken kişilik bölünmesi yaşıyorum. Bu nasıl bişey ya rab! Bu asimetri en çok müzik dinlerken hayatımı olumsuz etkiliyor. Zira, sağ kulağım c, sol kulağım C büyüklüğünde ve kulaklık takınca soldaki düşüyor. Yolda yürürken kulakta durmuyor. Çıldıracam!!! En sonunda gidip DJ boy hayvan gibi kulaklık takıcam, o olucak!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hazderiks huzderiks yallah<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr6B03imUWUf6eH1v3CvO9XqZHnx5mOU_HE245jlppzqhzuigg56POL7hMfL7gukmM5N2rYBTo1P46IYcm3vOyF9YpTUUO9bHbUZdr7QqcYK-E1BSMBfpaNNjAujjPdbIjTMIDt9OCIibL/s1600/ac%25C4%25B1-biber.Jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr6B03imUWUf6eH1v3CvO9XqZHnx5mOU_HE245jlppzqhzuigg56POL7hMfL7gukmM5N2rYBTo1P46IYcm3vOyF9YpTUUO9bHbUZdr7QqcYK-E1BSMBfpaNNjAujjPdbIjTMIDt9OCIibL/s320/ac%25C4%25B1-biber.Jpeg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu ara acı bibere taktım. Anamın memleketten (Bodrum) gönderdiği acı biberler şahane! Mor biberleri dalından koparıp kurutmuş, kıpkırmızı olmuş, bir güzel tadı var, aklınız durur. Bazı restoranlarda eroin diye isteyin, yoğurdun içinde getiriyorlar. Ama onlar koca koca. Benimkiler minicik. Ayrıca, ben yoğurtlayıp horoin yapmıyorum. Ekmek arası yiyorum. Oh mis! Yedikten sonra uzun hava çekiyorum, ta Van’dan duyuluyo. Şaka şaka! Metabolizma tavan yapıyor, terlemeye başlıyorum, kış günü cayırdıyorum resmen. İçten ısıtmalı bir sistem oluyorum. Dışarısı karmış, buzmuş, ayazmış, vız geliyor, tırıs gidiyor. Dağa kayağa gidince götürücem. Artık Jagermeister out, horoin in. Fakat, annamadığım bişi var. Bizim biberin benzeri olan jalapeño biberini Meksikalılar yiyor. Hadi, sıcakta yemelerine bir lafım yok, mikrobunu öldürür, iyidir de, arkadaş, ben o kadar biberi yiyince “Suuuu!” diye dağlara taşlara tırmanıyorum, sağa sola koşturuyorum, bu adamlar nasıl siesta yapıyor, belli değil. Bir de araştırdım, jalapeño (halapenyo), Halep’ten mi geliyor diye. Alakası yok. Anavatanı kapı gibi Meksika’ymış. İsim benzerliği. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Buraya bi başlık atamadım, siz bulun bi tane<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Acı dedim de aklıma ne geldi, bakın. Geçenlerde kabaca bir hesap yaptım. Neden insanlar hayatlarında birisi varken mutlu, yokken mutsuz olduklarını düşünürler diye. Aslında, birisi varken de mutluluk yok. Ben buna aşk-mutluluk endeksi diyorum. Diyelim ki hayatınızda 1000 birim mutluluk var. Ama siz bununla yetinmiyorsunuz. Ne kadar birime ihtiyacınız olduğunu da bilmiyorsunuz. Bildiğiniz tek şey, bunun yeterli olmadığı. Sonra birden bire hayatınıza dingilin biri giriyor, 20 birimlik mutluluk getiriyor. Ancak, aşk bu ya, kıskançlık, üstüne düşmeler, kavgalar, anlaşmazlıklar, kaprisler vs derken 100 birimlik mutsuz oluyorsunuz. Ne oldu? 20-100=-80. Bu da size 80 birimlik acı olarak yansıyor ve genel mutluluk endeksiniz 920’ye düşüveriyor. Bence melekler ipe sapa gelmez şeyler için imza toplayacağına, aşk acısının yok olması için toplasın. Acı, sadece biberde olsun. Şimdi, değer mi 20 birimlik mutlu olucam diye onca acıyı çekmeye? Aşk acıdır, aşk acıtır. Gerisi fasa fiso. Fiskobirlik. <b><o:p></o:p></b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Asterikis miçotakis histerix<o:p></o:p></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şimdi bu yazıyı sağda solda paylaşınca ‘like’ verecek bir kısmınız (e bu kadar duygusal baskı yaptım, verin zaten). Ama sorarım, ‘like’ size yetiyor mu? Ben Facebook’tan rica ederim, ‘like’ın yanına başka butonlar da eklesin. Mesela ‘gıcık ol’, ‘alkışla’, ‘ipleme’, ‘alnından öp’, ‘tüh’, ‘vah’, ‘hadi ya’, vs. İhtiyaç var. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYVq7QQ1nNeOEYfvConk74Pueff4TalMLSfR5UACK859amcfjwHSnhkVFuA3_S8BAg-3Aqv8e1eMvvdCGadrDuM3gmSVF4zwmtspRIa1nM1EOmQx3Jcixs1yGLvp_XPswZRIg-q6ecJcDN/s1600/noel.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="131" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYVq7QQ1nNeOEYfvConk74Pueff4TalMLSfR5UACK859amcfjwHSnhkVFuA3_S8BAg-3Aqv8e1eMvvdCGadrDuM3gmSVF4zwmtspRIa1nM1EOmQx3Jcixs1yGLvp_XPswZRIg-q6ecJcDN/s320/noel.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu haftalık da bu kadar sevgili çocuklar. Annem, Öyle Bir Geçer Zaman Ki izliyor ve gıcık oluyor; tansiyonu, kolesterolü tavan yapıyor. “Bu kadar kötülük şeytanın aklına gelmez. Senaristler nerden buluyorlar bu kadar kötülüğü?” dedi. “Bence, içlerinde kalan ne kadar hınç varsa diziyle çıkarıyorlar.” dedi. Olur mu, olur. </span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Dizinizin bu sezon final yapmaması dileğiyle…</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-77657693907187184692011-11-22T07:20:00.000-08:002011-11-22T07:45:42.578-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 23.11.11<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: x-large; text-align: left;"><br />
</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: x-large;">Onaylıyor musunuz?</b></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7fulqEMefBekg43vLMm2-pjDpK3pDUm-aIihU24Paw-N-NTMqceAg4U0Rt3u4RFBnptTTXqaDnjHRRBuIIqOhQs_FzwBA3dfr7ZaM2uqfHypIRLMv7zt8smhoKMeS4yCAssimVaadrpib/s1600/call-center.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7fulqEMefBekg43vLMm2-pjDpK3pDUm-aIihU24Paw-N-NTMqceAg4U0Rt3u4RFBnptTTXqaDnjHRRBuIIqOhQs_FzwBA3dfr7ZaM2uqfHypIRLMv7zt8smhoKMeS4yCAssimVaadrpib/s320/call-center.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Türk insanının şu kendini onaylatma huyu yok mu, beni öldürüyor. Bilmiyorum, başka kültürlerde de var mı? Onaylatma kültürü mü, kıltüyü mü, karar veremedim. Birisi bir şey anlatır, “Ben de ona ‘beni eve bırak’ dedim. İyi demiş miyim?” veya “Abi elin karısı çalışıyor, benimki de çalışsın. Haksız mıyım?” yahut “Ne kadar da hain insanlar bunlar ama. Yanlışım varsa düzelt.” der. Bu huyumuz içimize öyle bir işlemiş ki, onay almadan iş yapabilme yeteneğimiz bilem yok. Çağrı merkezi aramalarınızı hatırlayın bir bakalım. İşleminizi yapmadan önce “Onaylıyor musunuz?” diye soruyorlar. Altına doldursan, ‘onaylıyorum’ demeden seni tuvalete götürmezler maazallah! Halbuki ben vermişim sana talimatı yapman için. Ve fakat öyle insanlar var ki… “Ben sana yap dedim, ama onayladım mı?” diyerek üste çıkabiliyorlar. Suç kendilerindeyse bile muhataplarına atabiliyorlar. Neyse ki artık görüşmeler kayıt altına alınıyor. Çağrı merkezi çalışanları rahat nefes alıyor. Onlar da insan ama, de mi?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Dijital ayrılıklar</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İnternet, mobil vs. icat oldu, mertlik bozuldu. Eskiden insanlar sevgililerinden ayrılmak için yüz yüze görüşmeleri tercih ederlerdi. Siz de sizi terk edenin suratına bir tane tokat atıp hıncınızı alabilirdiniz. Ya da aldatıldığınızı öğrendiğinizde, sevgilinizin yüzüne tükürebilirdiniz. Şimdi öyle değil. Bir SMS’tir, e-postadır gidiyor. Telefon bile değil. “Telefon edersem ayrılmayı istemez, bana yalvarır, onunla mı uğraşıcam?” diyerek maille ayrılan var. Üşenip SMS ile “Ben artık devam edemiycem” diyen de... Ha, bir de onu bile yapamayan hayvanlar var. Taş devrinde yaşıyor sanki deyyus! İletişim sıfır! Ulan bari mağara duvarına iki çiziktir de ayrıldığımızı bilelim! Bir de evrimin dördüncü aşamasında kalmış, homo sapiens sapiens olamamış maymunsu organizmalar var ki, onlar da birinden ayrılıp ertesi gün Facebook’ta falan yeni sevgilileriyle fotoğraflarını boy boy afişe ederler. Onları da Allah tez günde evriltsin, ne diyim.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Her şeyin bir bedeli var. Askerliğin de…</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bedelli askerlik çıktı, hayırlı olsun. 30 yaşından gün alanlar 30 bin lira ödeyerek askerlik sırasını savacak. Her bir yaş için 1000 lira gibi bişey... 21 gün zorunlu eğitim de yok. Üstelik, bedelin yarısını başvuru sırasında, kalan yarısını da başvurudan sonraki 6 ay içinde ödeyebiliyorsun. Bugüne kadar 125 bin kişi bedelli yapmış. Bu dönemden de 460 kişinin yararlanmasını bekliyorlarmış. Paralar da şehit ailelerine gidecekmiş. Bütün bunların ne esprisi mi var? Yok. Olayın kendisi yeterince espri konusu yapıldı zaten. Her şeyin bedelini ödetiyorlar işte. Ben de bi halt yedim, bedelini ağır ödüyorum, ne var?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Twitter’da Boğuş rüzgarı, kasırgası, hortumu…</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmJOXTWb_ysi9IcrqKov0KzTJqKPWkMGxh9mkqG-1l5nYO4bp2DDGjUQd_xiIAewpY0nN3qbg6ELnUmz80Aa55oP_vGTYu_PuOCTrynHt747VRX645l5qVJsS7ikMqvZlKnlRTTVC9wuZK/s1600/dogusing_283188.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmJOXTWb_ysi9IcrqKov0KzTJqKPWkMGxh9mkqG-1l5nYO4bp2DDGjUQd_xiIAewpY0nN3qbg6ELnUmz80Aa55oP_vGTYu_PuOCTrynHt747VRX645l5qVJsS7ikMqvZlKnlRTTVC9wuZK/s320/dogusing_283188.jpg" width="212" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Geçen hafta Twitter’a ve cümle sosyal mecraya şarkıcı Boğuş, afedersiniz (ağız alışkanlığı), Doğuş bombası düştü. Çırılçıplak vücudunu sadece münasip yerinin önünde tuttuğu saksıyla örten Doğuş kardeşimiz saksıyı çalıştırdı ve müthiş bir reklam yaparak bütün hafta kendinden söz ettirdi. Tabi bu olay, sahte Doğuşlar’ın doğuşuna da çanak tuttu. Çiçeği, saksıyı eline alan, fotoğraf çektirip internete yükledi, doğuşing diye bişey çıktı. Komik ama tixinç be baba! Hele ki Doğuş’u yukarıdan çekmemişler mi… Kafası kocaman bacakları minicik çıkmamış mı? Fena oldum! Oran /orantı yok. Nedir bu yalebbim? Bari alttan çekeydiniz, heybetli dururdu yahu!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Twitter kuşu s*çtı</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg24DrWTqw3cHa9ltInw4X3gSVVD6T00MKM2wwlLsAMWL9Tk_n1dOvgC6BSzBegVecnNjqfEdAlh94bmLOfTtsyGtij_oSkZKX68_8XIs_T7okDD4b67UUAgkjl8G-tP_NWv1f9X6N-36f9/s1600/twitter.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg24DrWTqw3cHa9ltInw4X3gSVVD6T00MKM2wwlLsAMWL9Tk_n1dOvgC6BSzBegVecnNjqfEdAlh94bmLOfTtsyGtij_oSkZKX68_8XIs_T7okDD4b67UUAgkjl8G-tP_NWv1f9X6N-36f9/s320/twitter.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hemen gittim piyango bileti aldım. Bişey çıkmadı. Çıksa burada mı olurum hem? Kafama sıkar giderim, deeermişim! Nasıl oldu, sorgulamaya gerek yok. Boğuşun çıplak resmini merak edenler siteyi kilitlemiş. Ulan, yemediniz içmediniz, her şeyi twitlemeye mi kalktınız nedir? 140 karakter yazmak için siteye giremedim şerefsizim! Bir su dökmek için saatlerce tuvalette sıra beklemek gibi... Ama, o kuşların umrunda mı ki? Almışlar koca balinayı uçuruyorlar, baksanıza… Hayat boş, eğlen coş. Bu slogan da kuşlara kapak olsun!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Monitöre böcek girmiş gördün mü amanını yandım</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bir arkadaş, Facebook’ta feryat ediyordu geçen gün. “Yardım edin a dostlar! Bilgisayarın monitörüne nasıl olmuşsa böcek girmiş. Gezip duruyor. Daha da çıkmazsa basacam üstüne şeltoksu!” diyordu. “O değil, ölürse orada ölü piksel gibi bi karartı kalacak.” diyordu. Ben de merak ettim tabi. Böceğin ölmesi bir yana, şeltoks bir çözelti görevi yapıp ekranın pekmezini akıtırsa, diye telaşlandım. Halbuse, bana ne ki de mi? Arkadaşımın bilgisarayı. Böceğiyle börtüsüyle onun. Uğraşsın dursun. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Bebekle mücadele teknikleri</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b><br />
</b></span></div><div class="MsoNormal"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixH2nAH0UiILEMfhorn-U5MspBkGpxAks2-c8YNjljJDstfpzMO3xoO3HNMT0HbxOAKGXWclnBpfpn88X4ZeiIjAJm4tbcwy3vzfQUWXD6FIraKOuqVAdeQk6DPycTdrHq3RO_UzRhVIrH/s1600/bebe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixH2nAH0UiILEMfhorn-U5MspBkGpxAks2-c8YNjljJDstfpzMO3xoO3HNMT0HbxOAKGXWclnBpfpn88X4ZeiIjAJm4tbcwy3vzfQUWXD6FIraKOuqVAdeQk6DPycTdrHq3RO_UzRhVIrH/s320/bebe.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu velet nasıl bi şeyse artık, annesi babası onu beşiğe bağlayıp ç*küne de hortum takmaktan başka çare bulamamış. İlk başta bebeğin tarafını kolluyor insan. “Vay insafsızlar! Vay vicdansızlar! Bunu yapan insan olamaz!” diyesi geliyor da, bir de anne babaya sormak lazım. Kim bilir, neler etti onlara da bu hale geldi? Zaten halinden memnun gibi bakıyor. Bence istediği buymuş. Demek ki ne yapmıyormuşuz? Altımıza kaçırmıyormuşuz. Beşikte rahat duruyormuşuz. Zırt pırt ağlayıp kafa şişirmiyormuşuz. Anne babamızın da insan olduğunu, onları da bir ananın doğurduğunu unutmuyormuşuz! Şaka bi yana tabi de, böyle anne baba olacaksanız çocuk yapmayın daha iyi. Yazık lan. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Bu iş yerinde görev vardır</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Her gün Atv-Sabah binasının önünden iki kere geçmekteyim. İş icabı… Orada üç yıldır bir yazı duruyor: Bu iş yerinde grev vardır. Bu nasıl grev, anlayan beri gelsin. Blekberi. Ne yayında bir aksama var, ne de haber veya yayın kalitesinde bir gerileme. Televizyon da gazete de yayınlarına tam gaz devam. Grev öyle mi olurmuş ki? Ben hiç grev görmedim, yapmadım ama bunda bir gariplik yok mu yani? Topluca işi bırakırsın, kapıda halay çekersin, hayal kurarsın. Sendika ile işveren oturur sohbet eder,küfürleşir, çay içer. Sonunda bir anlaşmaya varılır. Birkaç gün sonra bir orta yol bulunmuş olarak çalışanlar işine döner ve işler kaldığı yerden devam eder. Atv-Sabah’ta durum öyle değil. Orada grev değil, görev var. Kimsenin grev aşkıyla çalıştığını sanmıyorum şahsen.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Hayal kırpıklığı</b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu aralar yaşadığım hayal kırıklıklarının haddi hesabı yok. Aşk, iş, para, yemek, yol, sigorta… O kadar ki, kırık da oldu kırpık kırpık da. Kimi toz pembe ve pamuksu-pofuduk hayal şu an kırpık kırpık, tiftik tiftik vaziyette. Daha katı olanlarsa tuzla buz... İnsanın hayatında metrekereye 7 hayal kırıklığı düşer mi arkadaş? Çok yoğun yaa! Vallahi kaldıramıyom artık, belim ağrıyor. Gel sırtımı çiğne diyeceğim biri de yok ki. Akşama gideyim de sıcak suya yatayım barik.</span></div><br />
</div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-78421650459546737392011-11-22T00:53:00.000-08:002011-11-22T01:13:28.098-08:00KELİME SEMİRMECE<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Terim sözcüğünden Türkçe’de okunabilen kaç farklı kelime türetebiliriz? Bak, şimdi surat ekşitmeyin bana. Daha evvelden devamı gelecek dedim mi, demedim mi?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T E R İ M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T E R M İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T E M R İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T E M İ R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T R İ M E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T R E M İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T İ R E M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T İ M E R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T İ R M E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">T İ M R E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M E R İ T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M E R T İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M E T R İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M E T İ R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M İ T E R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M İ T R E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M İ R E T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">M İ R T E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R E T İ M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R E M İ T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R E M T İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R İ T E M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R İ M E T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">R İ M T E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E M İ R T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E M R İ T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E M T R İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E M T İ R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E R T İ M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E R T M İ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E R M İ T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E T R İ M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E T M İ R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">E T İ R M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ M T E R</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ M T R E</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ M R E T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ M E R T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ R M E T</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">İ R T E M</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"> <span style="color: #1f497d;"> </span></span></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-34372056810725703032011-11-16T04:04:00.000-08:002011-11-16T13:47:33.322-08:00ÇARŞAMBA MUŞAMBA 16.11.11<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpyEOhaiPdmxfHuazX7aPPyOPM3a_kQ0UvsbkzLCt7z2L7ZvRGsE2wP7eTS8o4mRLIVP-OxBxb-qHej_3aKIdgX-s0LQeO3sqNBZ8LjgimffbFSlhw0YzjvulNf3EbesDlu1wZgV3SJPrn/s1600/kedi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpyEOhaiPdmxfHuazX7aPPyOPM3a_kQ0UvsbkzLCt7z2L7ZvRGsE2wP7eTS8o4mRLIVP-OxBxb-qHej_3aKIdgX-s0LQeO3sqNBZ8LjgimffbFSlhw0YzjvulNf3EbesDlu1wZgV3SJPrn/s1600/kedi.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bundan sonra çarşamba günlerini kendime deşarj olma günü ilan ediyorum. Hep duygusal veyahut eleştirel yazdım, kendimi tuttum; ama içimdeki mizahı bastıramıyorum. Yazıp güleyim bari. Belki okurken siz de gülersiniz. Gülmezseniz de siz bilirsiniz. Ben yazarım; anlayan anlar, anlamayan parmak kaldırır, bir daha anlatırım. Yine anlamazsanız altına yorum yazarsınız. “Biz anlamıyoruz. Sen de adam mısın be!” dersiniz. Ben de sizi sallamıyor gibi yaparım ama </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">geceleri</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"> eve gidince yorganın altında ağlarım. “Bana niye öyle dediler ki?” derim. Dışım sert, içim yumuşaktır benim. Eti Puf gibiyimdir. Marşmelovluyum yani. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Neyse işte… Artık her çarşamba geyik günü. Ben ilkokuldayken çarşambaları zeytin günüydü, bizimkisi de o hesap. Peki neden çarşamba? Çünkü, perşembe günleri mizah dergileri çıkıyor. Onları alıp okurken beni sallamazsınız, diye düşündüm. Bir de, perşembe günü dergiyi alıp okuyan, bir sonraki çarşambaya kadar onu bitirdiği için arada mizah ihtiyacı olduğunda, açlığı bastıracak atıştırmalık bir şeyler yapayım dedim. Dolapta yemek var, ısıtın yiyin, hesaaabı. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Peki neler anlatacağım size? Ne bileyim işte, belki günlük hayatımdan bazı tespitler, belki sosyal medyadaki paylaşımlarımız, belki birini övme ya da yerme… Hepsi ya da hiçbiri olabilir. Elimize nasıl geliyorsa öyle olsun. Amaaaan, boşverin! Bir kadeh de benim yerime için! Fazla düşünmeyin. Başımıza ne geldiyse düşünmekten gelmedi mi? Burada düşünülmüşü, yazılmışı, çizilmişi, gülünmüşü var. Buyrun buradan yakın.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Geçen gece nevresimi değiştireceğim, sökmesine söktüm ama takmak eziyet. Hele ki yorgana nevresim geçirmek bana beyin ameliyatı gibi geliyor. Bir türlü beceremiyorum. Arkadaş, bir iş bu kadar zor olabilir mi? Ben tamirat yapan insanım, ama yorgan yüzü takmayı beceremiyorum. Yazdım Facebook’a. Gecenin köründe bir sürü yorum gelmiş. Gülücükler mülücükler… Aradan bir saat geçti, nevresimi alnımın akıyla takmayı başardıktan sonra rapor verdim: Ameliyat başarılı geçti, yorgan yaşayacak!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Tenim koyu olduğundan baharatlı, şekerli, meyveli kokular seviyorum. Daha doğrusu tenim seviyor. Onlarla barışık. Çiçeksi kokular uçar gider benden, durmaz. Baharat ağırlıklı parfüm ise kalıyor ve güzel duruyor tenimde. Lakin, son aldığım parfüm şişede durduğu gibi durmadı. Baharat olayını abartmışım. Sabah sıktım, bütün gün resmen karabiber koktum! Devamlı olarak kendimi aktarda gibi hissettim. Parfüm çöpü boyladı.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bazen bir kadın şarkıcıyı veya radyocuyu dinlediğimde, sesini beğenmişsem çok güzel bir kadın olduğunu hayal ederim. Ama sonra tipini görürüm, bir maymun çıkar. Hayal kırıklığı! Geçen gece de internetten bir klip izleyeyim dedim. Şarkıyı ve şarkıcının sesini çok beğeniyorum. Böyle sarışın bir afet bekliyorum tamam mı? Bir açtım klibi: sanki sokaktan geçen alelade bir kadın. Zaten klip de sokakta geçiyordu. Aynı gün bir arkadaşım bir laf söyledi. Evlat olsa sevilmeyecek iki kadın: eski sevgilinin yeni sevgilisi, yeni sevgilinin eski sevgilisi. Bir bu ikisinin çirkin ya da vasat çıkması hayal kırıklığı değil herhalde.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Uçakta bebekle yolculuk edilmesine şiddetle kılım. Geçen senelerde bir bayram dönüşü Adana- İstanbul uçağındaydım. Yetişkin başına 3 çocuk düşüyordu. Ama gerçekten başına düşüyordu. Anneler, bebekleri oyalamak için havaya atıp atıp tutuyordu/tutamıyordu. Veya bebekler koltukların aralarından falan el, kol, kafa uzatıp insanları taciz ediyordu. Anlayacağınız, veledini karnından çıkaran, uçağa atlamış. Bebek milleti de uçmayı sevmez. Basınç değişiminden kulakları acıyor. Nasıl acımasın, benimki bile fena oluyor. Ama bu, poposunu yırtmasını gerektirir mi? Gerektirmez. Uçakta tek bir bebek bile ormanda 40 kaplan gücündeyken, koltuğunuzun yakınında beş tane bebeğin aynı anda ağladığını düşünün!! Ya da vazgeçtim, düşünmeyin bile.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bebek demişken, kedilere de değinelim bari. Sosyal medyada en çok paylaşılan videolar onlara ait. Salaklıkları ve şirinlikleriyle bizleri güldürürken düşündürüyor, düşündürürken öldürüyor. Poposunun üstüne oturmuş vaziyetteki bir kedinin arkasından kendisine seslendiniz mi hiç? Kafasını çevirip bakmak yerine arkaya doğru eğilip bakar. Çok salak!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>Asteriks Asteriks Asteriks </b></span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Twitter’da ‘trending topic’ diye bir kavram var. Hakkında en çok konuşulan konu demek. ‘Topic’ de konu başlığı demek zaten. İngilazca. Fakat, benim aklıma mezeden başka bir şey gelmiyor. Nedir topik? Humusa benzeyen, nohut ve tahinden yapılan bir meze. Kültür mozaiği Türk mutfağına Ermeni damak tadının katkısıdır. Yapımı da çok zordur. Topik, Ermenilerin perhiz yemeklerinden biridir. Yedi hafta süren Büyük Perhiz süresince et ve süt ürünleri yenmez, zeytinyağlı yemekler hazırlanır. Topik de bunlardan biridir. </span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Bu haftalık bu kadar. Yeter gari. Yazmaktan kolum yoruldu. Hadi salıncakla kalın, tahterevalliye binmeyin!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hepinize, göbeğinizin olmadığı bir dünya diliyorum.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">P.S: Haftanın diğer herhangi bir günü, geyiksiz yazılarıma devam edeceğim. Benden kurtuluşunuz yok!</span></div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3227297830323197377.post-84424695497095398052011-10-26T14:25:00.002-07:002012-02-20T04:30:52.423-08:00HEPİMİZ KRİPTOLOG OLDUK<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLsfi_ibsGXRK2ksqQqGM6ndJtQzdA6zL3cPPOrbyCHs6IAyJYLz1VnFI8jVss_s47bdRpJRYKshgfyGcnR_TQkTwxbNcnm1-LLiMngzG7df9Z55lvveHZeZkJ3zhiys-m1S-IexSPPaqA/s1600/kilit.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLsfi_ibsGXRK2ksqQqGM6ndJtQzdA6zL3cPPOrbyCHs6IAyJYLz1VnFI8jVss_s47bdRpJRYKshgfyGcnR_TQkTwxbNcnm1-LLiMngzG7df9Z55lvveHZeZkJ3zhiys-m1S-IexSPPaqA/s320/kilit.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><i><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kriptoloji, şifre bilimidir. Çeşitli iletilerin, yazıların belli bir sisteme göre şifrelenmesi, bu mesajların güvenlikli bir ortamda alıcıya iletilmesi ve iletilmiş mesajın deşifresiyle uğraşır.<o:p></o:p></span></i></div><div class="MsoNormal"><i><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></i></div><div class="MsoNormal"><i><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Günümüz teknolojisinin baş döndürücü hızı göz önüne alındığında, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan güvenlik açığının da taşıdığı önem ortaya çıkmaktadır. Kriptoloji; askerî kurumlardan, kişiler arası veya özel devlet kurumları arasındaki iletişimlerden, sistemlerin oluşumunda ve işleyişindeki güvenlik boşluklarına kadar her türlü dalla alakalıdır. Kriptoloji bilimi kendi içerisinde iki farklı branşa ayrılır Kriptografi; şifreleri yazmak ve Kriptoanaliz; şifreleri çözmek ya da analiz etmek. Kriptoloji, çok eski ve renkli bir geçmişe sahiptir.<o:p></o:p></span></i></div><div class="MsoNormal"><i><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></i></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Wikipedia, kriptolojiyi böyle tanımlıyor. Evet, günümüz teknolojisi baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Çok doğru. Bundan 15 yıl önce elektronik posta nedir, bilmezdik. İnternetten çoğumuzun haberi yoktu. Bankacılık işlemleri, bırakın interneti, telefonla bile çok zor yapılabiliyordu. Sosyal medya diye bir kavram akıllarda yoktu. Kişisel güvenlik sistemleri icat olmamıştı. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Oysa şimdi, her birimizin en az bir kişisel e-posta adresi, çalışanların kurumsal e-posta hesabı, çoğumuzun interaktif bankacılık üyeliği, sosyal medya hesabı, bazılarımızın evinde elektronik güvenlik sistemleri var. Hatta, çalışanların büyük kısmı en azından bir kariyer sitesine üye.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Tüm bu varlıklar, güvenliği sağlamak amacıyla şifrelemeyi gerektiriyor. Ve sahip olunan varlık sayısı arttıkça, şifre sayısı da artıyor. Bakın, buraya kadar banka ve kredi kartlarımızdan söz etmedim bile. Şöyle bir düşünün, hayatınızda şifre olmadan kullanamadığınız ne çok şey olduğunu.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hal böyle olunca, insanların kafası daha çok çalışmaya, beyinlerin belki de daha büyük bir kısmı kullanılmaya başladı. Artık hayatımızda, isim, adres, sima ezberlemenin yanında yeni bir çaba var: şifre ezberlemek. Eskiden eşin dostun telefon numarasını ezberlerdik. Şimdi cep telefonumuza kaydettiğimiz için belleğimizde boş yer açabildik ancak, kullandığımız şifre sayısı belki de en sık aradığımız telefon numaralarının sayısından fazla. Artık daha büyük bir sorunumuz var.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Telefon numarasını unutursanız bir şekilde öğrenmenin yolu bulunuyor ancak şifrenizi kaybederseniz uğraşır durursunuz. Birçoğunuzun şifre unutma sorununu ortadan kaldırmak için çok kolay hatırlayabileceğiniz ve hayatınızda bir anlamı olan rakamları veya harfleri tercih ettiğinizi ve birden fazla yerde de bu şifreleri kullandığınızı tahmin ediyorum. Ya da belli rakamları ya da harfleri kombinleyerek yüzlerce şifre yaratıyorsunuzdur da, nereye hangisini kullanacağınızı nasıl hatırlıyorsunuz, onu kestiremiyorum.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Kendimden örnek vermem gerekirse, şu an hatırladığım en az beş tane elektronik ticaret sitesi üyeliğim, üç mail hesabım, beş sosyal medya hesabım, dört kariyer sitesi üyeliğim, iki internet bankacılığı hizmetim, iki kredi kartım, üç banka kartım ve şifreyle kullanabileceğim ama şu an hatırlamadığım bir sürü varlığım var. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Çoğunuz da benden farklı değilsiniz. Bu kadar üyelik, abonelik ve varlık olunca da, bilgileri en güvenli şekilde saklamak için her birimizin kriptolog olması normal. Az evvel belirttiğim gibi, kolayca hatırlayabileceğiniz şifreler uyduruyorsunuz. İstisnai olarak, acilen üye olmanız gereken bir sitede çabucak uydurduğunuz şifreler vardır mutlaka. Büyük ihtimal oraya bir daha girmeyeceğinizi düşündünüz. Ben bazı oyun sitelerine öyle üye oldum. Bir daha gir desen giremem. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Şifrenizi olur da unutursanız diye bir de güvenlik sorusu soruyorlar. Cevap olarak, kolayca aklınıza gelebilecek ama başkalarının tahmin edemeyeceği bir şeyler yazmanız gerekiyor. Bu da ayrı bir kriptoloji bilgisi tabi... Soru yerine e-posta adresi isteniyorsa, hangi posta adresinizi verdiğinizi hatırlamanız gerekiyor. Öte yandan, sık kullanmadığınız bir yerde şifre isteniyorsa, olası şifreleri ve kullanıcı adlarını deneyip durursunuz. İyi bir kriptologsanız, böyle sorunlarınız olmaz. Hem yüksek güvenlikli, hem kolayca hatırlayabileceğiniz hem de başkalarının asla çözemeyeceği şifreler bulabilirsiniz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Ben ne yazık ki o konuda iyi değilim. Öyle ki, çok önemli olmayan bazı şifrelerimi ve kullanıcı adlarımı bir yere not etmek zorunda kaldım (Merak etmeyin cüzdanımda taşımıyorum). Ancak, unuttuğum da oldu. En çok hayıflandığım ise e-devlet şifrem. PTT’de 1 lira ödeyip alabilmek için o kadar saat beklediğim, alınca ilk girişte, kendimce yöntemlerle oluşturduğum şifremi, ikinci girişimde hatırlayamadım. Olası tüm kombinasyonları denedim, ama olmadı. 10 hanelik şifreyi bulamadım. Yani o kadar yüksek güvenlik sağlamışım ki, kendim bile çözemedim. Velhasıl, e-devlete o ilk girişimde de işimi görememiştim zaten. O kadar saatimi PTT’de harcadığımla kaldım. İkinci kez almak için ise 10 lira ödemek gerekiyor(muş). Akılsız kriptoloğun cezasını cüzdanı çeker(miş).</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Peki ne yapmalı?</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hayatımız, ne yazık ki dijital ortamların ve güvenlik gerektiren mecraların artması sebebiyle şifrelere daha çok bağımlı olmaya mahkum. Henüz şifre sayınız 10’u bulmadıysa çok şanslısınız. Fakat, modern yaşama ne kadar çok ayak uydurmaya kalkar, iletişimi ne kadar yüksek tutmaya çalışırsanız, şifre sayınız o kadar çok artacak ve siz de şifreleme için kendinizce teknikler geliştireceksiniz. İyi bir hafızanız varsa ve rastgele şifreleme yapabiliyorsanız, ne mutlu size. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">Hiçbir teknik bilmiyorum, her zaman da şifrelerimi unutuyorum, bir şifreyi ikinci kere kullanamıyorum, diyorsanız da interneti bir dolaşıp tekniklere göz atın derim. Bu iş 4000 yıldır yapılıyor. Mutlaka birileri üstün yöntemler geliştirmiştir. O da çare değilse, sizin için iyi dileklerde bulunacağız: Şifreniz hep aklınızda olsun, sevdikleriniz sizin şifrenizi unutmasın.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div></div>Aycan TÜRKhttp://www.blogger.com/profile/08987750880649126970noreply@blogger.com1